You and Me || Tom Holland

Set

Gelen evrakların hepsini aldıktan sonra bankadan annemin gönderdiği parayı çektim. Veteriner polikinliğim 5 gündür tadilattaydı. 2 gün sonra her şey tamamen hazır olacaktı ve ben işe başlayacaktım.

Doğum günümden sonra olanları anlatmam gerekirse fazla olay yaşanmamıştı. Tom çekimdeydi, Harrison'da onun yanındaydı her zamanki gibi. Sophie hala üniversiteyi bitirmemişti ve okula gidip geliyordu. Ben de arada lise arkadaşlarımla görüşüyor, polikinliğe gidip geliyordum.

Kulaklıklarımla müzik dinlerken telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan Harrison'dı.

"Nasılsın Tessa?"

"İyiyim, siz nasılsınız?"

"Biz de öyle. Tom'la düşündük ki Sophie ve sen sete gelebilirsiniz."

"Teklifiniz için teşekkürler fakat ben uzun bir süre yoğun olacağım. Açılacak polikinliğimle ilgileniyorum."

Harrison uzun bir süre duraksadı. Sanırım Tom'a söylüyordu.

"Ama biletleriniz alındı. Yani... gel işte Tessa."

Tom'u uzun süredir görmüyordum ve çok özlemiştim. Chris'le yaşadığımız o olaydan sonra bana soğuk davranmıştı. Sonra da film çekimleri için başka bir şehre gitmişti zaten.

"Peki o zaman. Bana ne zaman olduğunu mesaj olarak atarsın."

Harrison'dan mesaj beklerken Chris yazmıştı.

"Köpeğim ve ben uzun zamandır seni görmüyoruz. Saat 5'te evinin önünde olacağım, müsaitsen?"

Yaptığı son şeyi boşverip "Ok." yazdım ve gönderdim.

Evi biraz temizledikten sonra üstümü giyinip evden çıktım. Chris'in köpeği üstüme atladı ve yanağımı yaladı. Dışarıdan ne kadar komik göründüğümü tahmin etmem zor olmadı.

Önce kafeye gidip biraz oturduk.

"Tom'la nasıl gidiyor?"

Sorduğu soruyla derin bir nefes aldım.

"Nasıl gidebilir Chris? Aramızda bir şey yok ki."

Kahvemden bir yudum aldıktan sonra Chris konuşmaya başladı. Hayatında bir kız varmış ve yaptığı şeyler için özür diledi. Onun yüzünden Tom'la aram hala bozuktu ama boşverip özrünü kabul ettim.

"Herkes Tom ve dergideki kızı konuşuyor. Haberin vardır umarım."

Magazini takip etmediğimi, böyle şeylerin dedikodudan ibaret olduğunu söyledim fakat Chris öyle demiyordu.

"Geçen gün sete falan gelmiş. Biliyorsun spiderman- far from home çekiliyor."

Konuyu daha fazla uzatmayıp başka şeylerden konuşmaya başladık. Sette o kızı görmemeyi diledim sadece.

                        *************

Sırt çantamın fermuarını çektikten sonra "ben hazırım" deyip kapıya doğru yürümeye başladım. Sophie'de hazırlanıktan sonra taksi çağırdık ve havaalanına gittik.

Fazla sürmeyen uçak yolculuğundan sonra sağ salim çekimlerin yapılacağı yere ulaşmıştık. Harrison ve Sophie sımsıkı sarıldılar. Tom ise şuan uyuyormuş çünkü gece geç saatlere kadar çekimdeymiş.

Otele geldiğimizde odalarımıza geçip yerleştik. Öğle yemeğimizi yedik ve kafede biraz oturduk. Dışarıdan bağırış çağırışlar geliyordu. Tom için olmalı diye düşündüm. Hayranlar kaldığı oteli bulmuşlardı.

Yarım saat sonra ses tamamen kesilmiş biz de odamıza çıkmıştık. Harrison, akşam Tom'un buradaki yazlık evine gideceğimizi söylemişti.

Saat 8'de aşağıdaydık. Tom ve Harrison'ın arabayı çıkışa getirdiğini görünce bindik.

Geldiğimizde gözlerime inanamadım çünkü burası şato gibiydi. Hafiften açılmış ağzımı kapattım. Tom o halimi görmemiştir umarım diye düşündüm ve evin içine yürümeye başladım.

Harrison ve Sophie yemeklerle ilgileniyorlardı. Ben de balkona çıkmış etrafa bakınıyordum. Tom'un geldiğini anladım fakat kafamı çevirmedim. Yanıma geldi ve o da dışarıyı seyretmeye başladı. Konuşmuyordu. En sonunda kendimi tutamayıp konuşmaya başladım.

"Kaç haftadır konuşmuyoruz ve senin yüzünden kendimi saf gibi hissediyorum."

"Neden?"

Hayatımda gördüğüm en soğukkanlı insan diyebilirdim Tom için. Sinirlenmeye başlıyordum.

"Neden mi? Doğum günümde başta her şey güzeldi. Sonra Chris geldi ve yalan yanlış şeyler anlattı. Sen de hiçbir şey demeden çekip gittin ve o gün bugündür konuşmuyoruz."

"Yazmamamın nedeni seni kıskanmam Tessa. Çok sinirlenmiştim ve doğum gününü berbat etmemek için gittim o gün. Seni üzmek istemiyorum."

Sinirle iç çektim.

"Ben seni kıskanmıyorum mu sanıyorsun? O kızla dergi için çektirdiğin fotoğrafları görünce nasıl hissettim sence?"

Tom'un güldüğünü görebiliyordum. Bana doğru döndü ve eliyle yüzümü tuttu. O sırada aklıma Chris'in dedikleri geldi. Ona ne kadar güvenemesem de kötü hissediyordum ve Tom'a söylemeliydim.

"Chris, o manken kızla konuştuğunu söyledi bana. Hatta magazine falan çıkmışsınız, kız sete gelmiş."

Tom bir an duraksadı.

"E-evet sete geldi. Fakat benim için değil. Hem sen Chris'le mi buluştun. Sana inanmıyorum Tessa, cidden."

İkimizde güldük. Şimdilik kıskançlıkları bir kenara bırakıp mutlu olmak istiyorduk.

Tom dudağımdan öptüğünde damarlarımdaki kan dışarı çıkmak için yalvarıyordu resmen. Her yerimi ateş basmıştı ve karnımda kelebekler uçuşuyordu. Öpüşmekte ne kadar kötü olsam da Tom bunu umursamıyor gibiydi.