Tolgaya o kadar çok sinir olmuştum ki onu öldürmek istiyordum. Popom hala çok acıyordu. Odamda yalnız takılırken üzerimi giymeye karar vermiştim artık.
Dolabımı açıp lacivert iç çamaşırlarımı giyip saçlarımı kurutmaya başladım. Cipsimde aşağıda kalmıştı.
"YEMEK YAPACAK MISIN? ÖLÜYORUM AÇLIKTAN." aşağıdan öküz gibi bağıran Tolgayı bundan sonra yokmuş gibi davranmaya başlamaya karar vermiştim.
"Geber." diye söylendim kendi kendime. "Böyle ayı olduğunu bilseydim evlenmezdim seninle.Öküz! Ayı! Oduncuk!"
"YA AZRA DUYMUYOR MUSUN?" Gözlerimi devirerek saçlarımı taramaya başladım.
"ANIRMA ANIRMA İNİYORUM." bunu demeden edememiştim. Öküz gibi böğürüyordu evde. "SİKTİR!" sesinin ardından bir kırılma sesi gelmişti.
Koşarak aşağı inerken "NEYİMİ KIRDIN! NE KIRILDI ÖKÜZ TOLGA!" diye bağırıyorodum.
Yere düşüp kırılmış olan cipsim ve tabağını gördüğümde hayal kırıklığına uğramıştım. "Cipsimi mi döktün?" diye hayretle yere baktım. "Cipsimi döktün?"
Şu an oturup ağlamak istiyordum. Tolgaya baktığımda şaşkınlıkla gözleri kocaman olmuş vücudumu seyrediyordu. "Aman tanrım" diye mırıldandı. "Sevişelim mi?" Bana doğru yaklaşırken geriye doğru gitmeye başladım.
"Yürü git işine ya!" diye cırladım. "Cipsime sıçmışsın!" gözleri büyülenmiş gibi tek bir yere sabitlenmişti. Sırtım camla bütünleştiğinde Tolga elini cama koyup göğüslerime daha yakından baktı.
"Harika." diye mırıldanırken diğer elini belime koymuş okşuyordu. "N-ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla sorarken eli göğsüme gelmişti. "Tolga defol git!" diye bağırdım onu iteklemeye çalışırken.
Kafası boynuma gömüldüğünde bağırmaya başlamıştım. "Çok güzel." diye hırladı. O sırada gözüm camdan dışarıya kaymış ve hemen yan villadan, dün sabah tanıştığım kadınların bizi izlediğini fark etmiştim. "BİZİ İZLİYORLAR.!" Diye bağırdım. "KADINLAR BİZİ İZLİYOR ÇEKİL!"
Onu itekleyip hızla perdeleri kapattım. "Geri zekalı Tolga!" diye bağırdım. "AKLINCA BENİMLE SEVİŞMEYE ÇALIŞACAKTIN ÖYLE Mİ?! HEMDE CİPSİLERİMİ YERE DÖKEREK! HAYVANSIN SEN! HAYVAN!"
Kendini kanepeye atıp bana alayla baktı. "Seninle asla sevişmem Azra. Bir anlık bir şeydi. Karşımda çıplak gezmeye devam edersen bir gün çok pis..." diyip sustuğunda ellerimi belime koyarak karşısına dikildim.
"Ne yaparsın?" diye sordum alayla.
"Sikerim." diyerek gülümsediğinde gözlerimi devirdim.
Odama çıkıp tunik gibi olmasada biraz uzun kazağımı giyip aşağıya indim. Tolga yine maç izliyordu. "Çok acıktım. Birşey yap hadi.!" diye mızmızlanırken öküzün kırıp toplamadıklarını eğilip toplamaya başladım.
"Geber." dedim avucumun içinde topladığım cam kırıklarından çok sivri olanu kos kocaman bir 'I' harfi gibi keserken acıyla yüzümü buruşturup toparladığım camları yere bıraktım. Elimden kanlar tek tek yere damlarken midem aşırı derecede bulanmaya başlamıştı.
Kendi elimin kesilmesi birşey değildi ama hayatımda ilk defa elim bu kadar çok kanıyordu.
Koşarak odama çıkarken ne yapacağımı şaşırmıştım. Gözlerim yavaş yavaş dolarken banyoya girdim. Direk su dökemezdim. Çok acırdı. Şu an felaket derecede acıyordu.
Dayanamayarak korkudan bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım. Ölecek miydim? Tolga koşarak banyoya geldiğinde elime sonra yüzüme baktı. "Ne yaptın lan sen!" diye sorup koşarak önümde eğildi. Elime bir yandan üflüyor bir yandan da beni susturmaya çalışıyordu. "Niye intihara kalkıştın anlamadım ki geri zekalı!" derken gülmek istemiştim ama gülemiyordum.
Kendimi çok kötü hissediyordum. "Hastaneye gidiyoruz" dedi elini bacağımın altından geçirirken. Kollarımı boynuna dolayıp kafamı boynunun girintisine gizlemiştim. Hala susmadan ağlıyordum. "Tamam bir sus be!" diye bağırıp beni yatağın üzerine oturtturdu. "Donsuz zibidi." diyerek dolabımı açtı. "Oha!" diye kısa bir şaşkınlık geçirirken daha çok bağırmamla eli ayağına dolaşıp hızla gri bir pantolon getirmişti. "O olmaz olmaz!" diye bağırdım. "Hiç bu kazağın altına gri pantolon olurmu!" diye bağırarak ağlamama devam ettim.
Hızla geri dönüp "Ne vereyim?!" diye telaşla sormuştu.
"Siyaaah!" diye bağırdımda hızla siyahı alıp bacaklarımdan geçirdi.
Tekrar kucağına aldığında koşarak aşağıya inmeye başladı. Kafamı boynuna koyup hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim. "Senin yüzünden oldu.!" diye söyleniyordum.
Dışarıya çıktığımızda soğuk kollarımı dondurmuştu. "Tamam benim yüzümden oldu." dedi telaşla. "Söz iyileşecek." dediğinde etrafımıza kadınlar toplaşmıştı.
"AYYY NE OLDU?" çığlıklarıyla daha çok ağlamaya başlamıştım. Onların bağırması beni daha çok korkutuyordu. "Tolga başım dönüyor." diye yutkunurken söylemiştim. "Tamam hastaneye gidiyoruz sakin ol." dedi "Hanımlar az müsaade." diyerek arabanın kapısını açtı. Beni oturtmak istediğinde boynunu bırakmamıştım. "BIRAKMA!" Diye bağırdım. "DUR ELİME DİKKAT ET."
"BOYNUMU BIRAKSANA!" Diye bağırdığında yavaşça ellerimi boynundan çektim. Kapımı hızla kapatıp dolanırken arkasının hep kan olduğunu gördüm. Daha çok korkmaya başladığımda Tolga arabaya binip hızla arabayı çalıştırdı. "Çok kanıyor" diye mızmızlanırken ağlamamı sürdürüyordum. Şu an burnum gözlerim dudaklarım kızarmış bir durumdaydı. "Öleceğim." dediğimde Tolga hızını daha çok arttırdı. "Korkma ölmezsin." dedi sesimi bastırmak istercesine.
Hastanenin önüne geldiğimizde ani bir fren yapmıştı. Öne doğru savrulduğumda "AYI! YAVAŞ OLSANA!" diye bağırmıştım. Hızla arabadan inip benim olduğum tarafa doğru koştu. Kapımı açıp beni kucağına aldığında içeriye doğru koşuyordu sanırım. Gözlerim istemsiz kapanırken Tolganın sesini duyuyordum "Azra! Azra!"
Gözlerimi tekrar açtığımda sedyenin üzerinde yatıyordum. Gözlerim hızla Tolgayı aradığında "Buradayım." diye mırıldandı
Elimi saran hemşireye baktığımda gülümsüyordu. "Merak etmeyin." dedi gülerken "Ölmeyeceksiniz."
"MÖRÖK ÖTMÖYÖN ÖLMÖYÖCÖKSÖNÖZ" diye kadının ağzına ükendim "Ölüyordum az daha!" diye bağırdığımda midem bulanıyordu. "Kusacam." dedim. Kadın bir kovayı ağzıma yaklaştırdığında kusmaya başlamıştım. "Korkudan dolayı kustunuz." dedi kadın. "Kendinizi rahat bırakın artık." peçete uzatıp Tolgaya döndü. "Yeni evlisiniz siz galiba." dedi gülümseyerek. Tolgaya gülümsemesi sinirime dokunmuştu. "EVET! YENİ EVLİYİZ.!"
Tolga elini elimin üzerine koyduğunda dolu gözlerim ona dönmüştü. "Eve gidebilir miyiz?" diye sordu Tolga kadına. "Tabi, ücretinizi ödediniz zaten. birkaç yarası için merhem yazdı doktor hanım. Onları kullanacak." dediğinde Tolga başını salladı. "Hadi aşkım." dedi bana kalkmamı işaret ederken. "Yürüyemem. daha tam iyileşmedim." diye mırıldandığımda derin bir nefes verip beni kucağına aldı. Gözlerimi kapatıp kafamı omzuna koyduğumda "Beni çok telaşlandırdın Azra." dedi Tolga.
"Senin yüzünden oldu." diye mırıldandığımda güldü. "Tişörtünde hep kan oldu." dedim üzgün çıkan sesimle.
"Olsun yenisini alırız" dedi hastanenin dışına çıktığımızda.
Arabaya oturduğumda Tolgada dolanıp yerine oturdu. Gözlerimi yüzüne sabitleyip onu incelemeye başladım.
Evin önüne geldiğimizde Tolga arabadan inip gözlerini bana dikti. Beni kucağına almasını beklediğimi anlayınca gözlerini devirip kapımı açıp kucağına aldı. Kafamı göğsüne koyup gözlerimi kapattım. "Bebek gibisin" dedi nefesini verirken.
"O döktüğün yerleri sileceksin." diye mırıldandım. "Karnım acıktı." dediğimde içeriye girmiştik. "Biraz burada uyuyabilir miyim?" gözlerim kapanırken Tolga'nın sıcacık göğsüne daha çok sarılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Koca
RomanceOnu bir Ünivesite köşesinde babası tarafından cezalandırılmış olarak buldum. Bu da tam benim işime geliyordu... O bana yardımcı olacaktı, ben de ona para ödeyecektim... Bir müddet benimle kalmasını isteyeceğim bu adamın, ömrümün sonuna kadar beniml...