O pazartesi içimde tarif edilemez bir mutluluk vardı. Sebebi sanırım kendime görev edindiğim 'Rain'i Mutlu Et' projesini hayata geçirmeye başlamamdı. Neden böyle bir istek duyduğumu bile bilmezken bunu yapmam aptalca olabilirdi. Ama hayat aptalca değil miydi zaten?Sabah okula kendi arabamla gittim. Bugüne olan ödevleri unutmuş olduğumdan bütün tenefüsler boyunca onlarla uğraştım. Okul kesinlikle bana göre değildi.
Öğle yemeğinde Cameron ile birlikte kafeteryaya gittik. Sadece biraz makarna ve bir elma aldım. Nash ve diğerlerinin bulunduğu masaya ilerledik. Okulumuzda öyle herkesin kendi masası falan yoktu. Kim nereyi bulursa oraya oturuyordu. Çocuklara merhaba deyip masaya oturdum, hemen yanıma ise Cam oturdu. Konuşulan konu pek ilgimi çekmiyordu, bu yüzden ben de dinliyormuş gibi yaptım. Ancak daha sonra bana soru sorulduğunu farkettim.
''Efendim?'' dedim soruyu soran Colton'a dönerek.
''Diyorum ki, Rain'e para falan mı ödüyorsun?''
''Ne saçmalıyorsun Colton?''
''Gerçi bok gibi parası var ama o sürtüğü başka nasıl konuşturabilirsin düşünemiyorum.''
Elimdeki çatalı yavaşça tepsimin içine bıraktım.
''Ağzını topla.''
''Bir şey demedim dostum. Ama onun nasıl bir sürtük olduğunu hepimiz biliyoruz.''
Yerimden kalkmadan hızlıca öne doğru eğilip Colton'un yakasından tutup öne doğru çektim.
''Onun nasıl biri olduğunu bildiğin falan yok. Çünkü sen bir kıza asla hakettiği gibi yaklaşmadın.'' Yakasını sertçe iterek bıraktım ve yerime yaslandım.
''Oh, Shawn Mendes abayı yakmış desenize.''
''Hayır, ama birazdan senin ağzın ile burnunun yerini değiştirecek.''
''Onun dokuzuncu sınıfta Ethan'a neler yaptığını unutma.'' Ethan mı? Şu arka sıradaki sümüklüden mi bahsediyordu?
''Ethan'a ne yaptığını hatırlamıyorum bile. Aydınlat beni.'' Bunu imalı bir şekilde söylemiştim. Çaktırmadan Cameron'a baktığımda önüne bakıyordu. Demek o da hatırlıyordu.
''Ethan ile iki hafta takıldılar. Buraya ilk taşındıkları zaman. Ama ikinci haftada Alexander denen çocukla görüşmeye başladı ve daha Ethan ile ayrılmamışlardı bile. Ethan onunla konuşmaya gittiğinde ise Alexander'dan dayak yedi. Yeni sevgilisinden. Sence bu sürtüklük değil mi?''
Onlar, sarışının Rain'in sevgilisi olmadığını bilmiyorlardı tabi. Ne kadar çabuk yargılamışlardı onu.
''Peki bunları Rain'in kendisinden dinlediniz mi hiç?''
''Hayır. Ethan ile ayrıldıktan sonra ona tepki gösterenler oldu. O zamandan beri kendi buz kalıbında.''
Demek ki buraya ilk taşındığında sıradan bir liseli gibiydi. O zaman onu değiştiren olay Ethan'dan ayrılmasıydı. Ne olmuştu ki?
''Bak bana koca budala. O içten içe kırık bir kız. Bu onu sürtük yapmaz. Bu, onu dinlemeden yargıladığınız için sizi adi piçler yapar. Anlatabiliyor muyum?''
Colton birden sandalyesini geriye iterek ayağa kalktı. ''Sen bana ne demeye çalışıyorsun Mendes?''
Kafeterya tamamen sessizdi. Herkes pür dikkat bize bakıyordu.
''Sen ne demek istediğimi gayet iyi anladın. Ama eğer ikinciye tekrar etmemi istiyorsan başına 'aptal' sıfatını ekleyerek tekrar edebilirim.''
YOU ARE READING
Sunday // Mendes (Slow updates)
Fanfiction"Ve Rain, eğer verdiğim gülü öldürmeye karar verirsen ondan sana bir taç yapacağım." 21.06.2017