İkinci kata çıkıp arabayı bulmam uzun sürmemişti. Beyaz araba en sondaydı, etrafıma bakınarak ilerledim ve kapısını açıp şoför koltuğuna oturdum. Araba çok temizdi, ne içinde ne dışında en ufak bir çizik bile yoktu. Bir hırsız için bu arabayı çalmak zor olmamıştır. Onun bir hırsız olduğunu düşünüyordum. Çaldığı bir şeyi anlık yok etmesi gerekmiş ve onu benim çantama koymuştu. Şimdi de onu istiyordu. Çantam hala kucağımdaydı, sağ elim onun üzerindeydi ve sol elimde telefonum vardı. Gelecek yeni mesajı bekliyordum. "Kutuyu torpido gözüne koy ve oradan ayrıl. Kahven hala içilebilir bir sıcaklıkta. Afiyet olsun!" Bu kadar mıydı? Daha fazlasını istediğimden değildi şaşkınlığım, daha fazlasını tahmin ettiğimdendi. Sessiz bir dua gönderip, şükrettim ve arabadan indim.
Adama bak! Ben oturduğum yerde sinirlendim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Kutu | Oh Sehun
أدب الهواةTelefonum her titrediğinde korku zincirime bir halka daha ekleniyordu. Kırmızı Kutu |@Balaccie| Tüm hakları saklıdır.