Her hafta sonu olduğu gibi Begümlere gidiyoruz yani dayımlara. Nedenini bilmiyorum ama hafta sonu olunca hep oraya kaçıyorum. Belki annemlerin kavgaları yüzündendir belki değildir. Haftanın ilk günü okuldan eve gittiğimde ne yaptığıma gelirsek cevap çok basit stalk. Soyadını öğrenmiştim çocuğun. Facebook'ta hesabı vardı başka bir yerde bulamadım. Ama son güncellemesi 2014'dü. Yani eski hesabı anlayacağınız kadarıyla. Begüm'e olup biteni anlatmak için sabırsızlanıyorum. Geçen yıl annemler yüzünden 5 ay orada kalmıştım. Ege'lerle aynı servisteydim. Ege beni seviyordu, ben de onu ama şu an hiç konuşmuyoruz. Nefret bile ediyor olabilir benden. Böyle düşünürken konudan konuya nasıl atlıyorum anlamıyorum.
Ve geldik. Begüm ve yengemle sarıldıktan sonra koltuğun üstüne kendimi saldım. Yengemle biraz okul muhabbeti falan yaptık. Her nedense yengemle yaptığımız bütün muhabbetler çok eğlenceli oluyor. Eğlenceliden kastım güzel yani. Begüm'le çatı katına çıktık. Orası çok güzeldi. Hep oraya çıkarız bir şeyler yapacağımız zaman ya da geceleri. Begüm'e 8'lerin yakışıklı olduğunu söyledim ve güldü. Biraz eğlendik. Nedense o sırada Doğukan konusunu açamadım neden bilmiyorum. Çekindim ben çekindim. İlk defa Begüm'den çekindim. Bu tarihte bir ilk olmalı. Begüm'le çok güzel bir ilişkimiz vardır. Birbirimizle göz teması kurarak anlaştığımız bile olur. Her şeyimi bilir ben de onun galiba. Öyle işte bildim bileli var. İrem ablamla ise aramız da 6 yaş var. Bu yıla kadar hiç iyi değildi aramız. Birbirimizi severdik ama saç baş kavga da ederdik. Kavgalarımız da güzeldi ama şimdi :D.İrem ablam demişken uzun zamandır görmüyorum onu. Neden acaba? Her neyse. Begüm'e Doğukan'ı söylemem lazım. Ama çekiniyorum.2 gün sonra...
Ah, yine okula geldik. Tamam okulu özledim dedim. Ama bu kadar da erken olmaz ki. Okula bu kadar erken gelmesek gerçekten güle oynaya gelirim. Tahmin edin noldu Begüm'e söyleyemedim. Neden böyle oldu hiç bilmiyorum. Ne Begüm'e ne Dilek'e ne Feriha'ya ne de başkasına söyleyebildim. Garip hissediyorum kendimi. Ders başlayacak 2-3 dakika sonra bu kısa süreleri seviyorum. Mehmetcan, Halil ve Fatih dedikodu yapıyoruz. Ne ara iyi oldu aramız bilmiyorum. Düşününce aslında iyiydi hep. İşte ders başlıyor, Matematik. Matematiği seviyorum aslında en sevdiğim ders. Çoğu kişi yapamadığı için sevmiyor ve hayatın neresinde kullanıcam ki gibisinden şeyler söylüyorlar. Ama belki ben de yapamasam öyle düşünürüm. Sınıfta matematiği en iyi olanlardan biriyim. Matematik öğretmeni olmak isterdim gerçi istiyorum da ama atanmak çok zor. O kadar çok öğretmen var ki sıra bana gelene kadar ooooo. Rukiş (Rukiye) ablam da matematik öğretmenliği okudu. O da atanamadı işte. Her yıl matematiğimize başka öğretmen girdi. Hepsinin anlatış şekli farklı. Ama hepsi de en sevdiğim öğretmenler. Ha bu arada okullar açılalı 8 gün oldu. Bizim hala sınıf öğretmenimiz belli değil. Sınıf başkalığını yapmaya devam ediyorum yine de ben. Ben seçilicem biliyorum. Benden iyi yapabilecek kimse yok çünkü varsa da denemedi daha hiç. 2 yıldır Dilek'le beraber oturmak istiyorduk bu yıl oturucaz galiba. Günler daha eğlenceli geçer diye düşünüyordum ama sıkıcı. Ha bide öyle düşündüğüm gibi üst sınıflar bizi ezer gibi şeylerin hiç biri olmadı. Olmayacakta galiba. Saçmaymış korkmaya hiç gerek yok. 8 gündür olan en eğlenceli şey resmen Doğukan'ı görmem. Saçma değil mi? Her neyse bugünde bitti. Geçen hafta kursa gitmedim ilk hafta diye. Ne gerek var hemen gitmeye. Zaten dershane falan değil. Okul kursu bu. Hiç doğru düzgün gitmedim 2 yıldır zaten. Ve işte 8 günün sonunda Doğukan! Gördüğüme şükür. Neredeydi acaba bu kadar süre? Okuldan eve dönüyor gerçi. Okuldaymış, ben görmüyormuşum. Bide o kadar okulu tavaf ediyorduk Feriha'yla. Bir dakika, bir dakika. Gülümsedi mi o bana? Evet, evet baya gülümsedi. Ya nasıl da hemen heyecanlanıyorum. Belki başkasına gülümsemiştir. Kalabalığız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADAN
Teen FictionEce adında bir kızın hayatından bir bölümü okuyacaksınız. Onun için zor geçen bu olaylar belki de çok sıradandır. Herkesin yaşadıklarıdır. Ne dersiniz?