HAYAT HER ZAMAN KARMAŞIKTI SADECE BAZEN PES EDEN BİZLER OLUYORDUK.
{Cenk'in ağzından}
Meriç' e bir türlü ulaşamıyordum. O sadece canı sıkkın olduğunda gittiği uçuruma bira içmeye gitmişse telefonunu kapatmıştır diye düşünüp arabayı uçurum kenarına doğru sürmeye başladım.
Arabasını gördüm işte oradaydı. Buraya gelip bira içtiğine göre babasının teklifini kabul etti demek oluyor. Uzaktan onu izlerken aklıma nasıl tanıştığımız geldi. Kavga ederek tanışmıştık.-------------------------------------
"Pişt bücür ( o zamanlar benden kısaydı) sen yenisin herhalde burada yoksa orasının bana ait olduğunu bilirdin." demiştim ona. Mahalledeki büyük çınar ağacının altında oturmuş kara kara düşünüyordu. Birbirimize girmiştik sonra ise benim ayağım kırılmıştı onun ise kaşı patlamıştı. Beni orada bırakmak yerine yardım etmişti sonrada ben ona mahallede kim karıştıysa karşısında durmuştum.
------------------------------------
Yanına gidip oturdum hiçbir şey demeden bir bira alıp onunla içmeye başladım. Dikkatini dağıtabileceğim bir şeyler düşünmeliydim. Buldum işte " Good boy söyle bakalım Şu Nefes ne iş " dedim. Geldiğimden beri ilk defa dönüp bana baktı. Gülümsedi "Gerçek olamayacak kadar değişik bir kız." Dedi. Az biraz sarhoştu. Şayet bu duyduklarım pek Meriç' in ağzından işiteceğimiz şeyler değildi. "Biliyor musun?" dedi birden. "Onu ilk gördüğümde erkek sandım, çünkü motor kullanıyordu. (Gülümsedi) Beni yenen ilk kişi bir kız. Anlayacağın dün ilk birine kaybedişim değil. Aynı kişiye yeniden kaybedişim. Bugün de gördüm onu bizim çocukların olduğu yurtta." Arkaya doğru uzanıp gökyüzüne baktı sırıtıyordu. Başarmıştım bu kız kendinden bahsettiğim de bile iyi gelmişti Meriç' e...
{Nefes' in ağzından}
Yurttan ayrılıp direk bir alışveriş merkezine gelmiştim. Normalde de ilk gördüğüm mağazaya girer ihtiyacım olanı alıp çıkardım ama saat daha 14:35 olduğu için gezmeye karar verdim. Bir kaç mağazaya girip bir kaç parça eşya aldım. Okul içinde kıyafet almam gerekiyordu. Okulunuzun kendi forması var fakat herkes serbest giyindiği için sorun etmiyorlarmış babamın söylediğine göre. Bakına bakına ilerliyordum. Birden bir kızın çığlığıyla olduğum yerde durdum.
ayaklarım benden habersiz lavaboların olduğu tarafa yani sesin geldiği yöne yürüdü. Yürürken bir ses daha duydum. "Yeter.. yeter bırak beni. Ben.. Ben seni sev-" kızın sözünü kesen suratına yediği tokattı. Bir çocuk bir kızı duvara yaslamış bağırıp çağırıyor. Yanlarındaki diğer çocuk ise karşı duvara sırtını dayamış olanları izliyordu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken kızın önünde duran çocuk tekrar bağırmaya başladı. " Lan ben seviyorum ben " diye bağırıp elini tekrar havalandırdı ve Nefes' te ipler koptu.{Ayaz' ın ağzından}
Beni anlamıyordu ona vurmak istemiyorum ama beni delirtiyordu. Tam elimi kaldırmış tekrar vuracaktım ki beni durduran bir ses duydum. "O elin inerse bir daha hayatta kaldıramazsın." Bu bir kız sesiydi hem de bana karşı gelen bir kız sesi. Yavaşça kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim ilk defa bir kız bana kafa tutuyordu. Şok içinde yüzüne bakıp yavaşça üzerine doğru yürümeye başladım. Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Kızın yüz ifadesini görünce kahkahamı kesip ciddi bir surat ifadesi ile kıza baktım. "Sen kimsin de bana karışabileceğini zannediyorsun " dedim. Kız bana ifadesizce bakıp konuştu. "Şimdi hemen kaybolun buradan " dedi. Kahkaha attım tekrardan. Bu kız ne saçmalıyordu. "Sen bana emir mi veriyorsun birde" diyip elimi havalandırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Melek
Teen FictionAcı... Etrafta hissedilen en net duygu acıydı. Duyguların kokusu hissedilmez belki ama şu an burada acının kokusu kol geziyordu. Gözlerimi Nefes'in maviyi en güzel yansıtan gözlerine çevirdim. " Şimdi her şey bitti mi? " diye sordum. Gözlerini göz...