GERİ DÖNÜŞ\ 1.Bölüm

2.6K 152 358
                                    

Ruhu tüketilmiş insanlar gülebilirler miydi hiç, hayatları boyunca ağlamamış gibi. 

Ben güldüm. Hemde herkesi dünyanın en mutlu insanı olduğuma inandıracak kadar.

Dünyanın en aciz insanı olduğuna inandığın her an, sanki yeryüzündeki en mükemmel varlık olduğuna inandılar mı hiç.

Benim her aciz halimden  kaçış yöntemim çevremdeki gözlerini para ve güç hırsı boyamış insanlar için mükemmel olduğumun kanıtıydı.

  Uçağın camından gökyüzünü izlerken zihnime zehrini akıtan düşünceler, ruhumun her yanını sarmıştı. Hayatında hataya yer olmayan biri olarak sözde yaptığım küçük hatanın bedelini hayatımda değeri olan üç insandan uzak kalarak ödemiş ve bu kadar uzaklık yeterli görülünce geri dönememe izin verilmişti. Uçağın inişe geçtiğini fark ettiğimde kulağımdaki ne olduğunu bile fark etmediğim şarkıya bir son vermek adına kulaklıkları çıkarıp etrafıma bakındım. Pilotun "Gracias por elegirnos." dediğini işittim. Pilotun cümlesi biter bitmez indiğimizi anlamıştım. Biraz bekledikten sonra ayaklandım. Dört buçuk saat süren uçuşun ardından dışarı çıktığımda derin bir soluk çektim. Özlemiştim... Bu hayatta özlemin sadece insanlara karşı olmadığını uzun yıllar önce ruhumun en kuytu köşelerine kadar öğrenmiştim.        

    Evden kimseye bilerek haber vermemiştim çünkü, uzak kaldığım onlar değil şu an karşımda duran üç koca adamdı. Adımlarıma dem vurmak, istediğim gibi değil de onlara göre olması gereken neyse öyle davranmam gerekirken kendimden çok güvendiğim dostlarımın yanlarında içimde dışarı çıkmak için o çocuk kilitlerini kopup koşarak Koray'ın boynuna atlamama sebep olmuştu. Sırtımı saran kollarla yuvası dönmüş gibi hissederken. Sarılma faslını kısa tutup Egemen ve Burak'a döndüm. ikisine aynı anda sarıldım. Uçaktan indiğimden beri yüzümde olan gülümseme onların kokusunu içime çekmem ile daha da büyürken bunu fark eden Koray "Kendi rekorunu kırdın yaklaşık yedi dakikadır gülümsüyorsun." dediğinde. Yanına yaklaşıp "çok özledim." dedim. Burak'a dönüp "Bunun gibi yüzüm asık mı dolaşsaydım." dedim. Burağın neden bu halde olduğunu biliyordum. Onun yüzünden ceza alıp İspanyaya sürgün edildiğimi düşünüyordu. Doğru bana yardım eden oydu ama suç benimdi. Yaşadığımız o anlar aklıma gelince yüzümde bir tebessüm oluştu.

                                                           ********************************

"Sadece izleyeceğim Burak söz gece kimse görmeden evden çıkıp sana gelirim hı hı olmaz mı? "

"Neden anlamıyorsun Nefes orası senin için tehlikeli hem sizinkilerin bir haberi olsa ne yapacaksın hem sen yanacaksın hem ben. Hadi beni boş ver en fazla fırça atarlar ama sen..."

Bir an sustu genç adam Nefes belki çok zengin bir ailenin yanında yaşıyordu ancak istemedikleri bir şeyi yapılınca ne kadar kötü insanlar olduğunu ikisi de biliyordu. 

"Ya kimse anlamaz merak ediyorum işte. Bak senle gitmezsem ben bir yolunu bulur öyle giderim. Biliyorsun yaparım." dediğim an kabul etti. 
Beni öyle bir yere hayatta yalnız göndermezdi nitekim göndermedi de.

Gece evden sesiz bir şekilde kaçıp onla gizli dövüş yapılan bir yere geldik. Burası aynı insanların ruhu gibi kirli bir yer ama aynı anda heyecan verici. Çünkü buranın bir özelliği vardı kimse yüzünü göstermiyor sadece dövüşüyorlar kimse maskenin altındaki yüzü merak etmiyor. Sadece acımasızca dövüşüyorlar. Ruhlarındaki yaraların intikamını alırcasına acımasızca birbirlerine vuruyorlardı. Bu görüntü ne kadar çoğu insanın içini acıtabilecek olsa da bende büyük bir heyecan uyandırıyordu. Bende yüzüme bir maske geçirip izlemeye devam ettim.

Mavi MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin