⚕BÖLÜM 3: "Yalancının Mumu Sahibine Gölgedir."

68 17 0
                                    



BÖLÜM 3: "Yalancının Mumu Sahibine Gölgedir."


'Kimse dağ değildir, yaslanma.' derdi dedem. 'Kendi yükünü hafifletmek için başkasının omzuna basma. Herkesin merheminden kullanma. Yoksa iyileşeceğim diye daha çok mikrop kaparsın.'



İnsan kalbine söz geçiremez derler; bu cümleyi anlayabilecek duyguyu hissetmesem, destekleyebilecek bir olay yaşamamış olsam da kesinliğine emin olduğum başka bir cümle vardı, bu cümlenin harfleri, hayatım boyunca beynimi kemirerek yaşamıştı.

İnsan, zihnine de söz geçiremiyor.

Neyi düşünmemek için çırpınırsan, o kadar batıyorsun başarısızlık okyanusunda. Ne kadar kaçarsan o kadar boğuluyorsun zihninin ortasında. Yine de beynini kemiren keneleri öldürebilenler var, biliyorum; yaşanmayacak ince ayrıntıların pilotu olan uçaktan paraşütsüz atlayabilenler var, biliyorum.

Ama ben yapamıyorum.

Öfkemi dizginleyemiyorum.

İsmimden nefret ediyorum.

Zihnim doluydu, belli belirsiz bir sürü duygu içinde koşturuyordu. Koşarken de ellerindeki ciritleri beynimin zarına nişan alıyorlardı sanki, kafamın her noktası ayrı ayrı zonkluyordu. Ama ortalığı karıştıran atlının hangisi olduğunu biliyordum. Soral'ın cümlesiydi ağrının merkezi. Acıyla ve tecrübeyle yoğurmuştu sanki harfleri, pişirip pişirmemek benim elimdeydi.

Beni tanımıyordu ama hayatın illüzyonu değildi bu, gerçekti; numara değildi bu, bir mesajdı.

Yaşamayı bilmiyorsun, demişti. Yaşamayı bilmediğin için de ölmekten korkuyorsun.

"Dala dala okyanusu deldin," dediğinde, "Ne?" diyerek Arın'a döndüm.

"Diyorum ki, bu aralar çok dalıyorsun. Bak sonra vurgun yersin... Hoşlandığın biri mi var yoksa?" Bana doğru eğildi. "Pişt, kiminle çay karıştırıyorsun?"

"Ben mi?" Güldüm ve gözlerimi devirdim. "Yok artık."

"Niye?" diye üsteledi. "Senin duygusal bağlara alerjin mi var?"

"Öyle de denebilir." dedim gülerek.

"Öldürmez ama, korkma." dedi. "İlkinde bağışıklık kazanırsın olur biter."

"Lan bir rahat bırak kızı lan." Çakır, Arın'ın ensesine hafifçe vurdu ve tutup öne çevirdi. "Tikin varmış gibi her derste arkanı dönüyorsun."

"Nehir'le konuşmazsam günüm iyi geçmiyor." dedi bana bakarak.

"Seninle konuşmazsa da onun günü iyi geçer bence," dedi kolunun iç kısmıyla Arın'ın başını sıkıştırarak.

"Lan dur!"

Dersin hocası onlara öldürücü bakışlar atarak arkasını döndüğünde toparlandılar, bakışlarına beni de maruz bıraktığında onlara güldüğümü fark etmem uzun sürse de ben de hızlıca toparlandım ve derse devam ettik.

Öğle arası geldiğinde ise yemekhaneye inmedim, onun yerine mayomu giyinip soyunma odasında otururken Misal'i arıyordum.

"Bir daha parkeme işersen pipini keserim Miri." diye söylenerek açtı Misal telefonu. "Kusura bakma kızım, bugün erken gelemeyeceğim. Odamdaki amonyak kokusu annemin burnuna gitmeden temizlemeliyim."

"Sorun değil," diye mırıldandım.

"Bak üzüldün şimdi biliyorum," dedi. "Mor mayomu göremediğin için gününün kötü geçeceğini biliyorsun çünkü!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ℤehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin