İtiraf

2.7K 153 59
                                    

Sophie'ye her şeyi anlatmamın zamanı geldi diyerek tüm içimdekileri döktüm. Onun cevabı ise şu oldu:

"Her şeyi biliyordum. Ben seni senden daha iyi tanıyorum Tessa. Ama senin anlatmanı bekledim."

" Peki gelirken beni bıraktığını ve sarıldığımızı biliyor muydun? Yani ben sarıldım ama o da sarılmış oluyor. Neyse sarıldık işte."

"NEE! CİDDİ MİSİN?"

"Utancımdan ölüyordum."

Aklıma geldikçe yanaklarım pembeleşiyordu.

Sustuğumuzda aklıma yarınki parti geldi. Harrison bizi davet etmişti. Gitmek istiyordum açıkçası. İngiltere'de 4-5 sene boyunca o kadar çok çalışmıştım ki burada hep eğlenmek istiyordum.

"Harrison bizi yarın arkadaşının partisine davet etti. Gidelim."

"Harrison söylemişti zaten. Ben senin gelip gelmeyeceğinden şüpheliydim."

———————-

Sophie beni dürtükleyerek uyandırmaya çalışıyordu.

"Sen kahvaltıyı hazırlamaya başla, geliyorum."

Gözlerimi bile açamamıştım daha.

"Bak kimden mesaj gelmiş. Tom holland."

Aniden gözlerimi açmamla Sophie'yi telefonumu elinde sallarken gördüm.

"Ver şunu, ne yazmış?!"

Sophie'yi yakalayana kadar odanın içinde 5 tur attık ve şimdi uykum tamamen gitmişti. Bu kız işini biliyordu.

Sizi 8'de alacağız.

"Tamam." Diye cevap verdim.
Güne mutlu bir şekilde başladığıma göre kötü bir şeyler olacaktı. Kahvaltımızı ettik. Sophie'nin köpeğini dışarı çıkardık. Geldiğimizde tulumumu giyindim. Hafif bir makyaj yaptım. Sophie çok güzel olmuştu. Bir ona, bir kendime bakıyordum.

"Sence kötü müyüm?"

Aynadan kendime bakarken Sophie yanıma gelip yanağımdan öptü.

"Saçmalama Tessa. Sen gördüğüm en güzel kızsın, şaka yapmıyorum."

Telefonuna gelen bildirimi görünce geldiklerini söyledi. Çantalarımızı alıp aşağı indik.

"Merhaba. İkiniz de çok güzel görünüyorsunuz" Dedi Harrison tatlılıkla.

Ben sadece "merhaba" diyebildim.

Partinin olacağı yere gittiğimizde daha başından nasıl kalabalık olduğu belli oluyordu. Tom bir kaç kişiyle selamlaştı. Kızlar hep onlara bakıp konuşuyorlardı. Biz de Sophie'yle birbirimize imalı imalı bakıyorduk. Harrison Sophie'nin koluna girdi. Bir masanın kenarında durduk.

"Ne içersiniz?"

Aklıma en son sarhoş olduğumda yaşadıklarım gelince içki söylemekten vazgeçtim.

"Meyveli kokteyl alalım biz."

Tom ortalıkta yoktu. Harrison'da yandakilerle konuşuyordu. Kokteyllerimiz geldi. Tadı çok güzeldi. Söyledikçe söyledim. Garsondan ikişer üçer tane istiyordum. O da artık anlamış, bitmeden yenisini getiriyordu.

Yavaş yavaş başım dönmeye başlamıştı. Dans edenleri yamuk görüyordum. Alkollü değildi bu. Yoksa alkollü müydü? Her neyse önemli değildi bundan sonra.

Tom'un Ağzından
Arkadaşlarla konuştuktan sonra bizim masaya geldim. Harrison yandakilerle konuşuyordu. Tessa kokteylini içiyor ve etrafı izliyordu. Harrison ve Sophie aylardır flörtleşiyorlardı ve Harrison'un gerçekten ona karşı bir şeyler hissettiğine emindim. Benim hayatımda ise kimse yoktu. Tessa'nın bana olan bakışları ve tavırlarından hala bir şey anlayamamıştım. Bunları düşünürken Tessa'nın bir çocukla konuştuğunu gördüm. Başta pek aldırış etmesem de çok yakın ve samimi gözüküyorlardı. Bizim yanımızda bile utangaç olan Tessa partiden bir çocukla sarmaş dolaş. Yanlarına gittim.

"Merhaba Tom! Parti çok güzel."

Elinde tuttuğu kokteyli aldım ve masanın üstüne koydum. Tessa hiç normal gözükmüyordu.

"Gel hadi masaya gidelim."

"Niye?"

Kokteylden bir yudum aldığında içinde alkol olduğunu anladım.

"Tessa gelir misin lütfen." Dedim ve kolundan tuttum.

Masada içilmeyen alkol yoktu.
Sophie: "Önce alkol içmek istemediğini söyledi. Kokteyl aldık. Ama içinde alkol varmış. Sarhoş olunca da hepsinden aldı. İçmemesini söyledim ama dinlemedi."

Tessa'yı kenarda duran koltuklara oturttum.

"Oturmak istemiyorum bari dans edelim." Dedi ve kolumdan çekti. Yürüyemiyordu bile. Belinden tuttum. Ellerini omzuma koydu. Başını eğdi.

"Seni eve bırakayım istersen."

Sessiz bir şekilde "Olur." Diye cevap verdi. Sophie ve Harrison'a söyleyerek çıktık. Yol boyunca hiç konuşmadık. Tessa arabadan bile inemiyordu. Kucağıma aldım. Eve geldiğimizde yatağına yatırdım. Kulağıma eğilip, "Seni seviyorum. Beni yalnız bırakma. Yanımda kal." diye fısıldadı. İşte bunu istemiyordum.

You and Me || Tom HollandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin