Ben kesinlikle sıçtım.
Gerçekten de sıçtım.
Young-nam'le birlikte oyuncak almak için -yani Jimin'i görmek için- alış veriş merkezine gitmiştik. Oto parktaydık ve önemli bir telefon konuşması yapmam gerekiyordu. Sadece bir saniyeliğine gözlerimi Young-nam'den ayırmıştım ve bilin bakalım ne oldu evet kayboldu ya da benden kaçtı. Genellikle benden kaçınılınmaz direk bana koşulurdu. Her neyse konumuz bu değil.
Deli gibi her yerde Young-nam'i arıyordum. Ağlamak üzereydim kendimi çocuğunu kaybetmiş anne gibi hissediyordum ki zaten onun gibiyim. Küçücük çocuğu nasıl kaybedebilirdim. O veledi bulduğum da dövmezsem şerefsizim -dövemedi-.
Aklıma güvenliğe haber vermek geldiğin de uçarak alış veriş merkezinin içine girdim. Tam güvenliğe haber vericekken telefonum çalmaya başladı. Kim olduğuna baktığım da Jimin yazısını gördüm. Anlık kalp krizi geçirdim.
Nasıl söyliyecektim küçücük çocuğa bakamadım diye hadi onu geçtim teyzeme ne diyecektim ya kaçırdılarsa Young-nam'i ya ma-
Kendime gelebilmek için yanağıma küçücük şaplak indirdim. Anlımdan terler akıyordu o an silmek bile aklıma gelmiyordu. Ben hayatımda kendimi hiç bu kadar çaresiz kötü hissetmemiştim şimdi o anneleri daha iyi anlıyorum.
Derin bir nefes alıp açtım telefonu.
"A-alo."
"Alo Kook acil oyuncakçıya gelmen lazım."
"Ama-"
"Acil!!" deyip telefonu yüzüme kapattı. Young-nam'in kaybolmasından daha acil ne olabilirdi ki.
Young-nam'i birlikte arayabiliriz diye uçtum hemen oyuncakçıya, içeri girdiğim de Jimin'in kucağında Young'nam'i beklemiyordum. Öyle bir rahatlamıştım ki...
Hemen Young-nam'i kucağıma alıp sıkı sıkı sarıldım kokusunu içime doya doya çekiyordum.
"Beni çok korkuttun yüreğime indirdin velet." O ara yanağına bide boynuna sulu sulu öpücükler konduruyordum.
"Ya hyung çok özüy diyeyim koykuttuyum için." Şuan o kadar tatllıydıki Jimin bizi gülümseyerek izlemeseydi poposunu ısırabilirdim.
"Hyung Jimin'i çok özyemiştim şenin teyefonda işin çok uzun süyüyodu dayanamadım buyaya geldim haber veymediyim için özüy diyeyim."
"Yah kıyamam ben buna." Deyip kucağımdaki Young-nam'in yanağını öptü Jimin. Dikkatimi çeken şey Jimin yine çok güzeldi.
"Affederim ama bir şartla bir daha böyle kaçıp gitmek yok anlaştık mı?
"Anyaştık."
"Hadi biraz oyuncaklara gidip bak." Young-nam'i gönderdiğimde Jimin'le yalnız kalmıştık
"Birazcık sakinleş Kook."
Jimin elini omzuma koymuş sakinleşmem için sıvazlıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı sakinleşmek yerine daha çok çıldırıyordum.
"Yok ben sakinim. Çok sakinim." Gözleri kapanana kadar gülümsemişti. Bu çocuk kalbime hiç iyi gelmiyordu. Çok tatlıydı yanaklarını sıkmak istiyordum.
"Pek öyle değil gibi ama neyse fazla üstüne gelmiycem." Elini omzumdan çekmişti. Omzumda öyle bir boşluk hissediyordum ki. Kendimi tutmasaydım tekrar Jimin'in elini alıp omzuma koyucaktım.
"Hadi Young-nam'in yanına gidelim."
"Sen git geliyorum ben şimdi."
Jimin Young-nam 'in yanına gittiğinde Jimin'in tatlılığına çığlık atmamak için yanımdaki kocaman ayıcığın göbüşüne gömdüm kafamı. Jeon Jungkook sen bu hallere düşecek adammıydın be.
Başımı ayıcığın göbüşünden kaldırıp kendime gelmek için silkelendim. Saçlarımı havalı bir şekilde geriye atıp yanlarına gittim.
Young-nam'le bir günümüz daha Jimin'in güzelliğine delirerek geçmişti..
Yıllar sonra come back yaptım kdfgmdfkg. Hesabımın şifresini unutmasaydım daha erken gelicekti yeni bölüm bu nasıl bir mallıktır. Her neyse umarım ki fazla saçmalamamışımdır. Bir daha ki bölüm ne zaman gelir Allah bilir fkdgmfdkgmfd
Şaka yaptım fazla arayı açmadan yeni bölümü atarım. Neyse fazla uzatmayayım vote ve yorum atarsanız çok çok çok seviniriiimm. Hadi bayyss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toys shop | jikook
Fanfiction"Jimin benim anladın mı beni velet." "HAYIY JIMIN BENİM." Jungkook'un Ve 5 Yaşındaki Young-nam'in Jimin için kıyasıya mücadelesi.