"Ahh...Çok yoruldum..."diye söylenerek kapiyi açmaya calistim. Aras'la neredeyse gezmedigimiz yer kalmamisti. Ben yorgunluktan ve uykusuzluktan ölürken Aras sabah ki enerjisinden bir sey kaybetmemisti.
"Kapıyı açmayı düşünüyor musun? Yoksa açılması için ikna mı etmeye çalışıyorsun?"
Bunu söyleyen Aras'ti. Kızgın görünmeye çalışarak anahtarları onun eline verdim. Sırıtarak anahtari kilide taktı ve tek seferde kapi açıldı.
Bunun üzerine kahkaha atmaya başladı. Kahkahasini duymazdan gelip içeriye girdim. "Anneee! Biz geldik. " diye seslendim. Bu sırada ışıkları açtım. Anladığım kadarıyla annem evde yoktu. Neyse ne dedim ve Aras'a dönüp "Aç mısın?" diye sordum. Kafasını salladı ve "Kurt gibi açım." dedi.
Kulakligimi taktim ve mutfağa girdim. Ben yemek yapmayi bilenlerden değil yiyenlerdendim. Bayağı dusundukten sonra makarna yapmaya karar verdim. Anlamadigim sey ise zaten yapmayi bildiğim tek sey makarnaydi ne demeye dusunduysem yarim saat.
Makarnanin sosunu da döküp masaya tabaklari çikarttim. Çatal almak için yeniden arkami döndüğümde Aras'i görünce çığlık attım. Kulakligimi çikarttim ve "Beni korkuttun aptal!" deyip karnina yumruk attim. Bu yaptığım ise sadece benim elimi acitmisti. Aras 'in yüzündeki gulumsemeden ise bir şey eksilmemisti. Çocuk yemeden içmeden kas yapmıştı sanki.
"Yaşıyor musun diye bakmaya geldim. Bir saattir mutfaktasin da." derken guluyordu.
"Neyse tam zamanında gelmissin yemek hazır." diyerek masaya oturdum. Karşıma oturdu ve beni izleyerek makarnasini yemeye başladı.
"Yarin beni arkadaslarinla tanistirsana." dedi. "Hiç arkadaşım yok." dediğimde sasirmisa benziyordu. "Hiç mi?" derken şaşkınlığı sesine de yansimisti. Bu konuda konuşmayı sevmiyordum. Bu yüzden cevap vermedim ve tabagima odaklandim.
"Bugün ben çok eglendim bunu bir daha yapalım mı?" dediğinde konuyu değiştirmeye çalışmıştı.
"Olur." dedim. Sonra bitmiş tabagimla ayağa kalktım ve tabağı makineye koydum. Aras'i tek başına bırakarak yukarı odama çıktım. Aklimda bir duş alıp yatmak vardı. Hemen odamin karsisindaki banyoya girdim. Soyundum ve suyu açtım. Sıcak suyun gelmesini beklerken aynada kendime baktım.Bir anda kendimi Aras'la kiyaslarken buldum. Saçlarım ve gözlerim aynı tonda kahverengiydi. Aras'in saçları kumral, gözleriyse koyu maviydi. Ortalama bir boya sahiptim Aras'in boyu 1.90 a yakındı.Ben güzel bir kız degildim, hiç arkadaşım yoktu, en ufak bir şeyi bile kafama takiyordum. Buna rağmen umursamaz olamasam da umursamaz görünmeye çalışıyordum. Aras ise her yönden benim tam zıttımdı.
Suyun yeterince isindigina karar verip suyun altina girdim. Sıcak su kaslarimi gevsetirken aklimdaki dusuncelerinde suyla akmasina izin verdim.
Yarım saat dustan sonra suyu kapattim ve havluyu almak için askıya dondum.
"Hayyy lanet havlu!!"
Havluyu odamda unuttuguma inanamiyordum.
Şu anda iki seçenek vardı:
Ilki odama kosmakti. Ama Aras'in beni böyle görme ihtimali vardı.
İkinci seçenek ise Aras'a seslenip havlu istemekti.
Durumumu düşününce en uygun seçeneğin ikinci olduğunu anladım.
Kapiyi araladim. " Arasss! " diye seslendim. "Efendim." diyerek merdivenlerden çıkma sesini duydum.
Kapının önüne geldiğinde kapının araligindan utanarak"Bana odamdaki havluyu getirir misin? " dedim. "Hayır."
"Neee!? Bak getir yoksa..."
" Yoksa?" sesi benimle eğleniyor gibi çıkmıştı.
"Tamam o dediğimi unut ama lütfen havluyu getir bana. " resmen yalvariyordum.
"Nerede?" dediğinde büyük bir sevinçle
" Odamda yatagimin üzerinde." dedim. Havluyu alıp geri geldiğinde kapının arkasina geçip kapının araligindan elimi uzattım.Havluyu elime verdiğinde "Teşekkür ederim ama artık kapinin önünden cekilebilirsin." dedim ve havluya sarılıp bir müddet bekledikten sonra gittiğini anlayarak banyodan çıktım. Tam odama gidecekken ayağım mermerde kaydi ve yeri boyladim.
ARKADAŞLAR YORUM VE VOTELARINIZI BEKLIYORUM. HIKAYENIN GELECEK BOLUMLERI HAKKINDA FIKIRLERINIZI VE BEKLENTILERINIZI YORUMLARINIZDA BELIRTEBILIRSINIZ. Sizleri seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜME UÇAN KUŞ
RomanceGeçmişteki hatalarını tekrarlamaktan korkan bir kızdı Duru. Bu yüzden yalnızlığı secmisti. Fakat Aras'in hayatına girmesiyle herşey degisecekti.