Redemption| Türkçe

4. Bölüm

I have permission from zerriesgap, I didn't steal it. Thank you for permission Alice!

____________________________________________________________

"Zayn." diye mırıldandım, donuk gözlerim bu konu hakkında bir şey öğrenebilmek için onun boş gözlerine bakıyordu. Onun yüzünde acıyla dolu suçluluk duygusu göreceğimi düşünmüştüm, fakat onun gururu kaybolmuş, yüzüne koskocaman bir sırıtma yayılmıştı. Karnıma iğrençlikle tekme savrulmuş gibiydi onun ihanetinden. Kızgınlığımın, korkumun ve zarar görmüşlüğüm gözlerime yansıyordu. Neden bu kadar sarhoş olduğumu bilmiyordum,  sanırım Eleanor'u bulmaya çalışmak için kendimden geçmiştim ve o adamın vücudundaki yasal olmayan dövmeleri fark edememiştim.

Gözleriyle dikkatlice beni izliyordu. İleri bir adım attı ve ben kasıldım. Harry hafifçe uzağa doğru yürümeye başladı ama elleri hala bileklerimi çevreliyordu. Ben ise fark ettirmeden çabalamaya çalışıyordum ama Harry bu sefer beni daha sıkı sardı ve inledim, dondum. 

Zayn, "İddiaya girerim ki 'eşini' bu yolla bulabileceğini hiç düşünmemiştin, değil mi, Styles?" dedi ve sırıttı, bende aniden onun yanaklarını kızartmaya ait bir dürtü vardı. Zayn bana döndü, "Aradığın bir kişiyi sonunda bulmak ne kadar da güzel değil mi?"

Bağırmaktan boğazımı tuttum ve tehdit içerici ileri bir adım aldım; Harry'den. Bu benim kendim için bütün dayanıklığımı elimden aldı; aslında içten içe korkuyordum.Nasıl 'eşimin' tehlikeli bir suçlusu olabilirdim?  Bir saniye bekle, suçlu mu? Zayn, Zayn az önce onu 'Styles' diye mi çağırmıştı? Onun adı Harry'ydi ve... ve soyadı...

Harry Styles. Şu anda hala dünyada en çok aranan adam.

Korku içinde sindim ve Harry onun zaten bildiği şeyi benim yeni fark ettiğimi anladığından bana bakmaya başladı. "Harry Styles!" diye çığlık attım ve o eğlence içinde tek kaşını havaya kaldırdı. 

"Seni bulduğuma çok minnettarım." dedi ve sırıttı. Parti binasına dönüp, "Yardım, yardım edin! Bu Harry Styles!" Harry'nin bir eli sertçe ağzımı kenetledi ve ben tekrardan inledim. Sesim daha az sesin içinde örtündü. 

Zayn'in sakince bizden uzaklaşmasını izledim. Kafasını omzuna doğru doğru çevirdi ve "Onunla biraz daha güvenli olmak ister misin, dostum?" dedi.

Harry belirsizce güldü, "Eğer o iyi bir kızsa, kaba haraketlerimi o yaramazlık edince kullanacağım." Dilini ısırmadan önce dudaklarının etrafında dolaştırdı. "Umarım bu bir daha olmaz, Evelyn." dedi ve ben sıkıca gözlerimi kapattım. Neden Harry Styles?

Gerçi hala adımı diliyle yuvarlamasını duymak garip geliyordu. Onun beni korkunç bir isimle çağıracağını, bana eziyet çektireceğini ve köle gözüyle bakacağını düşünmüştüm. Usulca kafamı salladım. Daha evde değildik. Sana nasıl davranacağım hakkında bir fikrin yok, benim aklımdaymış gibi görünüyordu.  

Zayn gitmişti ve şimdi karanlıkta hiç tahmin bile edilemeyen bir adamla kalmıştım.

*

Yapışkan şeritli bir koli bandı ağzımı çevreliyordu ve ellerim önümde sıkıca bağlanmıştı. İyi ki Harry ayaklarımı bağlamamıştı. Bu lanet arabadan en kısa zamanda çıkma planları kuruyordum.

Araba koyu, her şey siyahtı, deri koltuklar da dahil.  Ama ne yazık ki, onlardan birinde oturmuyordum. Bagaja konulmuştum, erkek arkadaşım çok tatlı biri.

Yolun yarısında, yırtınmayı ve çığlık atmayı bırakmamış, kapıları beceriyor ve onları açmaya çalışıyordum. Harry ise son derece sinirli ve kenara çekilmişti. Elbette, korkmuş olan bendim ama hala onun kapıları çok sesli bir şekilde kapattığını duyuyordum. Kapı açıldığında, uzun, karanlık bir vücutlu, elinde gümüş bant, kelepçe olan ve kalın rulo olan biriyle gözgöze gelmiştim.