•ZE 7.BÖLÜM•

405 30 6
                                    

MULTİMEDYA SELİM

HERGÜN YENİ BÖLÜM ATIYORDUM AMA MAALESEF Kİ DÜN ATAMADIM MEŞGULUM BU ARALAR YOLCULUĞA FALAN ÇIKACAĞIM. ŞİMDİDEN GEÇ GELECEK BÖLÜMLER  İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM. BU ARADA KİTABIMA 6 GÜN ÖNCE BAŞLADIM VE HARİKA SONUÇLAR ALIYORUM 289 GÖRÜNTÜLEME VAR ŞUANDA OKUNMA SAYIMIZ ŞUAN AZ OLSA BİLE YAKINDA ZE AİLESİ OLARAK BÜYÜYECEĞİMİZİ BİLİYORUM HADİ BÖLÜMÜMÜZE GEÇELİM.

Sabah gözlerimi açmamla beraber beni izleyen bir çift göz fark ettim ve tedirgin bir şekilde yataktan kalktım. "Korkma, bugün işe gideceğim, seninde gelmeni istiyorum daha mobilyalar da gelmedi sıkılırsın televizyon falan da yok." Ne zamandan beri beni düşünüyordu? Karnımdaki kelebekler uçuşa geçmişti. "Ş-şey neden olmasın. O zaman ben kahvaltı hazırlayayım." Yataktan doğrularak "Gerek yok, şirkete gitmeden önce dışarda kahvaltı yaparız." Şaşırarak "T-tamam." Gardırobumdan birkaç parça alarak banyoya girdim. Orada giyinerek makyajımıda orada yapmıştım. Şirket için fazla abartılı olduğunu düşünsemde harika göründüğümü düşünerek üstümdekilere karar verdim.

Banyodan çıktıktan sonra Batu beni gördü ve bir ıslık çaldı gülümseyerek ona doğru ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Banyodan çıktıktan sonra Batu beni gördü ve bir ıslık çaldı gülümseyerek ona doğru ilerledim. Beraber arabaya bindikten sonra 'Köy Kahvaltısı' yazan bir yere girdik. Enfes kokuyordu burası. "Köy kahvaltısına bayılırım ben." Batu'nun söylediği şey üzerine gülmüştüm. Oturup kahvaltımızı ettikten sonra şirkete doğru yol aldık.

Şirkete vardığımızda şirketin otoparkına girdik. Arabayı park ettikten sonra yürümeye başladık. Şirketin kapısındaki şahıslar "Hoşgeldiniz Batu Bey." Dediler Batu'da kafasını salladı. Yanında yürüyordum ama onun 1 adımı benim 3 adımıma bedeldi. Şirketteki kadınlar Batu'ya ve Bana bakınca içimde bir kıskançlık oluştu. Batu'nun koluna girdiğimde Batu şaşkınlıkla bana baktı. En azından artık hızlı yürümeyi kesmişti. Kızlara 'Bu benim malım avucunuzu yalarsınız.' Bakışı attıktan sonra asansöre bindik. Batu beni aynaya sıkıştırıp "Ne yapıyorsun?" Onu itmeye çalışarak "Ne yapmışım? Çok hızlı yürüyordun yetişemiyorum diye koluna girdim. Hoşuna gitmediyse girmem." Batu sırıtarak "Umarım hızlı yürüdüğüm içindir. Yok yok hoşuma gitti." Diyerek kolunu uzattı bende koluna girdim. Uyuz işte sanane koluna girdiğimden, ama doğru ya adamın kolu, soracak tabii benimkide soru. Asansörün durmasıyla kendime geldim kapılar açılıncada hemen kendimi dışarı attım. Kapalı alanlar boğuyordu beni. Batu'nun odasına girerken bir kız geldi sanırım sekreterdi ama bu nasıl güzelliktir. Batu buna nasıl bakmamış derken kıyafetlerine baktım. Kısacık kalem etek hiç giymese daha iyiymiş ve beyaz bir gömlek beyaz gömleğini iliklememiş mübarek. Tüm iç çamaşırı ortada kız Batu'ya birşeyler söyledikten sonra çıktı ve bende hemen arkasından çıktım. "Hey, bir bakar mısın?" Kız bana doğru gelince aklımdaki alçak planı devreye soktum. Kızın kolundan tuttuğum gibi duvara yasladım. Kız şaşkınlıkla bana bakarken "Adın ne?" "Arzu." Ah Arzu'cum birazdan yırtacağım seni! Sinirlerime hakim olarak konuşmaya başladım. "Bak bebeğim. Batu'nun yanına geleceğin zaman şu eteği katlamayı bırakıp indiriyorsun. -Elimle eteğini alta doğru çekiştiriyordum.- O ruju siliyorsun ve o gömleğini ilikliyorsun." Bir yandan gömleğini iliklerken baş parmağımla kırmızı rujunu silerek yok etmiştim. Kendimden bile korkmuştum. Ne yapıyordum ben? Kız sorar bakışlarla bana bakarken arkamdan gelen "Cansu." Sesini duyduğumda hemen kızın yakasını bırakıp Batu'ya döndüm. Batu kolumdan tuttuğu gibi odasına götürdü ve deri koltuğa oturtturdu. Oda karşıma oturdu. "Cansu. Ne yapıyorsun? Çalışanlarıma böyle davranamazsın. Tamam beni kıskandın kabul et ama kimsenin kimseye karışma hakkı yok." Bir yanım ona hak verirken kıskanma meselesini tabikide atlamayacaktım. "Senimi kıskanıcam be tipsiz. Kızın namusu ortada geziyordu bende onu toparladım ne var?" Diyerek koltuktan kalktım. "Cansu, bir kaç işim var burada istersen sen yanımda kal,istersende şirketi dolaş." Bu sakinliği beni öldürüyordu. "Duruma göre hareket ederim."

Neredeyse 45 dakika geçmişti, ve hala Batu'nun telefon görüşmeleri evrakları bitmemişti. "Ben dolanacağım." Diyerek ayağa kalkıp kapıya yöneldim. "Bir daha yırtmaçlı etek giymeni istemiyorum." "Emredersiniz!" Diyerek odadan çıktım. 

Yavaş yavaş koridorlarda yürürken şirketten çıkmıştım. Şirketin dışı içinden daha güzeldi. Şirketin karşısında mağazalar vardı ve vitrindeki elbiseler çok güzel görünüyordu. Oraya doğru ilerlerken kolumdan birinin sıkıca tutmasıyla çığlık attım. "Güzelim nereye böyle." Batu sanmıştım ama arkamı döndüğümde iki kişinin beni süzdüğünü fark ettim. "Bırak be!" "Sadece biraz işimiz var." Kıkırdayarak akıllarındaki iğrenç planı uygulamaya çalışıyorlardı. "İmdaaat!" Bağıra bağıra ağlarken biri ağzımdan tutmuştu bile. Beni bir ara sokağı götürüyorlardı ne kadar çabalasamda itekleyerek götürüyorlardı. Biri beni ara sokağın kenarına attığında kafamı duvara sürtmüştüm ve kanadığını fark etmiştim. Onlar ise çantamı aramaya başlamışlardı. Yanımdaki parayı ve telefonumuda aldıktan sonra çantamı kenara atıp üstüme yürümeye başlamışlardı. Sürünerek ilerlemeye çalışıyordum ama yapamıyordum. Tüm enerjim çekilmişti sanki parmaklarımı bile oynatamıyordum. Adamlardan birinin elbisemi çekiştirdiğini gördüm. Diğeri ise kollarımı tutuyordu. Yavaşça gözlerimi kapattım ve hiç uyanmak istemedim.

Gözlerimi açtığımda bir arabadaydım arka koltukta uzanmış vaziyetteydim fakat üzerimdeki yorgunlukla beraber göz kapaklarımla savaşamayıp yeniden gözlerimi kapattım.

"Cansu hadi uyan artık. Lütfen Cansu. Özür dilerim gitmene izin vermemeliydim." Gözlerimi yavaşça açarak Batu'ya baktım ve olanlar aklıma geldi. Hıçkıra hıçkıra bağırarak ağladım. Batu ise odadan çıkarak arkasına bile bakmayarak gitti. Geri geldiğinde yanında 2 Polis Memuru vardı. Polis memurlarından Biri "Cansu hanım ben Koray. İfadenizi almaya geldim lütfen bana bu sabah ile ilgili neler hatırladığınızı söyler misiniz?" Yavaşça yerimden doğrulup herşeyi anlattım. Batu'nun yumruğunu sıktığını fark ettiğimde sesim boğuk şekilde çıkıyordu. "Peki teşekkürler Cansu Hanım. Allah'tan eşiniz sesinizi duyup hemen gelmiş." Ne yani Batu beni kurtarmış mıydı? O pis ellerin bana dokunmasına izin vermemiş miydi? Polisler çıktığında Batu yanımdaki koltuğa oturup kafasını eğdi. Ben ise oturarak boynuna sarıldım ve ağladım. Bilmiyorum kaç dakika öyle kaldım ama en sonunda gözlerimin kapanmasıyla uyuduğumu biliyorum.

Zoraki Evliliğim •BİTTİ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin