7.bölüm

11 1 0
                                    

Güneş ışıkları gözüme vuruyordu ben daha gözlerimi açamazken boynumun tutulması ve belimin ağrısı beni  uykumdan daha da uzaklaştırmıştı. Gözlerimi açtığımda kısa bir an için kafa karışıklığı yaşadım aslında hepsi rüya gibi gelmişti etrafa baktığımda hala burda olduğumu fark ettim kendimi doğrultmaya çalışırken kemiklerimin sızladığını hissedebiliyordum keşke üst kattaki geniş yatakta yatsaydım diye düşündüm. Saate gözüm kaydı saat 11 olmuş baya yorulmuş olmalıyım yinede gec uyumama rağmen erken kalkmıştım ayağı kalktım acaba gelmiş miydi etrafa baktım aşağıda yoktu yavaşça üst katta çıktım neyse ki oradada yoktu bu iyiydi aslında onunla karşılaşsaydım bu daha kötü olurdu çabucak hazırlanıp evden çıksam iyi olurdu. Yattığım yeri topladım. Aslında not bıraksam mı diye düşündüm ama saçma olurdu . Ben eve nasıl dönecektim şimdi cepleri mi yokladım paramda yoktu. Ne yapmalıydım eve gitmek için borç para alabilirim diye düşündüm sonucta geri vereceğim.
Telefonumda yoktu bu doğru değildi ama etrafı aramaya başladım çekmeceleri karıştırdım ama bu çekmecelerde bir şey yoktu.gözlerimle etrafı yokladım masanın üstünde bir zarf buldum acaba o mu bırakmıştı bana zarf bırakması da bir tuhaf ya o bırakmadıysa açsam mı acaba belkide banadır. Sandalyeye oturdum ve zarfı elime aldım yavaşca açtım. Küçük bir not ve bir miktar para vardı madem küçük bir nottu ne diye gizem yaratıyordu büyük bir mektuba ne gerek vardı saçmalık daha fazla uzatmadan parayı aldım ve küçük bir not bıraktım..

"Senin yüzünden buraya geldiğim yetmezmiş gibi bir de sana borçlandım sana paranı geri vereceğim ve bu son görüşmemiz olacak.."

Notu masanın üstüne koydum ve evden çıktım ...

2 saat sonra..
 

Artık eve gelmiştim kendimi odama zor attım uzun yolculukları sevmezdim . 2 saat bana 1 gün gibi gelmişti. Annem yoktu evde direk yatağıma gömüldüm . Tam gözlerim kapanırken kapının sert şekilde vurulmasıyla yerimden sıcradığım gibi yere kapaklandım o kaar sinirlendim ki hala sersem gibi yerden kalmaya çalışıyordum. Apar topar odadan çıktım ve merdivenden aşağı inip kapıyı açtım.
Anında kendimi iki kolun arasında buldum bu melisti eger bu halde olmasaydım ona karşılık verebilirdim .
Derin: sakin ol biraz senin yüzünden yatağımla yer arasındaki mesafeyi ölçtüm aklım gitti..
Melis :iyi misin ? Şapşal seni çok merak ettim o ahmak beni tutmasaydı  polise gidecektim ama düşmedi yakamdan.
Derin : tamam sakin ol gel seni anlamıyorum ne oldu benden sonra ya  burak o iyi mi!
L koltuğa oturmuştuk ve ben melisi dinliyordum .
Melis : o gün sen giderken o ahmak beni tuttu adı neydi mertti beni bırakmadı sonra siz gitmiştiniz ve ben ne yapacağımı bilemedim burak kendine gelmeye çalışıyordu onun yanına gittim bana seni sordu ve sanırım çok sinirlenmişti burak yerinde kalktı ve mertin üstüne doğru yürüdü seni sordu. Merte ona yeterince hırpalandın git burdan diye çıkıştı sonra mert birilerine işaret etti ve onu dışarı çıkarttılar bende gelmek istedim ama bırakmadı polise gitmemden endişelendi sanırım beni eve bıraktı ve kapıda dikildi. Bütün gece orada kaldı.

Derin : sana inanamıyorum bu kadar kolay mı pes ettin yani kankanı arama zahmetinde bulunmadın

Melis : sözü mü kesme sence ben pes eder miyim arka camdan kaçmayı denedim ve 2 .ci kattan bu biraz zor oldu

Ona anlamaya çalışan gözlerle baktım.

Melis:yani ben arka camı actım ve aşağıya bir şey sarkıttım buda kısa kalınca zor oldu kendimi boşluğa bırakayım derken bir anda kaslı kollar arasında bulunca az kalsın kalpten gidiyordum gözlerimi açtığımda gözgözeydik. Çok karmaşık bir şeydi.bir an salak gibi hissettim domates gibi oldum sonra bana sırıttı ve ona bağırdım beni hemen indir dedim oda beni evimin kapısına kadar indirmedi insanlar görecek diye aklım çıktı neyseki akşamdı kimse yoktu sonuçta bir mahalle beni sonunda yere bıraktı ve bir de tehdit etti bir daha görürsem senin yanında beklemek zorunda kalırım dedi yani odan da dedi hemen eve girdim kapıyı yüzüne kapattım ahmak çocuk!
Derin: ne çekmişsin kuzum sen ya
Melis: valla ya
Derin : e tabi herkezi kurtaracak bir prens yok
Melis : sacmalama ya prens mi ahmak o ..
Derin: ya tabi..
Baya eglenmiş olmalı diye düşündüm sonucta hergün başına böyle bir şey gelmiyordu.
Sonra ikimizde gülmeye başladık. Sonra o beni soru yağmuruna tuttu.
Herşeyi anlattım .
Melis : seni niye eve götürmüş ben anlamadım.
Derin : of melis bende çoğu şeyi anlamıyorum anlamakta istemiyorum boşver
Melis beni daha fazla zorlamadı. Çok yorgundum kemiklerim hala ağırıyordu aslında beni yoran buydu galiba o koltukta yatmak bazen gerçekten kafam çalışmıyor melis gitti ve annem geldi çoktan akşam olmuştu aç değildim annemle biraz sohbet ettikten sonra odama çıktım ve yatağıma yattım. Yarın okul vardı..
O an aklıma burak geldi acaba iyi miydi fena dayak yemişti ona mesaj atsam mı acaba diye düşündüm ve vazgeçtim yüzyüze konuşmak daha iyi olurdu. Kendimi derin bir uykuya teslim ettim ..

-KOYUKAHVE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin