Bölüm 4

89 19 4
                                    

Annemi yerde görünce yıkıldım. Bu olamaz. Rüya olmalıydı bu. Haydi uyanmam lazım. Biliyorum annem yaşıyor. 

Hayır,lanet olsun bu gerçekti. Ağlıyorum,ağlıyorum ve ağlıyorum. Delirmek üzereydim. Annem benim her şeyimdi. Yere çöktüm ve anneme sarıldım. Birkaç saat öncesine kadar aynı sofrada yemek yiyorduk. Şu an ise kollarımda,hareketsiz bir şekilde. Meleğim benim seni çok seviyorum neden böyle olmak zorunda? Neden? Keşke ölüm diye bir şey olmasaydı. Bu çok kötüydü. Artık bir annem yok! Bunu kaldıramam,bu yükü kaldıramam. Ben,anneme sarılıp ağlarken; polisler ambulansı aradı. Morg için olsa gerek. Çünkü annem öldü,o nefes almıyor artık! Nefesim daralıyordu,başım dönüyordu,bayılacak gibiydim. Polisler beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Ben gittikçe daha kötü oluyordum. Bunu her kim yaptıysa yemin ediyorum ki,annemin intikamını alacağım. Annemin kanı yerde kalmayacak. Kim bu işin içindeyse tek tek geberteceğim hepsini. Ben hem öfkeli hem de üzgünken,ambulans geldi. Annemi taşıdılar ve binip gittik. İnanamıyordum annemin öldüğüne,öldürüldüğüne. Kim,neden yapsın bunu anneme? Gece saat "03.30" olmuştu. Annem işe birkaç saat sonra kalkacaktı. Allah belalarını versin. Bunu anneme yapanların peşine düşeceğim.

Bu karanlığın,bu gizemin izlerini takip edeceğim. Öfke,sinir... duygusal karmaşıklık yaşıyorum. Neyse ki geldik hastaneye. Ambulanstan indik,annemin cansız bedenini taşıdılar. Hastaneye girdik ve kayıt işlemlerini hallettikten sonra annemi morga götürdüler. Ben oturdum bir sandalyeye,ağlıyorum yine. Keşke gerçek olmasaydı,keşke ben ölseydim anneme bir şey olmasaydı. Artık tek başımaydım. Şu dünyada en çok güvendiğim,en çok sevdiğim bir kişi daha öldü. Babamın ölümü bekleniyordu. Artık kanser bütün vücudunu sarmıştı ve her an ölüm haberine hazırlamıştık kendimizi. Babam da genç yaşta bu hayata yenik düştü. Daha 45 yaşındaydı. Bu olay,ben ve annemi çok üzmüştü. Şimdi ise yine bir melek bu dünyadan göçtü. Artık tektim ve anneme yapılanların,bana yapılması an meselesiydi. Polisler de bizim evin orada ki bakkalın güvenlik kamerasına bakıyorlardı. Dua etsinler bana kalmadan polisler o katilleri bulur. Ömür boyu hapiste sürünürler. Yoksa elimden çok çekecekleri var. Daha 16 yaşındayım ve bu yaşadıklarım beni kötü yönde etkiliyor. Benim bir ay sonra okulum başlayacak. Tek başıma yaşamak isterdim ama bu evle uğraşamazdım. Bu evde annemin,babamın hatıraları var. Kesinlikle burada kalamazdım. Ailede kalacaksam kimde kalacaktım? Bunları düşünürken birden başımın dönmesi şiddetlendi,her yer bulanıklaştı...

Birden sedye üzerinde uyandım. Hemşire geldi ve bayıldığımı söyledi. En son bulanık görüyordum ve devamını hatırlamıyorum. Hemşire bana bir çiçek geldiğini söyledi. Hemen çiçeği aldım ve içerisinde bir zarf vardı. Zarfı açtım ve içerisinde şunlar yazıyordu;

"Eğer sözümü dinleseydin,annen şu an hayattaydı. Sana hemen git dedim ama sen ne yaptın? Beni dinlemedin. Şimdide sonuçlarına katlanacaksın. Eğer bir daha sözüm dinlenmezse küçük kız, ne yapacağımı tahmin edemezsin. Tatlı rüyalar."

Karanlığın PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin