Şimdi bir araba çarpsa, ama ölmesem?

7K 306 19
                                    

MULTIMEDIA: AGAH

"Gupse! Kızım hadi kalk artık"

Ahh , bu neydi şimdi. Kafamı yastıktan kaldırıp, başımda dikilen, yeşil pijamaları hala üstünde olan Segah'a, sonra da saate baktım.

"Hadi amaa! Saat daha 8."

"Kızım alışverişe gidicez ya. Sen hala neden yatıyorsun?"

"Kahvaltı 9da olmayacak mı? Biz neden kahvaltıyı kargalarla aynı saatte yapıyoruz ki?"

O kadar uykuluydum ki söylediklerim anlaşılmıyor bile olabilirdi.

"Kahvaltıyı dışarda yaparız diye düşündüm. Artık kalkacak mısın yoksa mutfaktan dolu bir sürahi mi getirmemi tercih edersin?"

Bir yandan da üstümdeki pikeyi çekiştiriyordu.

"Başıma bela mısın?" sesim bitkin çıkıyordu.

"He sürahi de ısrarlısın yani?"

"Off başımın belası. Tamam kalkıyorum şimdi."

"Sonunda be güzelim. Şimdi sen kalk giyin. Hazırlandıktan sonra da benim odama gel. O sırada ben de giyinirim. Sonra da çıkarız."

Olumlu anlmada kafamı salladıktan sonra göz kırpıp gülücükler saçarak çıktı odamdan deli kız.

Sabahları erken kakmaktan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Benim okulum bile 10da başlıyordu. Yataktan neredeyse sürünerek çıktıktan sonra hemen banyoya yöneldim. Elimi yüzümü boool bol yıkadıktan sonra aynaya baktım. Yüzümü yıkadığım için yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Gözlerimin mavisi ise solmuş, altları şişmişti. Bunu anca makyajla kapatabilirdim. Bol makyajla. Makyaj yapmayı sevmesem de bu şişlikleri geçirmenin başka yolu yoktu.

Banyodan çıktıktan sonra şarjda olan telefonumu çıkarıp 'Calling All Hearts' şarkısını açıp şarkıya eşlik ederek  dolabımın karşısına geçtim. Ne giyeceğimi düşünüyordum. Uzun süren karasızlıktan sonra siyah bir kapri ve beyaz, siyah yazıları olan atletimi çıkadım. Dans ederek üstüme geçirdim. Ancak bu şekilde kendime gelebiliyordum. Canlanmıştım. Aynanın kaşısına geçip makyajımı da yaptıktan sonra siyah el çantamı hazırlayıp odadan cıktım. Hemen yan oda Sagah'ın odasıydı. Kapıyı tıklattıktan sonra Segah kapıyı açıp beni içeri aldı.  O da hazır gibiydi. Makyajını tamamlıyordu.

"Nereye gideceğiz?" sessizliği bozan bendim.

"Rüya kafeye gidip kahvaltı yapıcaz. Gerçekten çok şeker bir yerdir. Beğeneceğine eminim. Ordan çıktıktan sonra seni her zaman alışveriş yaptığım avm'ye götürcem. Aradığı. her şeyi orada bulabilirsin."

"Peki bakalım, bilen sensin."

"Şimdi ben Ayhan abiyi ikna etmeye gidiyorum"

"Neden?"

"Araba için kuzu."

"Ayhan abi mi bırakacak. Ben tek gideceğiz zannediyordum."

"Zaten tek gideceğiz."

"Nasıl? Arabayı ne yapacaksın?"

"Ben genelde kullanırım tabi. Ama başka insanları bilemem."

Nasıl şimdi arabayı o mu kullanacak? Daha önce ne kadar kullandı ki? Off. Başımıza bişey gelmese bari...

"Ya Segah daha önc..."

"Kullandım bebeğim rahat olsana ya. Ben şimdi iniyorum sende gelirsen gel ama gelirsen Ayhan abinin fikrini değiştirecek bişey yapacak olursan beni sırtında götürmek zorunda kalırsın ona göre."

Başıma Bela mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin