GEÇMİŞ

52 8 4
                                    

Multimediyada Aras var:D

Duru

1 yıl önce

"Günaydın aşkım." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Günaydın. " dedim

Bugün içimde çözemediğim anlamsız bir sıkıntı vardı. Bu yüzden suratım asıktı.

Alp yanıma oturdu ve benimle uğraşmaya başladı. Saçımı dağıtıyor, saçma hareketler yapıyordu. Ne zaman keseceğini merak ediyordum ki karşımdakinin Alp olduğunu hatırladım.

Oflayarak sıradan kalktım. Onunla uğraşmaya halim yoktu. Bütün gece uyumamış, ders çalışmıştım. Üstelik içimde anlamsız bir sıkıntı vardı.

Güneş sınıfa girince gülümsemeden edemedim. Her yönden birbirimizin tersiydik.Buna rağmen Güneş benim kardeşim gibiydi. Sınıfa baktıktan sonra bizi gördü ve yanımıza geldi.

"Size harika bir haberim var! Bugün bir parti var. Bu çok büyük bir parti. Ben bu partiye davetliyim ve sizde benimle geliyorsunuz." dedi tek nefeste. Alp hevesle "Müthiş bir haber. Tam da böyle bir şeye ihtiyacimiz vardı. Parti kimin?" dediğinde Güneş "Akın'ın. İstanbul' a gidecekmiş. Bu da bir veda partisi." dedi. İkisi hevesle parti hakkında konuşmaya başladı.

O partiye gidemezdim. Hem ailem buna izin vermezdi. Hem de çalışmam gereken dersler vardı. İçimdeki sıkıntıdan bahsetmiyorum bile.

"Ben gelemem."dedim. Alp ve Güneş bir süre bana baktılar. İlk konuşan

Güneş oldu.

"Lütfen gel!! Çok eğlenecegiz. Biraz kafa dağıtırız. Hem bizim için çok iyi olur. Partiden sonra da bir kızlar gecesi yaparız. Eğer ailem izin vermez diyorsan o iş bende."

"Dersler.." diye ağzımı açmıştım ki

"Dersler diyorsan ben onu bahane olarak bile görmüyorum. Ayrıca bir gün ders çalışmasan ölmezsin."

Söyleyecek söz bırakmamıştı.

" Tamam gidelim şu çok önemli partiye."

**********

"Üzerimdekiler nasıl olmuş?"

"Güzel. "

"Bakmadin bile." dedi sinirle. Oflayarak kafamı kaldırdım ve

onu inceledim. Üzerindeki kırmızı elbise ona gerçekten çok yakışmış, onda farklı bir hava yaratmıştı.

" Bununla bütün erkeklerin başını döndürürsün sen. Muhteşem olmuşsun! Bence bunu almalısın."

Aynada kendine baktıktan sonra tatmin olmuş bir şekilde kafasını salladı ve " Tamam bunu alıyorum." dedi ve tekrar kabine girdi. Sonra benim için elbise bakmaya başladık. Ben bu nasıl derken o gösterdiğim hiç bir elbiseyi beğenmiyordu.

Çok sıkılmıştım. Tam "Hadi gidelim." demek için Güneş'i ararken Güneş elinde siyah bir elbiseyle yanıma geldi.

"Bu nasıl ama?"derken sesinde heyecan vardı. Elindeki siyah elbiseye göz attım. Güneş'in zevkine güveniyordum.

Elinden aldım ve kabine girdim.

"Bomba gibisin! "

" Biraz fazla açık değil mi sence? "

diye sordum aynada kendime bakarken.

" Bence tam bu partiye göre. Hem Alp de seni böyle görsün istemez misin? " dediğinde düşünmeye başladım. Alp beni seviyordu. Ben bu kıyafeti giysem de giymesemde bu değişmeyecekti. Ama onu biraz etkilemeliydim.

" Ahhh hadi ama! Biraz cesur ol. Gören de seni pencereden atlamak için ikna etmeye çalıştığımı filan düşünecek. " diye devam etti Güneş konuşmaya.

" Tamam alalım." dediğimde sırıttı.

Elbiselerimizi almış ve anneme Güneş'te kalacağımı söylemiştik. Geriye sadece partiye gitmek kalmıştı.

**********

"İşte geldik!" dediğinde büyülenmişcesine karşımızdaki büyük bara baktım. Girişinde filmlerdekileri aratmayan iki takım elbiseli adam vardı.

İçerisi tamamen farklı bir dünyaydi. Özgür hissettiren bir o kadar da tehlikeli bir yer...

Kısa bir süre sonra Güneş arkadaşlarının yanına gitti. Ben de Alp'le tek başıma kaldım. Alp içerken, bana ne kadar güzel olduğumla ilgili şeyler geveliyordu. Ben de bir bardağın yarısı kadar içmiş sonra bırakmıştım.

Güneş'te 7-8 kişiyle birlikte yanımıza geldi. Tanıştıktan sonra birlikte biraz içtik ve adının Burak olduğunu hatırladığım çocuk şişe çevirmece oynama fikrini ortaya attı. Herkes onaylarken Burak şişeyi çevirdi. Şişe benle Ceyhun arasında durdu. Biraz rahatlamıştım. Çünkü tanıştığımız andan itibaren gruptan ısındığım tek kişi oydu.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?" diye sorduğunda "Doğruluk. " cevabını verdim.

"Bakire misin?"dediğinde gruptan bazıları gülmeye başladı.

"Evet." dedim.

" Tahmin etmiştim. " dediğinde kızmaya başlamıştım.

Alp ortamdaki gerilimi yok etmek için şişeyi çevirdi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Güneş bir arkadaşını gördüğünü söyleyerek, Alp de içki alacağını söyleyerek gittiler. Gruptan bazıları da yanımızdan ayrıldılar. Masada sadece Ceyhun ve ben kalmıştım.

Bir anda Ceyhun bana yaklaşmaya başladı. Köşeye doğru kaydıkça bana yaklasmaya devam etti. Sarhoştu üstelik.

"Uzak dur." dedim titreyen sesimle.

" Hiç sanmıyorum bakire kız.Dudakların da bakire mi senin gibi?"

derken dudaklarıma doğru yaklaştı.

Kalp atışlarım hızlanmış, gözlerim dolmuştu. Üzerimden ittim ve ayağa kalktım.Alp ve Güneş'i bulup buradan uzaklaşmak istiyordum.

Oradalardı. Alp ve benim kardeşim olarak gördüğüm kişi öpüşüyorlardı. Kalbimde bir acı hissettim. Bu karşilastıgım berbat sahneyle sadece uzaklaşmak, günlerce uyumak birdaha hiç uyanmamak istedim.

Alp'le gözgöze gelmemize aldırmadan koşarak dışarı çıktım. Canım çok yanıyordu. Sadece koştum ve yeterince uzaklaştıktan sonra tuttuğum gözyaslarının akmasına izin verdim.

Banka oturdum. En güvendiğim iki insanın ihanetine uğramıştım. Ben onlara ailemden bile çok değer veriyordum. Saçlarımı çekmeye, bağırmaya başladım. O sırada birisi kollarımı tutup saçlarımı çekmemi engelledi.

"Sakin ol!"dediğinde gelenin Alp olmadığını anladım."Defol git yanımdan!" diye bağırdım karşımdaki tanımadığım çocuğa. "Ben Akın ve seni bu sekilde bırakmak gibi bir niyetim yok." dedi. Adı bir yerden tanıdıktı.Ah doğruya partinin sahibi olan çocuk. "Yanımda kimseyi istemiyorum." dediğimde cebinden bir mendil çıkardı ve gözyaslarımı sildi.

Artık ayakta durmaya halim kalmamıştı. Buna rağmen eve gitmek için ayağa kalktım. Akın "Nereye gidiyorsun?" dediğide cevap vermeden bir adım atmıştım ki gözlerim karardı ve altımda soğuk,sert betonu hissettim.

Büyük bir baş ağrısıyla gözlerimi açtığımda karşımdaki koltukta uyuyan birisini farkettim. Aklıma dün gece olanlar geldi. En yakın arkadaşımın ihaneti..Gözlerim yeniden dolduğunda ağlamamak için gözlerimi sildim. Artık ağlamayacak sert, duygusuz kızı oynayacaktım. Yattığım yataktan kalktım ve Akın'a bir teşekkür notu bırakıp çıktım. Gördüğüm ilk taksiye bindim ve evimin adresini verip düşüncelere daldım.

Aradan bir kaç hafta geçmişti. Artık her şey değişmişti. Güneş ve Alp okulu terketmişlerdi. Akın denen çocuğu bir daha hiç görmemiştim. Artık okuldaki dedikodularda azalmıştı.Tamamen yalnız kalmıştım. Belki de en büyük değişim ben de olmuştu. Artık kimseye güvenmeyecektim. Aşk denen o saçmalıktan uzak duracaktım. Kimseyle samimi bir dostluk kurmayacaktım. İçimdeki gercek beni kimseye göstermeyecek; insanların beni üzmesine izin vermeyecektim.

Kısacası artık farklı bir ben olacaktım.

ÖLÜME UÇAN KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin