2/Sarışın

7.3K 367 95
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Yüzümdeki çillerden başka isyan eden biri yok hayatımda.
Didem Madak

***

Beklediği mesajın gelip gelmediğini kontrol etmek için telefonunun ekranına eğdiği bakışlarını yeniden tabletinin açık ekranına kilitledi. Hocası olacak o işgüzar adamı kararından vazgeçirmeyi bir türlü başaramamıştı. Tam da bu nedenle Efla'nın tenha bir köşesine çekilmiş, harekete geçmek için ne yapması gerektiğini düşünürken karar vermeye çalışıyordu. Nereden başlaması gerektiğini bile bilmiyordu. Her şeyden önce, proje ödevini hazırlarken ne şekilde çalışacağına karar vermeden önce yapması gereken çok daha önemli bir şey vardı. İz Gece Üstünel'i, bunun için ikna etmesi gerekiyordu ve bunu nasıl yapacağıyla ilgili en ufak bir fikri yoktu. Belki de adam, onu sürekli etrafında görmek istemeyecekti ve eğer böyle bir şey olursa Sare, kesinlikle ona hak verirdi çünkü o da tanımadığı birinin sürekli ona ayak bağı olmasından hoşlanmayacağını tahmin ediyordu.

Derin bir nefes alarak tabletinin ekranındaki açık internet sayfasını okumaya başladı. Adam hakkında biraz araştırma yapmanın faydalı olacağını düşünmüştü. Adına açılmış resmi internet sayfasında gezinirken bakışlarının harflerin etrafında dolanmasına izin verdi. İz Gece Üstünel, yirmi dört yaşındaydı ve 12 Ocak'ta doğduğuna burcu oğlaktı. Bir an kendi burcunun - aslandı - oğlak burcu insanlarla iyi anlaşıp anlamadığını düşünürken, sonrasında bunun saçma olduğuna karar vererek hızlıca gözlerini devirdi ve okumaya devam etti. Melez, yarı İspanyol bir müzisyendi ve bu, neden İspanyolca bildiğini açıklıyordu. Boğaziçi Üniversitesi'nde sosyoloji eğitimini yarıda bırakıp müzikle ilgilenmeye başlamıştı. Bu bölümü kazandığına göre, üniversite sınavında derece yapmış olmalıydı. Dudakları etkilenmiş bir biçimde bükülürken dikkatle ekranı aşağı kaydırdı. Adamın üniversiteyi bıraktıktan sonra konservatuara gitmediğini fark ederek kaşlarını kaldırdı. Annesi Dilara Üstünel ünlü bir oyunculuk ajansının sahibiydi, babası da ünlü ve yetenekli bir oyuncu olan Yusuf Giz Üstünel'di. Beş kardeş olduklarını okuduğunda doğru görüp görmediğinden emin olmak istercesine iyice ekrana gömüldü. Yasemin dışındaki kardeşlerinin evlatlık olduğunu anlayınca yüzünde beliren gülümsemeye engel olamadan İz'in kardeşlerinin resimlerini incelemeye başladı. Üç çocuğu evlatlık alarak onlara sıcak bir yuva vermelerine bakılırsa Üstünel'ler epey yüce gönüllü bir çiftti.

Kardeşlerin en büyüğü - anladığı kadarıyla İz'den de bir yaş büyüktü - Temmuz Üstünel'di. Genç adam beyaz bir tene, dalgalı kahverengi saçlara ve gözlerini, yüzünde belirgin bir mücevher haline getiren derin, mavi gözlere sahipti. İz'in serseri kılığıyla uzaktan yakından alakası yoktu, oldukça temiz yüzlü bir görüntüsü vardı. İz'in küçüğü Gül, onun küçüğü ise Yasemin'di. Beyaz tenli ve renkli gözlü olan iki kızın saç renkleri birbirinden farklıydı. Gül'ün saçları turuncuya yakın bir şekilde kızılken, Yasemin sarışındı. En küçük Üstünel'in ismi ise Yağmur'du ve çocuk dış görünüşüyle Temmuz'u andırıyordu. Beş çocuğun da birbirinden güzel olduğunu düşünürken sayfayı biraz daha aşağı indirdiğinde Sevde'nin resmiyle karşılaştı Sare. Sevde Başer yirmi üç yaşındaydı ve moda eğitimini tamamlamış, eski bir modeldi ya da belki hala modellik yapıyordu. Açıkçası o kadarı Sare'yi ilgilendirmiyordu. Ekrandaki resimlerden birini, üzerine dokunarak büyüttü. Kız tam anlamıyla esmer güzeliydi; biçimli ve masum bir yüzü vardı. İri gözleri ela renkti. Kızın standart üstü bir güzelliğe sahip olduğuna karar vererek İz hakkında yazılanları okumaya devam etti. Adam söyleşide açık açık aralarında artık arkadaşlıktan öte bir şeyin olamayacağını söylemişti ama Sare'nin burada yazılanlardan anladığı kadarıyla kızın ona karşı hisleri hâlâ devam ediyordu.

Kumdan KalelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin