Tik tak.
"Zorlu bir süreç olacağını kimse reddedemez."
Tik tak.
"Vücuduna oldukça yükleneceğiz ama sonundaki ışığa ulaşabilmek için çabalamaktan vazgeçemeyiz."
Gözlerini duvarda asılı duran saatten ayıran Summer ,kahkaha attı karşısında oturuna kadın doktora. Yanındaki Mrs ve Mr. Dumprey ona agresif bir bakış attığında söze atıldı. "Özür dilerim." dedi. "Işık benzetmesi ile ironi yaptığınızı düşünmüştüm."
Kadın tebessüm etti. "Olası yan etkilere gelirsek."
Summer derin bir nefes aldı. "Saçlarım dökülür, halüsinasyonlar görürüm, her an kusma isteğiyle dolup taşarım, uzun vadede kısırlık bla bla bla"
"Araştırmışsın." dedi kadın. "Bilinçli olman harika."
Göz devirip sadece kendinin duyabileceği bir ton ile "Her şeyi sadece siz bilebilirsiniz zaten." diye fısıldadı Summer. "Ne zaman başlıyoruz ?"
"Hemen kemoterapi uygulamayacağız, öncelikle vücudunu gerekli konuma getirmek için birkaç gün hastahanede kalacaksın." Elindeki kalemi düzenli bir tempo ile defterine vuruyordu. "Mümkünse, hemen bugün odana geçebilirsin."
*
"Ah, iğnelerden nefret ediyorum." Summer gözlerini sıkıca kapattı. Mrs. Dumprey elini tutmak üzere onun avucuna yerleştirse de Summer hızla elini çekti. Hemşire iğneyi çıkardığında gözlerini açtı.
"İlk gecen olacak." dedi hemşire gülümseyerek. "Çoğu zaman zorlu olur ama alışmak uzun sürmez."
Summer gülümsedi, hemşireleri doktorlara oranla daha çok severdi. Genelde işlerine sadık ve alçak gönüllü olan insanlar olduklarını düşünürdü. "Deneyeceğim." dedi. Hemşire işini bitirdiğinde gülümseyerek odadan ayrıldı.
"Eve gidip kendime ve sana temiz kıyafetler alacağım." Mrs. Dumprey ayaklandı.
"Hayır." diye atıldı Summer. Mrs. Dumprey gitmeye hazırlanırken ona döndü. Summer devam etti. "Seni burada istemiyorum."
"Summer."
"İstemiyorum dedim."
Kadın dudaklarını birbirine bastırırken dolan gözlerini saklamaya çalıştı, oysa Summer ona bakmıyordu bile. "Tamam." dedi çatallı sesiyle, boğazını temizledi. "Babanı göndereceğim." Odadan çıktı.
O akşam Summer, her yarım saatte bir hemşirelerin gelip değerlerini kontrol etmesine alışmıştı. Odasının mavi duvarlarına bakıyor, her şeyin anlamsızlığı içerisinde derin düşüncelere dalıyordu.
Kırılmıştı, orkideler satın alıp onu ziyarete gelecek arkadaşlara sahip değildi. Geride bırakacağı, dünyaya katacağı hiçbir güzellik yoktu. Sabaha karşı dört buçukta, kendisinin sadece nüfus müdürlüğünde bir kaç veri olduğunu düşünürken yorgunlukla uykuya daldı.
Karanlık varlığını yitirirken, saat sabah beşe doğru kapı tekrar açıldı. Summer gözlerini hafif aralasa da bitkinlik içerisinde gözlerini tekrar kapattı. Genelde damarına nüfuz ederken kuvvetli bir yanma etkisi olan ilacı seruma enjekte edip odadan çıkıyorlardı.
Kadının önündeki tekerlekli, içinde yemeklerin olduğu masadan kahvaltı vaktinin geldiğini anımsadı. Yavaşça gözlerini açtı.
Önce halüsinasyon gördüğünü zannetse de maske takmış, hastahane üniforması giymiş bu kadının gözlerine oldukça aşinaydı.
'Rachel.' dedi.
Hızla maskesini ve bonesini çıkardı Rachel. "Sana pizza getirdim." dedi. "Vegan."
Summer bitkinlikle gülümsedi. "Nasıl girdin buraya ?"
Rachel, Summer'ın yatağının karşısındaki deri koltuğa oturdu. "Adımı söyle Dumprey." dedi. "Kimim ben ?"
"Rachel McAffe." dedi Summer. "Istediğinde elde edemeyeceğin hiçbir şey yok değil mi ?"
Alaycı bir gülümseme Rachel'ın yüzüne henüz yayılmadan silindi. "Seni buradan çıkarmak isterdim." dedi. "Iyileştirmek isterdim, böylece yapamadığın her şeyi yapardık."
Summer yutkunarak tebessüm etti. "Bunun sorumluluğu senin omuzlarında değil." dedi. "Yaşamaya fırsatım vardı, yaşamamayı seçtim." duraksadı. "Benim seçimimdi."
"Yaşamamak senin seçimindi." Rachel ayaklandı. "Yaşayamayacak olmak ise tamamen senden bağımsız." Ayaklanıp yatağının ayak ucuna oturdu. Serum takılmış elini avuçladı. Soğuktu.
Summer eline baktı. Bileğindeki dövmede parmaklarını gezdirdi. "Yeniydi değil mi ?" Rachel güneş dövmesine baktı.
Küçük bir kahkahanın ardını ufak bir hıçkırık izledi, burnunu çekti, gözleri doldu. "Seninle tanıştığımızdan bir süre sonra yaptırdım." dedi. "Isminden yola çıkmıştım aslında ama yaşam kaynağım haline gelmen ufak bir ironi oldu."
Summer gülümserken gözünden bir damla yanaklarından süzüldü. "Beni böyle görmenden nefret ediyorum."
"Sana baktığım zaman yalnızca ukala bir kız görüyorum." dedi Rachel. Ayağa kalkıp yatağının kenar dayanağını aşağı indirdi. Yanına uzandı, eli ile göğüs hizzasında vücudunu sardı. Nefesi onun ensesine değerken devam etti. "Ilk günden beri, sonsuza dek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
September (girlxgirl)
Teen Fiction"Kelebek etkisi." Summer fısıldadı. "Buradan çok uzakta bir kelebeğin kanat çırpışı burada bir kasırgaya sebep olabilir." Parmak uçlarını onunkiler ile birleştirdi. "Ve belki de buradan çok uzak bir baz istasyonundan yayılan bir radyasyon dalgası."...