GİZEMLİ SERA YANGINI

61 1 0
                                    

"Gizem dedektifler için vazgeçilmezdir.
                                         Genç Dedektif..."
  Bir gece yarısı biri seraya girer. Elinde benzin bidonu ve kibrit kutusu vardır. Seraya benzini dökmeye başlar. Benzin şişesini tamamen boşalttıktan sonra kibritleri kutudan çıkartıp sürter ve alevlendirerek yere atar. Sera alevlere teslim olur ve o kişi oradan kaçar.
  Ertesi gün Genç Dedektif, Başkomiser Kadir Bey ve asistan Pelin o seradadırlar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bu bildiğin sabotaj ya.
Genç Dedektif:
- Evet, amirim. Bilerek yapılmış bir şey bu. Her tarafta benzini işaret eden bulgular var.
Bir polis memuru elinde bidon şişesiyle gelir.
Polis memuru:
- Başkomiserim, ileride seranın çıkışında benzin bidonu vardı, bakın.
Başkomiser Kadir Bey:
- Bunu delil olarak alabiliriz. Belki bir ipucu çıkar.
Genç Dedektif yere eğilip ceketinin içinden cımbızını alarak yerdeki kibrit çöplerini inceler.
Genç Dedektif:
- İlginç, çok ilginç.
Başkomiser Kadir Bey:
- Nedir ilginç olan Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- Yere atılan kibrit çöplerinin hepsi yarım. Kırılmış. Neden yarısı kırılmış olabilir ki?
Başkomiser Kadir Bey:
- Bunu nereden bileyim, Genç Dedektif? Bunu çözecek olan kişi sensin.
Genç Dedektif gülümseyerek:
- İnşallah, amirim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Haydi arkadaşlarımız incelesin. İnceleyecek misin Genç Dedektif?
Genç Dedektif:
- Hayır, hayır. Ben bu kibrit çöplerini inceleyeceğim. Daha doğrusu düşüneceğim neden yarım olduğunu. Bu arada seranın sahibi nerede?
Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Amirim, Dedektif Bey, seranın sahibi bey şurada. Konuşmak isterseniz...?
Gözlüklü, siyah kıvırcık saçlı, orta boylu ve kilolu 40 yaşında bir adam koşarak seraya gelir.
Adam:
- Allah'ım, Allah'ım neler olmuş böyle?
Adam yere çöküp ağlamaya başlar.
- Ben serama o kadar çok güzel, o kadar çok iyi bakmıştım ki...
Başkomiser Kadir Bey adamın yanına çöküp omzunu tutarak:
- Beyefendi çok geçmiş olsun ben Başkomiser Kadir Yeşil. Bu da arkadaşım Genç Dedektif Fatih Gerçek.
Adam:
- Ne geçmiş olsunu Başkomiser Bey? Ben bu seraya yıllarımı verdim. Borçlandım. Borcumu tamamlayamadan...
Genç Dedektif:
- Beyefendi adınız ne?
Adam:
- Fuat. Fuat Ölmezsoy. Nasıl olmuş yangın? Daha haberim yeni oldu. Şehir dışındaydım. Atladım, geldim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Doğrusunu söylemek gerekirse biz seranızın bilerek yakıldığını düşünüyoruz. Çünkü etrafta benzin ve kibrit bulgularına rastladık. Bunu yapabilecek birini veya birilerini tanıyor musunuz?
Fuat Bey:
- Iıı, hayır. Hayır, hayır var. Eski eşim Reyhan. Reyhan Şahin. Delinin tekidir. Gerçekten deli. Tedavi görüyordu. Şu an görüyor mu bilmem?
Genç Dedektif:
- Başka?
Fuat Bey:
- Yok.
Başkomiser Kadir Bey:
- Sizi ifade için merkeze alacağız. Bir de şu Reyhan Hanım'ı sorgulayalım. Onun için adresi lazım.
Fuat Bey:
- Tamam, ifade veririm. Ama seram ne olacak?
Genç Dedektif:
- Bu olayın faillerini bulalım. Serayı sonra düşünürüz.
İfadenin ardından Başkomiser Kadir Bey, Genç Dedektif ve asistan Pelin, Reyhan Hanım'ın evine giderler. Reyhan Hanım kapıyı açar.
Reyhan Hanım 35 yaşında düz sarı saçlı, orta boylu ve zayıf, açık tenli, mavi gözlü bir bayandır.
Başkomiser Kadir Bey:
- İyi günler hanımefendi. Ben Başkomiser Kadir Bey bu da Genç Dedektif Fatih Gerçek ve asistanı Pelin Sümer.
Reyhan Hanım:
- Ee, ne olmuş? Niye geldiniz?
Genç Dedektif:
- Hanımefendi hakkınızda şikayet var. Fuat Bey'in eski eşiniz Fuat Ölmezsoy serasını yaktığınız iddiası ile sizin hakkınızda şikayette bulundu.
Reyhan Hanım:
- Ee yani, ne olmuş?
Başkomiser Kadir Bey:
- Bizimle merkeze gelmeniz gerekiyor ifade için.
Reyhan Hanım:
- Avukatım olmadan asla konuşmam.
Başkomiser Kadir Bey:
- Tamam avukatınızla merkezde görüşürsünüz.
Reyhan Hanım istemeye istemeye merkeze gitmek zorunda kalır. Merkezde Reyhan Hanım'ı sorgulamaya başlarlar.
Başkomiser Kadir Bey:
- Evet, dün gece yarısı neredeydiniz?
Reyhan Hanım:
- Nerede olacağım? Doktorun verdiği ilaçlar beni uyutuyor. Onları yatmadan önce alıyorum. Bunun dışında size hiçbir bilgi vermeyeceğim.
Başkomiser Kadir Bey:
- İyi, avukatınızı bekleyin o zaman.
Başkomiser Kadir Bey sorgu camının arkasından onları izleyen Genç Dedektif'in yanına gider.
Başkomiser Kadir Bey:
- Evet, Genç Dedektif. Ne diyorsun?
Genç Dedektif:
- İlk konuşmaya göre bir şey diyemem. Ama Fuat Bey belirtmişti Reyhan Hanım'ın hasta olduğunu.
Başkomiser Kadir Bey:
- Uyku hapı kullandığını belirtti. Uyuyor olabilir. Ailesiyle kalıyormuş. Onları da sorgulamak lazım. Siz gidip araştırın, Genç Dedektif.
Genç Dedektif:
- Tamam ailesiyle görüşelim.
Bir polis memuru gelir.
Polis memuru:
- Amirim, Fuat Bey'in çıkışını yapacaktık ama Genç Dedektif Bey ile görüşmek istiyor.
Genç Dedektif:
- Baksam iyi olacak.
Genç Dedektif, Fuat Bey'in yanına gider. Pelin ise oradaki bir sandalyeye oturmuştur.
Genç Dedektif:
- Buyrun, Fuat Bey beni istemişsiniz.
Fuat Bey:
- Iı, Dedektif Bey nereye kadar geldiniz bilmiyorum ama sizden bir şey isteyeceğim.
Genç Dedektif:
- Buyrun.
Pelin, onları oturduğu yerden izler.
Fuat Bey:
- Benim seramı yakan serseriyi bulun. Para önemli değil. İstediğiniz kadar veririm.
Genç Dedektif:
- O parayla seranızı tekrardan yaptırırsınız.
Fuat Bey:
- Seram yandı, yok. O parayla yaptırabilir miyim?
Genç Dedektif:
- Ona bakarız. Eminim yardım, kredi falan bir şekilde hallolur.
Fuat Bey:
- Umarım. Beni bilgilendirin, lütfen.
Fuat Bey gittikten sonra Genç Dedektif, Pelin'in yanına gider.
Pelin:
- Ne istiyormuş?
Genç Dedektif:
- Olayı araştırmamı.
Pelin:
- E, sen zaten araştırmıyor musun?
Genç Dedektif:
- Bilmiyorum araştırdığımı bilmiyordum belki de.
Başkomiser Kadir Bey, Reyhan Hanım'ı uğurlar. Reyhan Hanım giderken Genç Dedektif'e parmaklarını oynatarak el sallar.
Genç Dedektif, Pelin ve iki polis memuru Reyhan Hanım'ın evine giderler.
Genç Dedektif önce anneyi sorgular. Anne altmış üç yaşında siyah kıvırcık saçlı, yeşil gözlü, kısa boylu ve zayıftır. İsmi Halide'dir.
Genç Dedektif:
- O gece Reyhan Hanım ne yaptı?
Annesi:
- Hap kullanıyor. Kocasından ayrıldıktan sonra akli dengesini yitirecek diye çok korktum. Hafif bir delirme oldu, kızımda. Atlattık. Tedavisinde sona gelindi ama yine kontrol amaçlı kullanıyor.
Genç Dedektif, kızın babasına döner.
Babası yetmiş yaşında ise beyaz saçlı, kahverengi gözlü, uzun boylu ve kiloludur. İsmi Bülent'tir.
Genç Dedektif:
- Siz de onaylıyor musunuz?
Babası:
- Evet, evet. Zaten ben uyuklayan bir adamım. Bir şey diyemem. Sadece o adamın eski kocasının onu mahvettiğini söyleyebilirim.
Genç Dedektif:
- O zaman biz de kalkalım. Umarım kızımızı korumuyorsunuzdur.
Annesi ve babası bir şey demez.
Reyhan Hanım onları kapıdan geçirirken "İyi günler Genç Dedektif Beyefendi." der ve kapıyı kapatır.
Pelin:
- İyi hadi. Baksana bu Reyhan da sana mı sulanıyor ne yapıyor?
Genç Dedektif:
- Hayır, sadece üzerindeki şüpheleri dağıtmaya çalışıp tatlı kız rolü yapıyor. Neyse, eve gitmeliyim, uğraşmam gereken bir ton iş var.
Akşam olduğunda Genç Dedektif büyüteciyle ansiklopedideki yazıları incelerken kapı çalar. Genç Dedektif gidip kapıyı açar. Gelen Başkomiser Kadir Bey'dir.
Genç Dedektif:
- Hoşgeldiniz, Başkomiserim.
Başkomiser Kadir Bey:
- Genç Dedektif, hoşbulduk ama yukarıdan sıkıştırıyorlar. Artık bu olayın çözülmesi lazım. Yardımına ihtiyacımız var.
Genç Dedektif tekrar masasına oturup büyüteciyle ansiklopediyi incelenmeye devam eder.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne arıyorsun K harfinde. Neyse, Genç Dedektif bul, lütfen.
Genç Dedektif:
- Başkomiserim çözeceğim merak etmeyin.
Başkomiser Kadir Bey:
- Umarım.
Başkomiser Kadir Bey evden çıkar.
Genç Dedektif tekrar masasına oturup büyüteciyle ansiklopediyi incelenmeye devam eder.
Ertesi gün olur.
Genç Dedektif karakolda oturup şapkasını eline alıp düşünmeye başlar. Bu arada cep telefonu çalar.
Genç Dedektif:
- Buyrun, ben Genç Dedektif Fatih Bey.
Arayan Fuat Bey'dir.
Fuat Bey:
- Alo, Genç Dedektif Bey. Şey, ben olay hakkında bilgi almak istedim. Şu seramı yakan kişi eski karım değil mi?
Genç Dedektif:
- Henüz bir şey söylemek erken ama bazı bulgular buldum. Merak etmeyin, eminim, çok az kaldı.
Fuat Bey:
- Sağolun, sağolun.
Genç Dedektif cebinden çıkardığı kibritleri kırar ve masanın üzerine koyar. Parmaklarını masaya vurarak tempo tutar. Birkaç dakika bekler. Bu arada şapkası da diğer elindedir. Genç Dedektif birden "Buldum!" diye bağırır ve kırdığı kibritleri yer düşürür. Şapkasını da masaya koyar. Genç Dedektif hızlı bir şekilde Başkomiser Kadir Bey'in odasına girer. Kapıyı çalar. İçeri girer.
Başkomiser Kadir Bey:
- Ne oldu Fatih?
Genç Dedektif:
- Buldum, amirim, buldum. Olayı kimin yaptığını buldum.
Başkomiser Kadir Bey gururla gülümseyerek:
- Bravo, Genç Dedektif, bravo. Haydi, anlat bakalım.
Genç Dedektif:
- Olay aynen şöyle gerçekleşti: "Reyhan Hanım, Fuat Bey ile evlenmişti. Fakat evliliğinde sorunlar baş gösterince ayrıldılar. Tahminimce Fuat Bey onu aldatmış olabilir. Ve nihayet ayrıldılar. Reyhan Hanım bu ayrılmayı kaldıramadı ve psikolojik tedavi görmeye başladı. Kızının her gün bitişini görmek babayı üzüyordu. Fuat Bey'e eski damadına ders vermek istedi. Ve serasını yaktı."
Başkomiser Kadir Bey:
- Bütün bunları nereden anladın?
Genç Dedektif:
- "Evine gittiğimizde öfkeli bir baba rolü görmüştüm. Aynı zamanda komidinin üzerindeki kırık kibrit çöpleri dikkatimi çekti. Araştırma yaptığımda 'K' harfini görmüştünüz. Oradan kibrite ve eski yöntemlerine baktım. Eskiden kibritin daha kolay yanması için kırıldığını gördüm. Bu da vakayı çözmemde en önemli delil oldu."
Başkomiser Kadir Bey:
- Savcılığa bildirelim.
Sonra Reyhan Hanım'ın babası Bülent Bey suçlu bulunur. Suçluluğunu itiraf eden Bülent Bey çevreye ve özel mülke zarar verme suçundan büyük bir para cezasına çarptırılır. Fuat Bey de, Bülent Bey'e tazminat davası açar ve davayı kazanır. Genç Dedektif ise çözdüğü olay sonucu Fuat Bey'den gerekli ücreti alır ve çözdüğü olaylara bir yenisini daha ekler.

GENÇ DEDEKTİF 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin