#Drabble Two - Beijing Trip

3.4K 217 238
                                    

Yazar: blehmeh

Çevirenler: SeKaism & UzumluCikolata

"Sikeyim acele et!" diye bağırdı Chanyeol uçağa doğru koştururken.

"Kapa çeneni!" Baekhyun yan tarafından tısladı, nefes nefeseydi. "Sen uyuyakalmasaydın eğer ..."

"Dün gece bana rahat vermeyen kimdi?" Uçağa çıkan merdivenleri tırmanırlarken Chanyeol geri bağırdı. Hostesler onlara sabırla gülümsedi ve Chanyeol tepeye ulaştığında yavaşladı.

"Biletleriniz lütfen." dedi kadın.

"Oh." Telaşlanan Chanyeol bileti için üstünü yokladı, bulamıyor gibi göründüğünde yüreği ağzına gelmişti. "Ah-"

"Kenara çekil." Baekhyun ince parmaklarında duran iki biletle önüne geçti. Chanyeol, iç rahatlığıyla neredeyse ağladığı gerçeği olmasaydı kulağa ne kadar gereksizce züppe gibi geldiğiyle ilgili Baekhyun'la dalga geçebilirdi.

"İlerleyin, koltuklarınız sol tarafta." Kadın biletlerini geri uzattı ve Baekhyun teşekkür ettikten sonra Chanyeol'ün elini tutup onu beraberinde çekiştirdi.

"Biraz daha az pislik gibi davranabilir misin?" diye homurdandı Chanyeol.

"Ekonomi sınıfından koltuk aldığın gerçeğini atlatamıyorum. Sikeyim." Baekhyun cevap olarak tısladı ve yerlerini bulduğunda sinirli bir somurtma ifadesiyle pencere kenarındaki koltuğa oturdu.

"Pekala üzgünüm birinci sınıf beni garip ve değersiz hissettiriyor." Chanyeol karşı çıktı. "Ayrıca, biletleri ayarlayan ben değildim, annemdi! Annemin hep tasarruf etmeyi sevdiğini biliyorsun."

"Uçak biletlerini ben ödemeliydim." diye mırıldandı Baekhyun kendi kendine, suratını asarken kollarını göğsünde kavuşturdu ve pencereden dışarı baktı. Omuz silken Chanyeol Baekhyun'un yanındaki yerine oturdu ve emniyet kemerlerini takmalarını isteyen hostesi dinledi. Chanyeol kemerini taktı, ardından göz ucuyla pencereden dışarı bakmaya devam ederken hala kollarını bağlamış halde oturan Baekhyun'a baktı. İç çeken Chanyeol uzandı ve erkek arkadaşının kemerini bağladı.

"Yakında onları göreceğiz." dedi Chanyeol yumuşak bir tonda. "Mutlu değil misin? Sadece bir saatlik bir uçuş ve ardından onları göreceğiz." Chanyeol dediklerini vurgulamak için çantasını karıştırdı ve bir fosforlu çubuk çıkartıp Baekhyun'a doğru salladı.

Baekhyun başta kıpırdamadı, kaşları hala çatıktı ama en sonunda yumuşadı ve ardından ona bakmak için dönerek fosforlu çubuğu Chanyeol'ün parmaklarından aldı.

"Haklısın." diye cevap verdikten sonra fosforlu çubuk ışıldayana kadar açma tuşuna bastı. Yüzünde bir gülümseme oluştu. "Bugün hiçbir şeyin keyfimizi kaçırmasına izin vermeyelim. Söz mü?" Chanyeol'ün fosforlu çubuğunu havaya kaldırdı. Chanyeol ise Baekhyun'un çantasını alıp Baekhyun'un fosforlu çubuğunu çıkardı, ardından kendi fosforlu çubuğu ile tokuşturdu.

"Söz."


















Pekin, Çin

"Tamam, peki ne kadar Won'u Yuan'a çevirdik?" Baekhyun sordu.

"Ah ... bir milyon civarı? Yeter herhalde." Chanyeol parayı cüzdanına tıkarken sırıttı. "Gidelim mi?"

"Evet." Baekhyun fosforlu çubuğunu kaldırdı ve gülümsedi. "Gideliim."

Havaalanının dışında etraflarına bakınırlarken Chanyeol deli gibi kollarını sallıyordu. Biraz sonra bir taksi kenara çekti.

TFIBBH / TFIPCY DrabblesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin