TFIBBH / TFIPCY Drabbles

#Drabble Three - Exercise is good for you pt. 1

Yazar: blehmeh

Çevirenler: SeKaism & UzumluCikolata

"Baek, ben çıkıyorum!" diye seslendi Chanyeol omzunda asılı çantasıyla.

"Nereye?" Küçük olan kendi yatağında uzanmış hararetle sıkı sıkı kavradığı telefonunun ekranına tıklıyordu.

"Spor salonuna. Görüşürüz."

"İyi eğlenceler." Baekhyun, Chanyeol kapıyı kapatırken bağırdı. Oyununu bitirdiğinde iç çekerek etrafında dönüp bakışlarını tavana dikti. Bir süre sessizlikten sonra doğruldu ve gömleğini kaldırıp izin silikleşmeye başladığı karnını inceledi.

"Kas yapmak istiyorum, lanet." diye fısıldadı telefonunu öteye fırlatıp yataktan kalkarken. Aylar geçmişti ve o hala normal egzersiz programına dönememişti ve bu ona olması gerekenden daha fazla boş zaman yaratıyordu.

Çok zorlayıcı hareketler yapamayacağımı söyledi. diye düşündü Baekhyun. Ama hiç yapamayacağımı söylemedi.

Doktorun sözlerini çarpıtmanın verdiği memnuniyetle Baekhyun odanın içinde hoplayıp zıpladı, ardından olduğu yerde hafifçe koştu, sonra çömelip kalktı, sonra havayı tekmeledi, sonra belini esnetti, sonra EXO'nun dans hareketlerini öğrendi, sonra-

Kapı açıldı.

"Ah, ne yapıyorsun?" diye sordu Chen. Baekhyun o kadar şaşırmıştı ki bağırdı ve yere yuvarlandı.

"...Spor." Büyük olan bir elini saçlarından geçirip oturur pozisyona gelecek şekilde doğrulurken mırıldandı.

"Ah ... tamam." Chen tuhaf tuhaf ona baktı, yüzü garip bir biçimde ciddiydi. "Doktor yapamayacağını söylemişti sanki?"

"Hafif egzersiz sadece!" diye savundu Baekhyun. "Beni öldürmez."

"Haklısın ... öldürmez ..." Fazla ciddi. Arkadaşının ağzının kenarları seğiriyordu; Baekhyun gözlerini kıstı. Chen'in dudakları kapalıydı ama sanki patlamak üzereymiş gibi duruyordu.

Ardından arkadaşı dayanamadı.

Chen yere kapaklandı, o kulak sikici yüksek kahkahası havayı doldurdu ve Baekhyun bunun olacağını bildiğinden iç çekti.

"Hem ne yapıyordun ki, böyle durarak?" Chen kapı açıldığında Baekhyun'un yapmakta olduğu pozu taklit etti. Sonra da yeniden büyük bir kahkaha krizine girdi.

"...Oh, her neyse." Biraz telaşlanan Baekhyun kendini yerden kaldırdı ve aceleyle odasından çıktı. Keşke utanç duygusundan kaslı bir vücut yapılabiliyor olsaydı.

"Hey, sadece şaka yapıyordum." Chen ona yetişip dirseğini yakalamak için uzandı. Yine de dudaklarının arasından bir kıkırtı kaçtı.

"Ayş." Arkadaşı üstüne asıldığında ellerini ceplerine sokarak homurdandı Baekhyun.

"Nereye gidiyorsun?" Chen surat asmıştı. "Seni oda arkadaşın olmadan bulmak bu kadar zorken beni bırakıp gidiyor musun?"

"Sanki onsuz yaşayamıyormuşum gibi söyledin." diye söylendi Baekhyun ama Chen'in gözleri birine takıldığından dinlemiyordu.

"Oh hey Amber!" Arkadaşı aceleyle onu da beraberinde kısa saçlı bir kıza doğru sürükledi. "Ödevimizin son günü ne zaman?"

Baekhyun başka birilerinin konuşmasına burnunu sokmamak için istemsizce kulaklarını tıkadı. Zihninden kendi kendine Jongdae'yi daha sonra öldüreceğini düşünerek ilgisiz bir şekilde etrafına bakındı ama bu düşünce aklından silinmeden önce gözüne çok ilginç bir şey çarptı.