"Hyung bişi de onu nasıy tavyamam lazım."
"Hyung sen biliysin bu işleyi."
"Hyung cevap vey."
"Hyung ne yapmam lazım."
15 dakikadır bu tip soruları soruyordu ve cevap vermemek için direniyordum. Sen 4 yaşındasın ne tavlaması ne sevgilisi dimi ama.
"Cevap vermezsen anneme bana hiç bakmıyorsun diye şikayet edeceğim."
Velet çok iyi biliyordu zayıf noktamı ama yine de hala ayaktayım.
"Uyumam da annem ayadığında uyutmadı diye ses çıkayıyım annem sana çok kızay."
Vurdu ve gol oldu artık yapacak bir şey yok.
"Çikolata ver ona ve iltifat et."
Küçücük çocuğa tavlama dersleri veriyordum şaka gibi.
"Hyung çok teşekküy edeyim."
"Niye o çocuk?"
"Hyung melek gibi gülünce gözleyi kapanıyoy bir de çok güzel. Senin eve kız getiydiyin gibi bende onu getiyebiliymiyim."
"Eeee tabi ki." Bir daha Young-nam evdeyken eve kız atmamayı aklımın bir köşesine not ettim.
"HYUNG BİY AN ÖNCE YAYIN OYSUNDA ÇİKOYATASINI VEYEYİM."
"Bir an önce yarın olmasını istiyorsan çabuk yatağa."
Young-nam beni şaşırtarak hemen yatağına gitti. Her akşam evde savaş oluyordu. Her zaman yatmamak için komşuları ayağa kaldıran çocuk şimdi tıpış tıpış yatağa gitmişti. Jimin sen neylere kadirsin.
----------------
"HYUNG HIZLI OYSANA."
Elimde kutu çikolata Young-nam'le birlikte oyuncakçıya gidiyorduk. Young-nam'i zaptetmek çok zordu. Bende kalacağını öğrendiği zaman bu kadar heycanlı değildi.
"Geldik işte rahat dur yerinde."
Young-nam oyuncakçıya girdiği gibi Jimin'in yanına resmen uçtu ciddiyim uçtu.
"JİMİN BENİ HATIYLADIN DİMİ ÇOK ÖZYEDİN DİMİ DİMİ."
"Özlemez olurmuyum çok özledim." 2 saatte nasıl bu kadar samimi oldular aklım almıyor.
"KUCAAYKKKK."
Jimin Young-nam'i kucağına aldığında Young-nam hemen kafasını Jimin'in omzuna koydu. Tabi ki de kıskanmadım.
"Bak sana çikoyata aydım veysene çikoyatayı Jimin'e."
"Sen değil ben aldım çikolataları."
"Ben söylemeseydim aymıycaktın çikoyata."
"Fikir benden çıktı."
Jimin'in bir kaşı havaya kalkmış bizi izliyordu. Çikolatayı hala elimde tuttuğumu fark ettiğimde Jimin'e verdim.
"Çikolataya hiç gerek yoktu çok teşekkür ederim."
"Eee şey hyung bundan sonya ne yapıcaktım unuttum."
"Çok güzel olduğunu söylicektin."
"Heh Jimin çok güzeysiin keşke benim oysan."
Jiminin yanakları hafif kızarmıştı bize mahçup bir şekilde bakıyordu. Hormonlarımı zor tutuyordum kendimi onun üzerine atlamamak için.
Young-nam Jimin'in yanaklarını sıkmaya başladı
"HYUNG BUNLAY YUMUŞACIIIKK PAMUK GİBİ."
Young-nam elimi kaptığı gibi Jimin'in yanaklarına koydu. Cidden çok yumuşaktı.
"YUMUŞAKLAY DİMİ."
İstemsiz bir şekilde Jimin'in yanaklarına okşamaya başladım. Çok yumuşaklar diye mırıldandım.
Kısa bir anlık Jimin'le bakıştığımızda ne yaptığımı fark edip hemen elimi boğazımı temizleyerek geriye çektim.
"Young-nam biz senle oyuncaklara bakalım mı?"
"OLUUYY."
Jimin'le Young-nam oyuncaklara bakmaya başladı. Oyuncakçı onların kahkahalarıyla inliyordu. Bende onları gülerek izliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toys shop | jikook
Fanfiction"Jimin benim anladın mı beni velet." "HAYIY JIMIN BENİM." Jungkook'un Ve 5 Yaşındaki Young-nam'in Jimin için kıyasıya mücadelesi.