Umut Sancağı 2

18 6 13
                                    

İnanılmaz şekilde değişen insanlar görüyorum, peki nasıl? Kimileri hayatına giren olaylardan iyi kötü bir kabuk atıyor, kimisi fark etmeden kötü bir kişiliğe bürünüp insanlara kabuk atıyor. Ben bu kısımda bir ile ikinin biraz olmayan kategorisi içindeyim. Garip ve etkilenmesi gerekilen olaylar yaşadım, ancak bunların sonunda insanlara kötülük yapamayacak kadar üşengeç biri oldum.

Yalnız adam edebiyatına gelmek gerekirse, inanın bana onu ben bile anlamıyorum. Ben ne ara sadece müzik dinleyerek okulda veya hayatta günümü geçirdiğim kısma geldiğimi bile bilmiyorum. Fakat bu beni mutlu ediyor, üniversite hayatıma kadar zerre sorun yaşamadan geldim. 

"Yine de bir kızın gülümsemesini görmek beni mutlu ediyor."

Sanırım bu kadarı yeterli, "Neyin nesi lan bu çocuk?" düşüncesini umarım biraz olsun atmışımdır. Şimdi monoton hayatıma geri dönelim.

Güzel bir sabah, yedi düveldeki en iğrenç alarm sesimi susturup kalktım. Yüzümü yıkadım ve ev içinde en sevdiğim yere yöneldim, mutfak. Adeta beş yıldızlı bir aşçı gibi hareketler sergileyip kendime bu işin sonucunda yumurta yaptım, havaya girdiğime deydi be. Kıyafetlerimi giyip okula doğru yola koyuldum. Yolda aklıma Delilah gelmişti, müzik odasında çaldığı o müzik ve yalnızlıktan yemek yememesi. Bu kız çok garip, ancak en güzel garipliklerden birisi diyebilirim.

Okulun kapısının önünde rektörümüz Elif hanım vardı, içeri girerken beni durdurup konuşmak istediğini söyledi.

"Nasılsın Umut?"

"İyiyim, siz nasılsınız?" 

"İyiyim, geçen olan olay hakkında konuşmak istiyordum seninle."

"Tabi, burada durmayalım isterseniz."

Beni onaylayarak onun ofisinin bulunduğu yere girdik, içerisi tam bir yeşil çam filmleri havasındaydı, fakat güzel bir ofisti. Küçük siyah sandalyeye oturdum ve dinlediğimi söyledim.

"Öncelikle, bir daha bu okulda ki öğretim üyelerine saygısızlık yapmanı istemiyorum, bir olay olmuş ve bunun tıbbi gerekçeleri varsa oraya yetkili olarak orada bulunan ilk öğretmen gitmeli. Tabi endişeni anlıyorum, ancak bunun son olmasını istiyorum. Bunları sana söylememin nedeni orada bulunan bir profesörün senden şikayetçi olması. Kendisini ikna ettim çünkü senin bunu bilerek yapmayacak biri olduğunu biliyorum."

"O konu için üzgünüm, inanın bana ne yaptığımı ben bile anlamadım."

"Üzgün olduğuna inanıyorum, şimdi asıl meseleye geçmek istiyorum. Ben öğrencileri ile ilgilenen bir rektörüm, bunu biliyorsun değil mi?"

"Kesinlikle."

"Konumuz Delilah, bu kızın bir ailesi yok, hepsi ölmüş. Tek abisi var oda uyuşturucudan hapis yatıyor. Kız bu şartlarda üniversite kazanmayı başarmış birisi, o bir sanat eseri."

Konunun beni ilgilendiren kısmına gelmek istiyorum, çünkü başlangıçta söylediğim "Zerre sorun yaşamamak" kısmı birazdan aşılacak gibi, sorun istemiyorum. Ancak Rektörün neden konuyu Delilah'ya çektiğinin farkında değilim. Onun eşsiz biri olduğu orta da, ancak ben kendi dengelerim içerisinde durmak istiyorum. Yine de Rektörü dinlemeye devam ettim.

"Fakat Umut, bu kız paramparça, okulumuzun rehberlik bölümünde öğrencilerle konuşan psikolojik danışmanımızla görüştü. Danışman daralmış, kız resmen uzmanlığı psikoloji olan birini sorunları ile daraltmış."

"Size sonsuz saygı içerisindeyim, ancak konunun benimle ilgili olacak bir kısmı var gibi, oraya gelebilir miyiz?"

Rektör olayın sonucunu benim Delilah ile arkadaş olmama getirdi. Artık insanların gözünde öyle birine bürünmüşüm ki, biriyle arkadaş olmamı sağlamak için konuşmak istiyorlar benimle. Teşekkür edip olayı akışına bırakacağımı söyledim. Ancak "Zerre sorun yok" ideolojim ağır basıyordu tabi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umut SancağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin