TFIBBH / TFIPCY Drabbles

#Drabble Six - Mini holiday pt. 1

Yazar: blehmeh

Çevirenler: SeKaism & UzumluCikolata

Boş günlerinin resmi tatille birleşip uzun bir hafta sonuna sarkması sayesinde Chanyeol Baekhyun'la, sonradan mantar gibi bitecek olan diğer plan dışıları da kapsayan minik bir tatil planlamıştı. Genelde tercih ettikleri uzun otobüs yolculukları ve - Chanyeol'ün garip bir şekilde sevdiği- ondan daha da uzun ve onunla kıyaslanamayacak otobüs durağında bekleme ritüelleri yerine, bu sefer oraya basit bir uçak yolculuğu yapacaklardı; çünkü bu kadar kısa bir gezi için ulaşıma harcayacak yeterli zamanları yoktu.

Sonunda taksi onları Baekhyun'un bilmediği bir yere götürünce konuşması gerektiğini fark etti.

"Iııı, Chanyeol, nereye gidiyoruz?" diye sordu Baekhyun biraz kafası karışmış halde. Erkek arkadaşının yüz ifadesinde aynı anda hem okunamayan hem de tamamen ortada olan bir şeyler vardı. Endişe verici, yine de heyecanlı, ama sakin, yine de mutlu bir şey.

"Annemle babamı ziyarete." diye cevap verdi Chanyeol sırıtmak için kafasını çevirirken. "Seninle."

"Oh." Kısa olan kısa bir an için sessizliğe gömüldü. "Bana söylemen gerekirdi seni gerizekalı! Hiçbir şey hazırlamadım ... Çiçek bile getirmedim ya da söyleyeceğim şeyleri ya da ..."

"Sorun değil." Chanyeol fısıldadı. "Sadece orada benimle olmana ihtiyacım var." Uzun olan uzanıp elini tutarak güven verici bir şekilde sıkınca Baekhyun'un aklındaki her şey uçup gitti.

Ardından arabadan inerlerken Chanyeol onu elinden tutup dışarı çıkardı ve Baekhyun temiz, ferah ve sade bir ortamla karşılaştı. Rüzgar normalden birazcık daha şiddetli esiyordu ve sonra Chanyeol, Baekhyun'u çim bayırdan aşağı, bir sürü mezar taşıyla bezenmiş alanı görebileceği bir yere doğru çekiştirdi.

Aşağı doğru ilerlerlerken sanki her an kayıp düşecekmiş gibi hissedince o anda Chanyeol'ün elini daha sıkı tuttu. Ama Chanyeol dimdikti ve en sonunda mezar taşlarının ilk sırasına varıncaya dek Baekhyun'un yokuştan inmesine yardım ederken elini tutuşu sertti. Ardından Chanyeol elini bıraktı ve Baekhyun'a yolu göstererek önden yürümeye başladı. Birkaç dakika sonra vardılar ve Chanyeol çantasından bir buket çiçek çıkardı (Baekhyun onları nereden aldığını sorgulamadı) ve "Park Minji" ve "Park Jimin" yazan iki birleşik mezar taşının önüne koydu. Sonra da önlerinde ayağa kalktı.

"Sizi görmeye geldim." dedi yumuşak bir sesle ve Baekhyun, Chanyeol ailesiyle yalnız kalabilsin diye tamamen uzakta kalacak şekilde geriye çekildi. "Çok iyiyim ve daha önce hiç şu an olduğumdan daha mutlu olmamıştım.

"Küçükken nasıldım merak ediyorsunuzdur eminim." Uzun olan, konuşmaya devam etti. "Etrafım harika ötesi ve çok iyi insanlarla çevriliydi ama beni sevmediğinize inandığım için bu durum mutluluğumu çok uzun bir süre etkiledi.

"Ama beni çok seven ve değer veren insanların olduğu o kadar iyi bir ortamdayım ki ve ben de onlara aynı şekilde karşılık vereceğim anne, baba." Chanyeol Baekhyun'a doğru yürüdü, elini tuttu ve onu oraya çekti. Baekhyun biraz şaşırdığı için tökezledi.

"Ve bugün birini getirdim." dedi Chanyeol ve Baekhyun ona bakmak için başını kaldırdığında uzun olan, ona gülümsüyordu. Baekhyun o anda Chanyeol'ün, elini sımsıkı ve güven verircesine sıktığını hissedebiliyordu.

"Bu Baekhyun." dedi Chanyeol. "Byun Kangmin'in oğlu; Byun Kangmin senin arkadaşın değil miydi anne? Kaderin bizi buraya kadar getirdiğine inanabiliyor musun? Neyse, işte biz Baekhyun'la ilk başta düşmandık ve birbirimizden ölesiye nefret ediyorduk." Uzun olan kıkırdadı. "Ama sonra o benim oda arkadaşım, arkadaşım, aşık olduğum kişi ve şimdi de sevgilim oldu. Kim bilir ne zamandır çıkıyoruz! O benim hayatımı kurtaran kişi."