•ZE 12.BÖLÜM•

266 25 15
                                    

ÖZÜR DİLİYORUM BÖLÜM BAYA ÇOK GEÇ GELDİ. ÇÜNKÜ OKUL VAR FALANDA FİLANDA 10 OY GELMEDEN YB YOK.

Kahvaltı yaptıktan sonra biraz dışarıda gezmek istedim. Batu ben tam giyinecekken "Hayırdır nereye Cansu?" Gülümseyerek "Evde çok bunaldım. Gezmek istiyorum biraz. Bi nefes alayım dedim." Kafasını sallayarak "İyi 10 dakikaya hazır ol beraber çıkalım." Bana süre koymasından nefret ederdim. Yaklaşık 8-9 dakika sonra aşağı inip oturma odasına gittim. Beni görünce Batu ayağa kalkarak omzuma bir öpücük kondurup yukarı giyinmeye çıkmıştı. 4-5 dakika sonra oda gelince beraber el ele tutuşup kaldırımlarda yürümeye başladık. Soğuk havanın verdiği etkiyle içim titriyordu. Pek belli etmek istemiyordum. Bir park bulduğumuzda beraber bir banka oturup etrafı izledik. Bir köpek havlaması duyunca çığlık atarak hemen oturduğumuz bankın üstüne çıktım. Etrafıma bakıyordum ama köpeği göremiyordum. Kafamı indirdiğim anda köpeği fark ettim. Batu köpeği kucağına almış seviyordu. "Korkmuyor musun?" Tabii Canım Batu korkacak benimkide soru. "Sence?" Göz devirerek yeniden yerime oturdum. Köpeğe bakınca çok tatlı olduğunu fark ettim. "Üşümüş olmalı." Batu'nun sözleriyle Batu'nun yüzüne bakıp kafamı salladım. "Cansu şimdilik bizle gelse sorun olur mu? Ben bir hayvan barınağı bulana kadar yanımızda kalır."  Korkumdan olsa gerek hayır cevabını vermek istedim. Sonra ben bile bu havada üşüyorsam hayvanların üşümesini düşünemiyorum. "Elbette."

Köpeğide alıp eve döndüğümüzde ona kullanmadığım evde boş olan kiler odam olduğu için oraya minderler serip yiyeceklerini bıraktım. Batu gelip dudağımdan öpünce nedensizce rahatsız olmadım. "İş yerinden tanıdığım Kemal Bey var. Bende evlendim diye tebrik etmek için gelmek istiyorlar. Seninle tanışmak istiyorlar. İstiyorsan bu akşam yemeğe çağıralım." Kafamı sallayarak "Tabii ki. Bende tanışmak isterim." Aslında hiç istemiyordum yorulmuştum neden bilmiyorum. "Tamam ben arayıp haber vereyim." Akşam için ana yemek olarak karnıyarık yapacaktım. Tatlı olarakta Kıbrıs Tatlısı. Gerçekten şimdiden çok yorulacağımı fark etmiştim...

Kapı çaldığında "Yavrum kapıya baksana." Batu'nun bu kadar nazikleşmesi beni şaşırtmıştı. Kapının yanında aynadan kendime baktım son kez siyah diz üstü elbisem ile gerçekten güzel görünüyordum. Tam kapıyı açacakken Batu arkamdan gelerek eteğimi hızlıca aşağı doğru çekiştirdi. Neye uğradığımı şaşarak kapıyı açtım. Sonradan fark etmiştim ki eteğim kısa olduğu için biraz sündürmüştü. Hoşgeldiniz fasılları geçtikten sonra onlar oturma odasına geçtiler bende mutfağa geçip karnıyarıkları tabaklara koyup masaya dizmeye başlamıştım. Fakat fark ettiğim birşey vardı gelen adamlardan biri hep mutfağa bana bakıyordu. Rahatsız olmuştum. İçlerinde hiç kadın yoktu 3 erkeklerdi. Aile geleceğini sanıyordum. Yemekleri masaya dizdikten sonra kendi tabağımıda alıp Batu'nun yanına oturdum. Karşımda adının Ferhat olduğunu öğrendiğim adam dik dik bana bakıyordu. Yemeğimi yerken bir ara bacağımda bir şey gezindiğini hissettim. İlk önce suyumdan bir yudum alıp hafiften bacaklarıma baktım. Ferhat denilen şerefsiz ayağını bacaklarıma değdiriyordu. Kafamı kaldırıp ona baktığımda göz kırpıp merdivenleri işaret etmişti. Nefesimin kesildiğini hissettiğimde bir bardak su daha içmiştim. Batu fısıldayarak "İyi misin?" Demişti. Kafamı sallayarak hemen mutfağa gitmiştim. Mutfak kapısını kapatıp yere oturduğumda gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Korkuyordum hemde çok. Batu'ya anlatsam şirketteki anlaşmaları bozulacaktı. İşleri kötüye gidecekti. Geri masaya döndüğümde boşalan tabakları alarak mutfağa dönmüştüm. 1 tabağın daha kaldığını hatırlayarak geri dönerek kalan tabağıda almak için eğildim eğildiğimde dekolteden görünen hafif göğüslerime bakan iki gözü fark ettim. Gözlerim dolunca hemen mutfağa giderek mutfak kapısını kilitledim. Yere oturarak ağlamaya başladım. Mutfak kapısı iki kere tıklatılınca kapıyı açtım gelen Ferhat'tı. "Birşey mi lazım?" Soğukkanlılığımla sorumu sorduğumda Onun cevabıyla şoka uğramıştım. "Bana sen lazımsın güzelim." Hemen mutfaktan çıkmak istedim fakat kolumu tutmuştu. "Bırak lütfen bırak." Ağlamaya başladığımda ayak seslerini duyunca hemen kolumu bırakarak tezgahtaki bardağı su doldurup içmeye başladı. Ben tam mutfaktan çıkacakken Batu gelince neden yaptığımı bilmiyorum ama Batu'nun dudaklarına yapışmıştım. Ferhat bana çapkın bir gülümseme atıp gittiğinde Batu'nun dudaklarını bırakıp başımı eğdim. "Sorun ne?" Batu'nun sorusuna verecek cevabım yoktu. "Özür dilerim. Bir anda oldu." Kaşlarını çatıp "Sence bunda utanılacak yada özür dilenilecek bir durum var mı?" İçerden gelen "Batu gelmiyor musun abi!" Sesi gelince Batu saçlarımı okşayıp gitti. Korkuyordum hemde çok.

Tatlılarıda yediklerinden sonra bulaşıkları yiyip odama çıktım. Hava soğuduğu için Batu arkadaşlarını eve bırakacaktı. Gelip bana haber verdikten sonra bende aşağı inip onları uğurlayayım dedim ayıp olur diye. Topuklu ayakkabılarımın çıkardığı sesle herkes merdivene bakmıştı. Masaya gidip oturduğumda onlarda tam kalkacaklardı. Kemal denilen adamın telefonu çalınca biraz daha kaldılar. O sırada Ferhat karşıma gelip oturdu ve yine bacaklarıma ayağını sürttü. Cansu birşey yap birşey yap derken aklıma birşey geldi. Topuklu ayakkabımın sivri topuğunu erkekliğine bastırdım. Ferhat'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Fısıldayarak "Bir daha bana yaklaşma. Bana tırnağın bile değerse seni yaşatmam!" O kadar canımı sıkmıştıki erkekliğine okadar bastırmıştım ki hemen masadan kalkmıştı. Gülümseyerek bende kalkmıştım. Ferhat'ın açık renk pantolonu cinsel organının olduğu taraf hafif bir şekilde kırmızıydı anladığım kadarıyla kanatmıştım. İçimden dans ederken, Batu yanıma yaklaşıp belimden tutarak dudağımı öpüp evden çıktı. Gelen bir ferahlama ve huzur ile yatağıma girip uyudum. Yaklaşıp yarım saat sonra kapı sesini duyunca Batu'nun geldiğini anladım. Giyinerek yanıma gelip uzanıp sarılmıştı...

Biraz +18 bir bölüm oldu sanırım. Neyse 10 oy olmadan yb yok.

Zoraki Evliliğim •BİTTİ•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin