Çok seri bir dönüş yaptım, gördüğünüz üzere. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz. Multimedia da gördüğünüz üzere Ali Mertoğlu'nun karanlık dünyasına iniş yapacağız. Savaş'ın da dünyasına göz atacağız. Duygusal bir bölüm olacak. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
*****
Selin'den;
Çok kötü bir baş ağrısıyla uyandım. Gözümü bile doğru düzgün açamıyorum. Kafamı biraz zorladım, dün geceyi gerçekten hatırlamıyordum. Gözümü açtığım anda çığlığı bastım. Farklı bir odadayım. Neden acaba ya? burası kimin odası. Tanıdık gelen bir koku var bu odada.Burası Ali Mertoğlu'nun odası.
Gece umarım bir şey olmamıştır. Olmuş mudur ya? Yani sarhoş halimden yararlanadabilir. Öyleyse onun mavi gözlerini oyacağım. Tam onu şiddetle uyandıracakken, üzerimde elbiselerimin hala olduğunu fark ettim. Zaten istesem de onu o masum uykusundan uyandıramayacaktım.
Bir anlık soğuktan olsa gerek, irkilip uyandı. O güzel mavi gözleri hemen beni buldu.
"Günaydın, Ali."
"Günaydın. Neden başımda bekliyorsun?"
"Eee ben üşümüşsündür diye üstünü örtecektim. Ondan başında bekliyordum. Uyandırmadım, umarım?"- Ateşlerde yanacaksın Selin. Ateş seni çağırıyor.
"Anladım. Ne geceydi be. Hatırlıyor musun?"
"Elif'in gidişinden sonrasını hiç hatırlamıyorum desem, daha doğru olur."
"Evet evet iyi sarhoş olmuştunuz. Merak etme hiçbir şey olmadı aramızda. Sen eğlenirken bir anda sızınca ben de seni rahat uyuyabilesin diye yatağıma taşıdım. Anlaşılmayan bir yer?"-"hiçbir şey olmadı aramızda" Deyişi bile aramızda bir şey olmayacağına yönelikti. Neden olmayacaktı ki, korkak işte.
"Anladım, anladım. Teşekkür ederim her şey için. Yatağa da taşımışsın gerçekten teşekkürler."
"Neden yüzün düştü senin? Yanlış bir şey mi dedim?"-Kor ateşlere attın beni. Haberin yok Mertoğlu.
"Yok, yok. Yanlış bir şey demedin. Sadece başıma ağrı girdi de ondandır."
Anladım der gibi kafasını salladı. Yataktan tek hamlede kalkıp, bilmediğim bir yere doğru yöneldi. Öküz beyefendi, ben evi mi biliyorum da çıkıp gidiyorsun öyle?!
"Hey beni beklesene, evi bilmiyorum."
"Bu odada da tuvalet var. O yüzden ben diğer tuvalete gidiyordum. Bir şey mi oldu ki?"
"Bir an sen çıkıp gidince, ne bileyim işte hala sarhoşum galiba."
"Bu imkansız ama hâlâ öylesin gerçekten."-Sen sarhoş ediyorsun beni be adam. Farkında bile değilsin. Kör sanırım bu ya.
Kafamı salladım. Anladım der gibi. O da odadan çıktı. Hemen tuvalete yönelip,elimi yüzümü yıkadım. Odadan çıkıp zar zor salonu buldum. Ne uzun koridordu o öyle ya. Ama sonuçta bulmuştum.
*****
Savaş'tan;
Herkes masaya oturmuştu. Hizmetçi de olmasa, yemek yiyeceğimiz yok bu evde. Kızları önce eve bırakmamız gerekiyormuş. Öğle saatinde dersleri varmış falan. Fazla dinlemediğim doğrudur. Daha çok Nazlı'ya bakmakla meşguldüm. Tamam inkar etmiyorum. Hem minyon hem de tatlı. Ya da ben çok iriyim. Onu tam olarak kestiremiyorum.
Sanırım herkes benim düşünceli halimi görmüş olacak ki, bana doğru seslendiler.
"Ne oldu, Savaş diye bağırıyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceler Bizim +18 - AlSel & SavNaz
Fiksi Penggemar"Seni seviyorum Ali, hem de uzun süredir sadece seni seviyorum." Ali anlamamış gözlerle bana bakıyordu. Nasıl olur da hala fark edememişti. "Sen beni mi? Selin uzun süredir ne demek?" "Kısaca şu demek; Seni platonik sevdim Ali ama artık karşılık bek...