⚕BÖLÜM 1: "Geçmişin Mezarlığı Bakışlara Kuruludur."
'Bazı günler vardır, geçmişi andırır; zihnini kandırır, zamana yardırır.'
Bulutların yerdeki su birikintilerine bıraktığı damlalar yüzeyde gamze oluştursa da bana gülümsemez, geçmişin kapalı defteri ve yağmurun kesişim kümesi kalbime iyi gelmezdi.
Yağmurdan nefret ederdim.
İki göğsümün tam ortasında uyuyan yumrularımı uyandırırdı, ruhumun lekelerini örtmek için kullandığım boyayı akıtırdı, geçmişin dikenleri kalbime batardı.
Hatırlatırdı.
Gökyüzü seslice içini çektiğinde irkildim, daldığım yerden uyanırken huzursuz bakışlarım pencere ardından benimle buluşmayı bekleyen bir çift dingin gözde durdu.
"Nehir. Senin hava durumu bulutlu galiba bugün." Dedi Arın. Dersteydik ve benim dikkatim dağılmayanlar arasındayken dışarıya dalmam ona garip gelmiş olmalıydı.
Aynı bölümü okusak da yakın değildik, yine de merakı rahatsız ettirmediğinden onunla arada konuşurdum.
"Sadece dalmışım," dedim kuru bir sesle.
Başını salladı. Yanında Çakır oturuyordu, o da arkasını döndüğünde elindeki telefona bakarak bana sordu:
"Bu yükselen burç ne ya?" Diye fısıldadı. Hoca arkasını dönmüş, tahtaya bir şeyler yazsa da bizi duyabilme mesafesindeydi.
"Hangi burca yükseldiğimiz filan mı?"
Çakır'ın sorusunu duyan birkaç kız kıkırtı çıkardıklarında Çakır ona güldüklerini anlamadı. Hoca arkasını dönüp kızlara tek kaşını kaldırarak baktı ve tahtaya soru yazmaya devam etti.
"Konuştuğun kişi bir kızsa, muhtemelen burç uyumunuza bakacaktır," dedim kısık bir sesle. Karşı çıkmadığında da bu terimi bir kızdan duyduğunu kanıtlamıştı.
"İkinizin arasındaki her ne ilişkisiyse, geleceğe dair planlarını, kullandığı kaynağın yönergelerine göre yapacaktır."
Anlamıştı ama hoşuna gitmediğini yüzüne bakınca kolaylıkla anlayabilirdiniz.
"Sen ciddi misin?" Diye sordu Çakır.
Başımla onayladım. "Ne oldu ki?"
Derin bir nefes aldı. "Biz iki ayaklıyız da... Bu kız kırkayak filan herhalde bu kadar hızlı yürünür mü be? Hayır yani burç uyumu filan hikaye istesin genetiğimi sereyim önüne. Oradan bakarız verimli döllere, tövbe yarabbim."
"Sinirden kafiye yaptı yine." Diye mırıldandı Arın gülerek.
"Kafiye, şiir, flört, burç... Yok abi gördün işte bana göre değil. Bir daha kız buldum diye gelme karşıma. Yoksa delirip kıracağım ben bu telefonu, o olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℤehir
Подростковая литератураAcıya bağışıklı olmak. Acıya bağışıklı olunur muydu? Acı dediğin her zaman, her türlü batmaz mıydı insanın ruhuna? İnsan hep kaçmaz mıydı acıdan, düşmanından köşe bucak saklandığı gibi? Bugüne kadar bana zarar veren her şeyden kaçacağımı söyleyerek...