Kimse benim karanlık geçmişimi bilmiyordu,takımım dışında. Şu an 16 yaşındayım,2 yıl önce okul ortamı yüzünden karanlık işlerle uğraşmıştım bir süre. Sonra ise bırakma kararı aldım. Çünkü tehlikeliydi ailem için,onların canını riske atamazdım. Ailem beni hep iyi,masum,saf biliyordu. Asıl gerçek bunlardan zıt.
Lisenin ilk yılında çok mükemmel arkadaşlıklarım olmuştu. Her şey çok iyi giderken benim herkesten çok güvendiğim arkadaşlarım tek tek sırlarını ortaya döktü. Toplam altı kişiydik. Bana karanlık yanlarını anlattılar ve ben bir şok geçirmiştim. Hiç tahmin etmediğim davranışları varmış meğerse. Arkadaşlarım beni kendi takımına davet ettiler. Onlara göre eğer tekliflerini kabul edersem güçlü bir kız olacaktım. Tabii bu teklif bana mantıklı gelmişti. Çünkü okul hayatımda hep ezilmiştim,sessiz bir kız olduğum için bana karışan kişilere cevap veremezdim,korkardım. Artık bu kişiliğimden sıkılmıştım ve takıma girmeyi kabul etmiştim. Arkadaşlarıma güveniyordum,bir süre düşündükten sonra teklifi kabul ettiğimi söylediğim zaman,iyi bir adım attığımı söylemişlerdi. Takımın ismini merak etmiştim.
"Takımın ismi ne?"
"DEMO-RA" diye ekledi Arda.
"Niçin bu isim?"
"İzem çok fazla soru soruyorsun. Zamanla öğrenirsin. Bak bizim en yakın arkadaşımız sensin. Sen de artık bu takımın bir parçası olduğuna göre başlayabiliriz." diye ekledi Melisa.
Gerçekten heyecanlanmıştım. Artık kendimi savunabilirdim,kimse beni ezemezdi ve bir takımım var. Bu gerçekten işime yarayacaktı. Okul çıkışı takımın sığınağına gittik. Geçtiğimiz her yol biraz daha sessizdi. Ormanlık gibi bir yer görünüyordu uzaktan. Orası değildir diye düşünmüştüm. Ne yazık ki sığınak ormanın içindeymiş. Ormana girdik,devam ederken etrafa bakmaya başladım. Burası çok ıssızdı,bizden başka kimse yoktu ve korkunçtu. Sonunda sığınağa ulaşmıştık. 16 yaşındaki çocukların nasıl böyle bir sığınağı olabiliyor anlamış değilim. İçeri girdik ve gözlerime inanamadım. Bizim okuldaki çocukların fotoğrafları,adresleri,bilgileri her şeyleri vardı. Bu beni korkutmuştu. Oturma odasına gittik ve oturduk. Meraklı gözlerle arkadaşlarıma bakıyordum. Sorumu sormadan cevabımı almıştım.
Arda konuşmaya başladı. Galiba takımın lideriydi.
"Tekrardan takımımıza hoş geldin İzem. Şu an şok yaşıyorsun anlıyorum. Artık altı kişi olduk ve herkesin bir görevi var. Görev dağılımını anlatmadan önce sana nasıl böyle birileri olduğumuzu anlatacağım. Senle daha tanışmamışken bize bir adam yaklaşmıştı. Bize bir görev verdi,eğer o görevi yaparsak bize sahip çıkacağını ve bir sığınak vereceğini söylemişti. Biz de kabul etmiştik. Verdiği görevde dediği gibi,rakibi olacak kişiyi planlı bir şekilde öldürmüştük. Bu kulağa korkunç geliyor evet biliyorum ama bunu bilmen gerek. Görevi yaptık ve karşılığımızı aldık. Bunun dışında bir ev soyduk,birini bilerek işten attırdık,mafyalarla uğraştık. Yani bildiğin hep karanlık,gizli işler.
İşlerimizi yaparken hepimizin maskeli olması bizi ele vermiyor bide kimsenin bizim karanlık işlerimizi bilmemesi bizi masum yapıyor. Her neyse böyle işte İzem. Bu görevi veren ağabeyimizin numarası sadece ben de var. Başımız sıkışırsa ilk işim onu aramak olacak. Biz her bir görevi başarıyla tamamladığımızda belli bir para alıyoruz. Ağabey bir kişi daha almamızı istedi bu takıma ve direkt aklımıza sen geldin. Çünkü sana güveniyoruz. Bu arada başına bir şey gelirse mutlaka bize haber ver. Sana kesinlikle yardım ederiz."
Duyduklarıma inanamıyordum. Bu gerçekten korkunçtu. Korktuğumu belli etmiyordum ama korkuyordum.
Arkadaşlarım bir katilmiş. Ama bu işi ben de yapacaktım ve artık korkum kalmayacaktı. Zaten böyle olaylara ilgim var. Korkuyu seviyorum. Dört-beş ay görevlerde birlikteydik ve benim görevim,masum yüzümden dolayı insanları kandırarak istediğimizi yapmaya çalışıyordum. Bu hep işe yarıyordu. Son zamanlarda babamın hastalığı yüzünden ayrıldım ve ailemi tehlikeye atmak istemiyordum. Beni anlayışla karşıladılar ve ne zaman istesem takıma girebileceğimi söylemiştiler. Çünkü çok yardımım olmuştu. Benim sayemde çok görev halletik. İşin en tehlikeli kısmı benimkiydi zaten.
Şu an onlarla arada bir görüşüyorum ama normal mekanlarda. Onları ve görevlerimi özlemiştim. Artık tek başımaydım ve düşmanlarımı tek tek halledeceğim bu yüzden takıma geri dönecektim. Annemin katillerine tek tek eziyet çektireceğim. Bunun için çok çalışmamız gerek. Arkadaşlarıma yarın cenazeden sonra uğrayacaktım. Annemin olayını anlatacağım ve takıma geri geleceğimi haber verecektim. Canım annem kanın yerde kalmayacak. Hastaneye geri girmek için hareketlenirken yerimde durdum. Güvenlik benim yanıma yaklaşıyordu. Allah Allah acaba ne olmuştu?
Güvenlik,"İzem Soykan Siz misiniz?"
"Evet. Neden ki?"
"Demin biri geldi sizi sordu. Size şu fotoğrafı vermek istedi.Buyurun."
Fotoğrafı aldım. Baktığım anda etrafıma bakmaya başladım. Bu nasıl olurdu?
DEMO-RA takımının simgesi vardı. Bu kesin o gizemli kişilerden biriydi.
*Medya,DEMO-RA takımının simgesi.*
*Hikayemi oylarsanız sevinirim. Hikaye nasıl gidiyor? Olumlu,olumsuz fark etmez lütfen eleştirin.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Peşinde
Horror16 yaşındayım,adım Izem. Bu yaşadığım olaylara anlam veremiyorum. Bunun peşine düşeceğim ama beni neler bekliyor hiçbir fikrim yok.Benimle bu macerağa katılmaya ne dersiniz?