6

805 69 1
                                    

         Düzgünce katlanmış kırmızı, pamuk havluyu iki eli ile ona uzattı. "Sıcak su kalmış olmalı." dedi, dudakları kurumuştu. "Gelmesi bir dakika sürer, biraz beklemek gerekli." diye tamamladı cümlesini Rachel. 

           Summer havluyu kavradı. "Teşekkür ederim." dedi. "Bekleyebilirim, hem sana sıcak su kalmayacak." Saçlarının bir bölümü kurusa da kıyafetleri hala ıslaktı. Bal rengi gözlerinin altı ve burnu kızarmıştı.

            "Rachel McAfey'im , biliyorsun değil mi ?" dedi kız, karanlık odada mavi gözleri bir ton koyulaşmıştı. "Bu dövmelerin ne kadar acıttığını da tahmin ediyorsundur, Einstein." Kolunu uzattı. "Yani soğuk suyla yıkanabilirim, sorun olmaz." 

            "Zatürre olup benden önce ölmeni istemiyorum." dedi Summer. "Birlikte girebiliriz, pijama partisi gibi." 

           Rachel ufak bir gülümseme takındı. "Sonra eve atan ben oluyorum değil mi ?" dedi. "Ve itiraf et asla bir pijama partisinde bulunmadın." 

             "Hayır bulunmadım." Summer gözlerini devirdi. "Dudakların kurumuş, tenin soluklaşmış ve yanakların kızarmış." dedi. "Bu demek oluyor ki su kaybediyorsun, eğer su kaybedersen vücudun bitap düşer ve hipotermi geçirirsin. Hipotermi geçirirsen şiddetli bir kriz geçirir ve titreyerek -" 

                "Bir cümlede yirmi tane bağlaç nasıl kullanabilirsin ki ?" diye bağırarak susturdu onu Rachel. "Tamam bende gelirsem susacak mısın ?" 

                Summer onaylamak amacı ile kaslarını sonuna kadar gererek dudaklarında büyük bir gülümseme oluşturdu. 

                Banyoya girdiklerinde Rachel suyu açarken Summer da ıslak kıyafetlerinden kurtulup iç çamaşırları ile kaldı. Ardından küvetin önünde, Summer'a sırtı dönük olan Rachel kolları kesik tişörtünü, deri pantolonunu çıkarıp bir kenara fırlattı. Küvetin içine girip bacaklarını göğsüne çekti. Summer'a baktı. 

                 Summer küvete ilerleyip diğer köşeye yerleşti, Rachel'ın pozisyonuna girerek sıcak suyun hücrelerine hücum etmesine izin verdi. Ne kadar üşümüş olduğunun şimdi bilincine varmıştı. 

                    Rachel suya odaklanmışken sağ kolunu küvetin kenarına yaslamıştı. "Gerçekten acıttı mı ?" dedi Summer, onun koluna bakarak. 

                     Rachel koluna baktı. "Bazıları." dedi. "Bir süre sonra alışıyorsun." 

                  "İnsan nasıl alışır acıya ?" Summer onun gözlerine kitlendi, yutkundu. 

                   Rachel duraksadı. Cevaplamadı. 

                    "Anlamları ne peki ?" diye sorguladı Summer. "Oluşturdukları bütünlük çok hoş görünüyor." 

                    Rachel parmağı ile bir bir dövmeleri gezdi. İlk olarak dirseğinin iç kısmındaki tek yapraklı papatyada duraksadı. "Papatya yapraklarını kopararak seviyor ya da sevmiyor diye oynanan ufak bir oyun vardır." Dedi. "Tek yapraklı olması da bunu simgeliyor gibi bir şey. İlk dövmemdi, on beş yaşındayken yaptırmıştım." Bir altındaki saat dövmesinde duraksadı. "Salvador Dali'nin bir tablosu etkilemişti beni." Hemen altındaki roma rakamları ile yazılmış sayıya geldi. "74 anlamına geliyor bu." Parmağını üzerinde gezdirdi. "Geçen sene birlikteyken yaz tatili için eyalet dışına uçmam gerektiğinde Elly bana bir kitap vermişti. Kitapta üzeri fosforlu kalemle çizilmiş tek bir cümle vardı. Bu da onun sayfa numarasıydı. Birlikte yaptırmıştık." Kenarındaki  kayan yıldıza geldi. Gülümsedi. "Her yıldız kaydığı zaman ölür biliyor muydun ?" Hızlıca kendini yanıtladı. "Tabii ki biliyordun. İnsanlar bir ölümün ardından dilek tutarlar, çok ironiktir bu." Boğazını temizledi. Summer'a baktı. "Diğerleri de kitaplardan ya da filmlerden esinlenilen birkaç şey." dedi. 

                 Summer sıcaktan büzülmüş parmağını onun bileğine götürdü. Güneş dövmesinin üzerinde gezdirdi. "Yeni mi bu ?" 

                   Rachel kolunu çekip suyun içine bıraktı. "Hayır, uzun zaman oluyor." dedi. "Çok acıktım." Ayaklanıp kabine asılı olan havluya sarıldı. "Jakuziniz varsa bunu sizin evde de tekrarlayabiliriz." dedi, kahkaha attı ve banyodan çıktı.

*

        "Karbonhidrat kokusu alıyorum." diye seslendi Summer. Rachel'ın kareli pijamalarını giymişti. Başını havluyla kurulurken mutfağa girdi. 

            Mutfağa girer girmez, masanın başında oturmuş bulmaca çözen kadın ile göz göze geldi. Saçları döküldüğü için başına çiçekli bir bone takmış, burnuna ucu tüpe ulaşan solunum cihazı takılmıştı. "Özür dilerim." dedi Summer. 

              Rachel makarnayı karıştırırken duraksadı. "Summer." dedi. "Anne Summer, Summer Annem." diyerek acemice bir tanışma işlemi gerçekleştirdikten sonra makarna sosunu yapmaya girişti. 

               Summer masanın diğer ucundaki sandalyeye oturdu. "Memnum oldum." dedi. Kadın gülümserken söze atıldı. 

                 "Sınıf arkadaşısınız demek." dedi. "Rachel'ın arkadaşları ile tanışmayı hep istemişimdir ancak pek fırsat olmadı." 

               "Benim için bir onur." dedi Summer. "Rahatsızlığınız.." 

               "Akciğer kanseri." dedi. "Tedavi görüyorum, alışılmış bir durum." 

              Summer Rachel'a bir süre baktı, o ise aldırış etmeden yemeğini yapmaya odaklanmıştı. "Bana da kan kanseri tanısı konuldu, bir süre önce." dedi ufak bir gülümseme ile. "Alışılma aşamasında." 

                Kadın bulmacayı bir kenara bıraktı, şaşkınlıkla elini Summer'ın ellerine uzatıp kavradı. "Bebeğim." dedi. "Çok üzücü ama gençsin ve bunu aşacak tüm güce sahipsin." devam etti. "Gençlerin savaşçılığı ile baş edebilecek tek bir virüs dahi yok."

         "Haklısınız." dedi Summer. Rachel tabaklara makarnayı koyup masaya ulaştırdı. 

           Sessiz geçen yemek sonrası Summer, Mrs.McAfey ile vedalaşıp Rachel ile evden çıktı. "Annen için üzüldüm." dedi Summer kaldırımda yürürken. 

            "Güçlü biri." dedi Rachel. "Ben onun kadar güçlü değilim, senelerdir asla yenilmedi." 

          Duraksadı. "Çelik zırhının altında kırılgan küçük bir kızsın, değil mi McAfey ?" fısıldadı Summer.

             "Hiç zannetmiyorum." Rachel ona baktı ve gülümsedi. Yoluna devam etti. "Hiç Porsche'a bindin mi ?" 

           "Rüyalarımda belki." kaşlarını kaldırdı Summer. "Neden ?" 

               Rachel tüm dişlerini kapsayan bir gülümseme takındı. "Güzel." 

September (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin