You and Me || Tom Holland

Yemek

Günlerim o kadar sıkcı geçiyordu ki anlatamam. Sophie kaç gündür Harrison'la beraberdi. Ben ise ya matematik dersi veriyordum ya da evde zaman öldürüyordum. Chris arıyordu ama açmak içimden gelmiyordu. Kimseyle konuşasım yoktu. Keyfim yoktu.  Birden annem aradı. Mutlulukla telefonu açtım.

"Tatlım nasılsın?"

"İyiyim anne, sen?"

"Ben iyiyim ama sesin pek iyi gelmiyor?"

"Yeni uyandım belki ondandır. Sorun yok merak etme."

"Öyle diyorsan öyledir birtanem. Yarın geliyoruz. İşlerimizden izin aldık. Fakat çok kalamayacağız."

"Sizi çok özlemiştim. Dört gözle bekliyorum."

"Görüşürüz tatlım."

Tam telefonu kapattığım sırada kapı çaldı. Gelen Sophie'ydi.

"Hoşgeldin Sophie hanım. Senin ne işin var burada ya?"

"Kusura bakma Tessa. Harrison'la beraberdim eve hep geç gidiyordum. Annemler de kızdı. Ne kadar büyük olsam da. Sen niye gelmedin yanıma?"

"Canım sıkkın. Şu Tom olayı. Bana çok soğuk davranıyor. Geçen gün parkta onu gördüm, yanına gittim ama resmen beni kovdu."

"Saçmalama Tessa. O gün Chris ile berabermişsin."

"Sana kim dedi?"

"Tom, Harrison'a söylemiş. Harrison'da bana söyledi. O da sizin aranızı yapmak istiyor. Seni  Chris'ten kıskanmış olmalı. Git konuş Tom'la."

"'Ama aramızda bir şey yok ki. Neden kıskansın?"

"Ya sen beni dinle Tessa. Aranızda bir şey olmasına gerek yok kıskanması için. Mesaj at konuşmak istediğim şeyler var diye. Buluşunca da itiraf et. En iyisi. Hem o da sana karşı bir şeyler hissediyordur belki. Ne kaybedersin?

Sophie doğru söylüyordu. Çok düşünmeden mesaj attım. Çünkü düşünürsem kafam iyice karışacaktı.

Ben: Nasılsın?

Tom: İyiyim sen nasılsın?

Ben: İyiyim.

Ben: Seninle konuşmak istediğim önemli şeyler var.

Tom: Olur saat 7'de seni alırım.

Sophie'de bir yandan mesajları okuyordu.

"Her şey güzel olacak."

                    **************

Saat 6 olduğunda hazırlanmaya başladım.

Daha doğrusu başladık demeliyim çünkü Sophie benden daha çok heyecanlıydı. Ne kadar şık bir elbise giymemi istese de kabul etmedim. Düğüne gitmiyorum sonuçta. Sade ve güzel bir şey giymek istiyordum. Bağıra çağıra sonunda giyeceğim şeyi seçtik.

Tom arabasıyla aşağıda beni bekliyordu. Derin bir nefes aldım ve arabaya bindim.

"Merhaba."

O kahverengi muhteşem gözleriyle beni süzdükten sonra "Merhaba." Dedi.
Tebessüm ettim ve beni nereye götürecek acaba diye düşünmeye başladım.
Geldiğimiz yer lüks ve güzel bir yerdi. Gözlerimle mekanı baştan aşağı inceledim. Her yer sosyete doluydu. Oturduk ve yemeklerimizi sipariş ettik. Konuya girsem mi diye düşünüyordum ki Tom benden önce konuştu.

"Bir şey konuşacağını söylemiştin. Evet Tessa?"

"Evet, söylemiştim. "

"Çok uzatmak istemiyorum. Sarhoş olduğum günden beri bana çok soğuk davrandın. Nedeni ne? Sana bir şey mi söyledim. Ya da sana ne yaptım? Bak ben seni ilk...."