ÜNLÜ ŞARKICININ ÖLÜMÜ

61 1 0
                                    

"Her suç ardında iz bırakır ve buna bağlı olarak suçlu da...
Genç Dedektif..."
Bir kadın bornozunu giyip havlusuna sarılarak duştan çıkar ve odasına gider. Üstünü değiştirmiştir. Fön makinesi ile saçlarını kurutur. Bornozunu ve havlusunu balkona asar odasından çıkar. Karşısında birini görür ve şaşırır.
Kadın:
- Sen..sen ne arıyorsun burada?
Siyah eldivenli biri uzun abajuru alır ve duştan çıkan kadının kafasına vurur. Kadın ölür ve yere düşer.
Başkomiser Kadir Bey odasından Genç Dedektif ile birlikte odadan çıkar. Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Söyle.
Polis memuru:
- Cinayet var.
Başkomiser Kadir Bey kol saatine bakar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Mesai bitti gerçi.
Polis memuru:
- Başka bir ekip mi yönlendirelim?
Genç Dedektif:
- Nerede işlenmiş cinayet? Bayan mı erkek mi?
Polis memuru:
- Yeniköy'de. Ünlü şarkıcı Defne Destan evinde ölü bulunmuş.
Genç Dedektif şaşırarak:
- Defne Destan mı?!
Başkomiser Kadir Bey:
- Buna baksak iyi olacak.
Hava artık kararmıştır. Başkomiser Kadir Bey ve Genç Dedektif ile birlikte Pelin'le polis memurları gelmiştir.
Başkomiser Kadir Bey eşiyle telefonda konuşur.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bilmiyorum, hayatım. Bakacağız. Ne yapayım akşam akşam cinayet olduysa?! Ben mi işledim?! Haydi, kapatıyorum. Bakarım başımın çaresine.
Genç Dedektif ve Başkomiser Kadir Bey içeri geçerler. Üst kata çıkarlar. Kapıdan girildiğinde sol tarafta bir gardırop karşısında ise bir yatak vardır. Yatağın başı duvarın sol tarafındadır. Yatağın yanında başucunda bir abajur vardır.
Defne Destan, kendi odasında yerde ölü olarak yatmaktadır.
Genç Dedektif:
- Tek vuruş.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne ile vurulmuş acaba? Silaha benzemiyor hiç.
Genç Dedektif:
- Abajur. Bakın bunda da kan lekesi var.
Başkomiser Kadir Bey:
- Arkadaşlar, bunu da alalım. Abajuru.
İnceleme uzmanı:
- Emredersiniz, Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Herhangi bir bulgu var mı?
İnceleme uzmanı:
- Parmak izi alıyoruz, Başkomiserim.
Genç Dedektif:
- Dışarıdan bahçeden de alalım.
Pelin:
- Vay be. Daha dün şarkısını dinlediğim Defne Destan şu an karşımda ölü olarak yatıyor. Keşke böyle bir tanışma olmasaydı.
Başkomiser Kadir Bey:
- Keşke ama maalesef ortada bir ceset ve cinayet var.
Genç Dedektif eldivenlerini giyerek çekmeceyi açar ve içindeki minik eşyalara bakar. Şarkıcının aksesuarları ve bazı kağıtlar vardır. Kağıtlar sözleşmelerdir.
Genç Dedektif:
- Başkomiserim çekmecede önemli bir şey yok ama yine de bakılmalı. Abajurun sapından da parmak izi alınmalı.
Başkomiser Kadir Bey:
- Yapılacak, yapılacak. Arkadaşlar, cesedi fazla ortada bırakmayın, alın ceset torbasına koyun!
Bir polis memuru:
- Başkomiserim, dışarıda basın var.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam, tamam bakarız.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin dışarı çıkarlar. Kameramanlar ve muhabirler gelir.
Muhabir:
- Başkomiserim, Defne Destan'ın ölü bulunduğu haberi doğru mu?
Başkomiser Kadir Bey:
- Evet, maalesef doğru. Gerekli açıklamalar yapılacak.
Muhabir:
- Katil kim?
Başkomiser Kadir Bey:
- Bulunacak. Şimdi, izin verin lütfen.
Ertesi gün olduğunda Genç Dedektif, kapıyı çalarak Başkomiser Kadir Bey'in odasına girer.
Genç Dedektif:
- Başkomiserim, sonuçlar geldi mi?
Başkomiser Kadir Bey:
- Şimdi Beril'e sordum. "Az sonra getireceğim." dedi.
Genç Dedektif oturur. Başkomiser Kadir Bey telefonla arayıp iki kahve ister.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ee, nasılsın Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- Düşünceliyim. Sonuç sıfır. Sıfırdan çözüme ulaşacağız.
Kapı çalar. Kahveler gelir.
Çaycı:
- Başka bir isteğiniz var mı Başkomiserim?
Bu arada Beril içeri girer.
Beril:
- Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Yok, çıkabilirsin. Gel Beril, gel.
Beril:
- Başkomiserim, Genç Dedektif. Defne Destan, 28 yaşında, başına aldığı sert bir nesneyle öldürülmüş. Abajurdaki kan ile maktülün kanı eşleşiyor. Öte yandan kapının önünde bulunan ayakkabı izi katilin 42 numara bir ayakkabı giydiğini gösteriyor. Ayakkabı tabanının izini çıkarıp vereceğim.
Genç Dedektif:
- Ee, başka bir şey yok mu?
Beril:
- Olmaz mı. Maktülün cep telefonunu inceledik. Sonuçlarından en çok müzisyeni Tufan Dedeoğlu ile görüştüğünü öğrendik. Aynı zamanda tabi bu sadece magazin ama müzisyeni eşinden Defne Destan için ayrılmış, boşanmışlar yani.
Başkomiser Kadir Bey:
- O zaman ilk şüphelimiz müzisyen.
Genç Dedektif:
- Eşinle de bir konuşalım. Çünkü, eşi ondan Defne Destan için ayrılmış.
Başkomiser Kadir Bey:
- Nefret ve kıskançlık cinayeti mi?
Genç Dedektif:
- Sadece ihtimal. Konuşmadan bir şey diyemem.
Başkomiser Kadir Bey:
- Haydi, şu müzisyeni ve eşini sorgulayalım.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin müzisyeni sorgulamaya giderler. Bir ev stüdyosuna girerler. Baterinin oradaki sahnede oturan 30 yaşında, sarı saçlı, hafif sarı sakalı, yeşil gözlü, uzun boylu, zayıf bir genç çocuk oturur.
Genç Dedektif:
- Tufan Dedeoğlu sizsiniz değil mi?
Tufan:
- Buyrun.
Başkomiser Kadir Bey polis kimliğini gösterir.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ben Başkomiser Kadir Yeşil. Bu da arkadaşım Genç Dedektif ve bu da asistanı Pelin.
Tufan:
- Ben de sizi bekliyordum.
Başkomiser Kadir Bey sahneye, Tufan'ın yanına oturur.
Başkomiser Kadir Bey:
- Öncelikle başınız sağolsun.
Tufan:
- Sağolun. Değerli bir sanatçıyı kaybettik.
Pelin:
- İlişkiniz varmış.
Tufan kafasını kaldırır ve acı acı gülümser.
Tufan:
- Magazinde yazılanlara bakmayın hanımefendi. Bir dönem aramızda bir şeyler oldu ama ben eşime geri döndüm. Hala bir şans daha istiyorum.
Genç Dedektif:
- Aranızda yaşananlardan sonra onun bir ilişkisi oldu mu?
Tufan:
- Evet, oldu iki tane falan ama biz çalışmaya devam ettik.
Başkomiser Kadir Bey:
- Kıskanmış olabilirsiniz. Ya da...
Tufan:
- Ya da ne?
Başkomiser Kadir Bey:
- Ya da eşiniz... Adı neydi?
Tufan:
- Aylin.
Başkomiser Kadir Bey:
- O öldürmüş olamaz mı?
Tufan:
- Aylin mi?! O bir karıncayı bile incitemez.
Genç Dedektif:
- Dün akşam saatlerinde neredeydiniz?
Tufan:
- Yemekte. Arkadaşlarla yemekteydik. Herkese sorabilirsiniz.
Genç Dedektif:
- Aylin Hanım?
Tufan:
- O da. Kimseye pek yansıtmamaya çalışıyoruz. Hatta o buraya gelecekti. Eli kulağındadır.
Bu sırada kapı açılır ve içeriye 29 yaşında uzun boylu, zayıf, uzun dalgalı sarı saçlı, mavi gözlü bir kadın girer.
Tufan:
- Hah, aşkım, hoşgeldin.
Aylin ters ters bakar.
Aylin:
- Bunlar kim, Tufan?
Başkomiser Kadir Bey tam cevaplayacakken Tufan:
- Başkomiser.
Başkomiser Kadir Bey:
- Hanımefendi, Aylin Hanım siz misiniz?
Aylin:
- Evet, buyrun.
Başkomiser Kadir Bey:
- Sizinle Defne Destan hakkında konuşacaktık.
Aylin:
- Ben, onun hakkında konuşmak istemiyorum.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bu soruşturmamız için önemli. Konuşmamız lazım.
Başkomiser Kadir Bey ve Genç Dedektif birlikte Aylin Hanım'ı sorgular.
Başkomiser Kadir Bey:
- Aylin Hanım, Defne Hanımla hiç görüştünüz mü?
Genç Dedektif:
- Ya da en son ne zaman görüştünüz?
Başkomiser Kadir Bey:
- Evet.
Aylin:
- Bakın, en son 6 ay önce falandı. Bir yemekte bir araya gelmiştik. Ondan 2 ay geçtikten sonra Tufan ile ilişkilerini öğrendim. Eşimle şu an arayı düzeltmeye çalışıyoruz. O yemekten sonra hiç görüşmedik. Eşim de son 1 aydır onunla çalışmıyor bile. Bakın, ne ben ne de Tufan böyle bir şey yapmayız.
Bu arada Tufan içeriden çıkar.
Tufan:
- Başkomiserim bitti mi?
Genç Dedektif:
- Son bir soru daha.
Tufan:
- Buyrun.
Genç Dedektif:
- Kaç numara ayakkabı giyiyorsunuz?
Tufan:
- 42.
Genç Dedektif:
- Siz?
Aylin:
- 37.
Başkomiser Kadir Bey:
- Buradan bir şey çıkmaz.
Genç Dedektif:
- Erkeğin ayakkabı numarası uyuyor ama.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ama "Böyle tabanlı ayakkabınız var mı?"mı diyeceğiz?
Başkomiser Kadir Bey'in cep telefonu çalar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Alo? Ne oldu? Hı? Tamam..tamam. Bakarız. Tamam.
Başkomiser Kadir Bey telefonu kapatır.
Genç Dedektif:
- Başkomiserim bir şey mi oldu?
Başkomiser Kadir Bey:
- Defne Destan'ın ölümünden 3 ay önce şarkıcı Buse Tütüncü ile tartıştığını öğrenmişler.
Pelin:
- E, zaten bunu tüm magazinler yazdı.
Genç Dedektif:
- Çok magazin okuyorsun, çok.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin, Buse'nin evine giderler.
Kapıyı hizmetçi açar.
Hizmetçi:
- Buyrun.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ben emniyet amiri Başkomiser Kadir Yeşil. Buse Hanım evde mi?
Hizmetçi:
- Evde. Buyrun, ben çağırayım.
İçeri geçip masaya oturup beklemeye başlarlar.
Buse Hanım masaya oturur.
Buse Hanım, 29 yaşında, uzun düz siyah saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu, zayıf bir kadındır.
Buse Hanım:
- Buyrun.
Başkomiser Kadir Bey:
- Buse Hanım, ben Başkomiser Kadir Yeşil, arkadaşım Genç Dedektif ve asistanı Pelin.
Pelin:
- Ben sizi beğenerek dinliyorum. Tüm şarkılarınızı, kliplerinizi.
Buse Hanım öylesine gülümser.
Başkomiser Kadir Bey, Pelin'in uyarmak için hafifçe öksürür. Pelin susar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Sizi hangi konuda soruşturduğumuzu tahmin ediyorsunuzdur ama ben söyleyeyim. Defne Destan'ın ölümü konusunda. Yaklaşık 3 ay önce bir tartışma yaşamışsınız.
Buse Hanım:
- Evet, bir beste tartışması yaşadık ama bu her sanatçı arasında yaşanır. Ölümünü de bu sabah telefondan haberlere bakarken öğrendim.
Genç Dedektif:
- Dün akşam saatlerinde neredeydiniz?
Buse Hanım:
- Evdeydim oturuyordum. Hiç çıkmadım.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bize sormak ya da söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Buse Hanım:
- Hayır, yok.
Genç Dedektif:
- Benim var. Ayakkabı numaranız.
Buse Hanım:
- 37-38. Değişiyor.
Genç Dedektif:
- Peki. Biz kalkalım.
Başkomiser Kadir Bey:
- Aynen.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin kalkarlar.
Genç Dedektif kapının yanına vardığında kapının yanındaki botlar dikkatini çeker. Botların çevresinde biraz toprak ve çamur vardır.
Genç Dedektif:
- Bunlar ne?
Buse Hanım saçını düzelttikten sonra:
- Onlar babamın ayakkabıları. Dün gece burada kaldı da.
Genç Dedektif ayakkabının altını inceler ve bırakır.
Buse Hanım:
- Bir şey mi oldu?
Genç Dedektif:
- Yoo, tuhaf geldi sadece.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin dışarı çıktıklarında Genç Dedektif'in dikkatini bir şey daha çeker. Ona doğru bakar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Haydi, Genç Dedektif.
Genç Dedektif:
- Geliyoruuum.
Beril içeri girer.
Beril:
- Başkomiserim, maktülün evinden alınan saç örneği maktüle ait çıkmadı. Katile ait olmalı. Düz siyah saç. Aynı zamanda saçta saçkıran hastalığına rastladık.
Başkomiser Kadir Bey:
- Yaklaşıyoruz galiba, ha.
Akşam olur.
Genç Dedektif masasına oturup Defne Destan ve Buse Tütüncü hakkındaki haberleri okur.
Ertesi gün olur.
Genç Dedektif, Başkomiser Kadir Bey'in odasına girer.
Genç Dedektif:
- Günaydın, Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Günaydın. Maktülün anne babasıyla görüştüm. Mahvolmuş insanlar. Cesedi ne zaman alabileceklerini soruyorlar.
Bu arada bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim, maktülün evinin kapısının orada kırık cam farlarına rastladık.
Genç Dedektif:
- Kırık cam farı mı?
Polis memuru:
- Evet hatta birleştirebiliriz.
Polis memuru hemen kırık far camlarını birleştirir. Ortaya yarım bir araba farı çıkar.
Genç Dedektif:
- Olayı çözdüm. Olayı çözen parça araba farı. Olay aynen şöyle gerçekleşti: "Buse, onu öldürmek için Defne'nin evine gitti. Giderken kapısının önündeki toprak ayakkabısının tabanına yapıştı. 42 numara. İçeri girdi. Defne duş alıp giyinmişti. Buse'yi gördü ve aralarında tartışma yaşandı. Tahminim ikisinin de çıkardığı son albümlerin rekabetiydi. Abajurla Defne'nin kafasına vurdu. Öldürdü. Çıktı. Arabasıyla geri geri giderken arabasını duvara vurdu ve farı kırıldı."
Başkomiser Kadir Bey:
- Emin misin?
Genç Dedektif:
- Dün Buse'nin evinden çıktığımızda siz beni arabaya çağırmadan önce Buse'nin arabasının farının kırık olduğunu gördüm.
Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve Pelin, Buse'nin evine tekrar giderler.
Polis memuru kırık araba farlarını yerleştirir. Uyar.
Polis memuru:
- Uydu, amirim.
Başkomiser Kadir Bey ve Genç Dedektif kapıyı çalar. Buse Hanım kapıyı açar.
Buse Hanım:
- Buyrun.
Başkomiser Kadir Bey:
- Buse Tütüncü, Defne Destan'ı öldürme suçundan tutuklusun. Konuşacağın her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılacaktır.
Buse Hanım:
- Pardon.
Başkomiser Kadir Bey:
- Götürelim, arkadaşlar.
Polis memurları kelepçeyi takarlar ve götürürler.
Buse Hanım:
- Bir dakika, bir dakika ne yapıyorsunuz?
Avukatımı istiyorum.
Başkomiser Kadir Bey ve Genç Dedektif, Buse'yi sorgular.
Başkomiser Kadir Bey:
- Haydi, artık anlat.
Genç Dedektif:
- Biz her şeyi anlattık.
Başkomiser Kadir Bey dosyayı Buse'nin önüne koyar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ayakkabının tabanından alınan toprakla Defne Destan'ın bahçesindeki toprak uyuştu.
Genç Dedektif:
- İtiraf etme zamanı geldi, Buse Tütüncü. Sıkıştın.
Buse Hanım:
- Avukatımı istiyorum.
Başkomiser Kadir Bey:
- Sorularımıza zerre cevap vermeden avukatınla görüşemezsin.
Buse Hanım:
- Kanıt yok.
Genç Dedektif:
- Ne kanıtı yok?
Beril içeri girer.
Beril:
- Başkomiserim saçtaki saçkıran hastalığı Buse Hanım'da da varmış.
Genç Dedektif:
- Önce ayakkabı tabanı, eşleşen toprak, kırık far camları ve saçkıran hastalığı. Daha fazla kanıta gerek var mı?
Buse Hanım:
- Tamam. Ne yapayım albümü daha çok sattı. Şarkının sözlerini iyi yorumladı. Tuttu. Sözler bana aitti. Daha önce parasını istedim vermedi. Evine girdim ben de öldürdüm. Ayakkabının sizi yanıltması için büyük ayakkabı giydim. Ama saç ve farı hesaba katamadım.
Genç Dedektif:
- Zor oldu ama itiraf ettirdik.
Buse Tütüncü, kasten adam öldürme suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GENÇ DEDEKTİF 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin