"Kiralık koca istiyorum." sadece bunu söylemişti kibirli bayan. Ellerinde siyah eldivenleri, başında siyah kovboy şapkası, üzerinde siyah ceketi, içinde beyaz gömleği, siyah dar kısa eteği, siyah platform topuklu ayakkabıları ile muhteşem görünüyordu.
"Ne dediniz efendim?" karşısındaki adamı, bu cümle karşısında şaşkınlığa bürünmüştü. Kim olsa aynı tepkiyi verirdi hemen hemen.
Genç bayan başını hafifçe kaldırıp gözlerini adama dikti. Öyle tehlikeli bakışları vardı ki... Her insan ister istemez çekiniyordu. Kibirliydi genç bayan. Haddinden fazlasını isteyen aç gözlüydü.
"Ben sadece bir kez söylerim." sesi o kadar kibirliydi ki... Korkutucu, ölümcül, nefret, kin... Ne ararsanız sesinde vardı.
Ofisi, hafif karanlıktı ve basık bir havası vardı. Tıpkı mafya babalarının bulunduğu bu yerde bir bayanın bulunması tuhaf ve daha da ürkütücüydü.
"Neden efendim?" adamın bu sorusu üzerine bayan haince gülümsedi. Dudaklarının arasından dökülen kahkaha sesleri onun yüzüne o kadar yakışıyordu ki. Ancak kötü görünümü ve esrarengiz tavırları onu yabani ve ürkütücü gösteriyordu.
"Ahmak Asım Şahenk saçma sapan işlerden kurtulmamı istiyor." Bahsettiği kişi dedesiydi. Babasının ve annesinin ani ölümünden sonra onunla yaşamaya başlamıştı genç kız. Ondan öğrenmişti kibiri, kini. Şimdi de dedesi ondan bu huylarından kurtulmasını mecbur ediyordu. Çözümü ise bu ülkeden gitmesiydi.
Genç bayan eğer evlenir, normal bir kız gibi davranırsa Asım Bey onu göndermekten vaz geçerdi ve böylece birçok yaptığı pisliklere devam edebilirdi.
"Peki efendim." diyebildi adam. Nasıl olacağına dair ufak bir fikri bile yoktu. Ona da saçma gelmişti ancak, bunu genç bayana söylediği taktirde işinden ve canından olabilirdi. Mecburen boyun eğmek zorunda kaldı.
"Beni Boğaziçi Üniversitesine götürsün Derya." dedi genç bayan "Haber ver."
Adam başıyla onaylayarak odayı terk etti. Genç bayan kendisinden o kadar emindi ki, tüm gücün, kudretin onda olduğuna inanıyordu.
Ayağa kalkıp tüylü paltosunu üzerine geçirdi. Çantasını tek koluna adarak çıkışa yöneldi.
Koskoca Şahenk Holdingden ayrılırken tüm gözlerin onda olduğu şüphesizdi. Herkes büyük bir tedirginlikle, bu ihtişamlı kadını izliyor, içten içe ürküyordu.
Arabanın yanına geldiğinde adamlardan birisi önünü düzelterek açtı kapısını. Kibirlikle oturdu arabaya. "Yürü Derya" verdiği emir üzerine koruması olan genç kız arabayı çalıştırarak Bilkent Üniversitesine sürdü. "Emin misin Azra?" içtenlikle sormuştu genç koruma
"Sana ne Derya. Sür arabayı"
Azra'nın istediği yere geldiklerinde koskoca Bilkent Üniversitesi yazısı karşılarında duruyordu. Azra'nın kapısını açmak için Derya arabadan inip kapıyı açtı.
Azra her zamanki kibirliliğiyle arabadan indiğinde tüm gözeler ona dönmüştü. "Azra bak... Bu iş biraz şey-" genç kızın ağzındaki lafları el işaretiyle tıkamıştı Azra.
Büyük ihtişamla yürüyerek içeriye girdi. Gözleriyle tüm erkekleri taramaya başladı. Alt dudağını ısırdığındaki seksliği açık ve netti.
Nihayet gözüne birini kestirip Derya'ya döndü "Onu istiyorum." Sadece buydu. Cümle onun ağzından sadece bir kez çıkardı.
Gösterdiği adam iri, kaslı, sert ve oldukça yakışıklıydı. Belli ki zengindi de. Yaklaşık 25-26 yaşları arasındaydı. Bir iki sene gecikmeli olduğu belliydi.
Peki bu adam kiralık koca olmayı kabul edecek miydi?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Koca
RomanceOnu bir Ünivesite köşesinde babası tarafından cezalandırılmış olarak buldum. Bu da tam benim işime geliyordu... O bana yardımcı olacaktı, ben de ona para ödeyecektim... Bir müddet benimle kalmasını isteyeceğim bu adamın, ömrümün sonuna kadar beniml...