Part 2

14.9K 1.3K 817
                                    




Jungkook geç kalmıştı. Yine. Sungjae'yi kreşten altıda almalıydı ama saat yedi olmak üzereydi. Masum çocuğu orada unuttuğundan değildi, işi uzun sürmüştü, bir oğlanın sırtında güzel bir parça üzerinde çalışırken süre kaybetmişti.

Kreşe vardığında, resepsiyondaki kız ona Sungjae'nin sınıfının nerede olduğunu açıkladı, Jungkook da ağır adımlarla o yöne doğru ilerlemeye başladı, uzun süre koştuğu için yorulmuştu.

Sungjae'nin sınıfının adı Savaşçılar'dı. Tam da Sungjae'ye uygun bir isim.

Kapı zaten açıktı, bu yüzden kafasını uzattığında öğretmeninin anlattığı bir şeye güldüğünü gördü çocuğun. Adı neydi? Jamy? Ji'li bir şeydi.

Dikkatlerini çekebilmek için kapıyı tıklattı "Bu kadar geç kaldığım için üzgünüm..." Bir özür ile cümlesine başladığı sırada Sungjae oturduğu yerden kalkmış ve koşarak Jungkook'un bacaklarına sarılmıştı. "İşim uzun sürdü biraz..." Öğretmenin önünde doksan derece eğildi.

"Sorun değil. Sekize kadar kapatmıyoruz zaten." Nazik bir sesle konuştu öğretmen güven verircesine. "Ama bir dahaki sefer arayıp haber ver de endişelenmeyelim, olur mu?" Jungkook öğretmenden yediği azar ile kendini küçük hissetmişti, yaşları çok yakın olmasına rağmen.

Öğretmen Sungjae'nin eşyalarını toplarken Jungkook da ona montunu ve atkısını giydiriyordu, geç olmuştu ve akşamın bu saatleri soğuk oluyordu.

"Peki, o zaman, yarın görüşürüz Sungjae." Kısa adam genişçe gülümsedi çocuğa, onunki kadar geniş bir gülümsemeyle almıştı karşılığını. Görünüşe göre çocuk öğretmenini gerçekten çok seviyordu. "Yarın görüşürüz, Jungkook-ssi."

"Uhm, evet. Yarın dakik olmaya çalışacağım." Başıyla eğilerek selamladı ve çocuğun da kafasını tutarak eğilmesini sağladı. "Teşekkürler, ve zahmet verdiğim için tekrardan özür dilerim." Tamamladı cümlesini, ama Jimin sorun yokmuşçasına kafasını salladı.

"Görüşürüz seonsaengnim!" Jungkook Sungjae'nin elini kavradı ve öğretmene el sallayarak uzaklaştı. (Ç/N: Bilmeyenler için, seonsaengnim Korece öğretmenim demek, ama siz zaten anlamışsınızdır dlfkjl neyse işte yazar da bu şekilde yazınca düzeltmek istemedim)


~


Sonraki sabah Jungkook yalnızca on dakika geç kalmıştı. Nasıl başardığını bilmiyordu ama kendiyle gurur duyuyordu.

Jimin yine binanın girişinde bekliyordu, montunun fermuarı sonuna kadar çekiliydi ve elleri ceplerindeydi. Jungkook bu soğuk havada öğretmeni dışarıda beklettiği için kendini kötü hissetti.

"Günaydın." Dedi uzun oğlan nefes nefese. "Tekrar geç kaldık üzgünüm." Kısa adam kafasını iki yana salladı ve hafifçe gülümsedi.

"Jimin-seonsaengnim, günaydın!" Dedi Sungjae neşeyle. Doğru ya, adı Jimin'di.

"Günaydın." Cevapladı Jimin de onun kadar neşeli bir sesle. "Sorun değil Jungkook-ssi, bugün o kadar da geç kalmadınız." Bir kez daha güldü. Günün tüm lanet saatlerinde gülümsemekten yanakları acımıyor muydu?

"Dışarıda beklememelisin, hava çok soğuk."

"Sorun değil, tüm çocuklar gelene kadar dışarıda beklemeyi seviyorum. Eğer burada beklersem, acelesi olan ebeveynler çocuklarını okulun girişinde bana emanet edip işlerine yetişebilirler." Açıkladı Jimin açık olan metal kapıyı çenesiyle işaret ederek. "Eh, eminim senin de işe yetişmen lazım, o yüzden..." Jimin elini Sungjae'ye uzattı, çocuk mutlulukla elini tuttu. "Tekrar geç kalacaksan arayıp haber vermeyi unutma." Jungkook'un yanaklarına yayılan kırmızılıkları görünce gülümsedi Jimin.


Babysitter // Jikook [Çeviri] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin