5. Bölüm

3.1K 213 26
                                    

I have permission from zerriesgap, I didn't steal it. Thank you for permission Alice!

____________________________________________________________


Gözkapaklarımı kırpıştırarak açtım ve doğruca doğrularak oturdum. Pekala, sadece denedim, her neyse. Bir şey beni aşağıya çekti. Bileğimi çevreleyen soğuk ve sert bir şey. Boynumu bileklerimdeki kalın metal kelepçelere bakmak için uzattım ve initlimi zor engelledim. Bir daha olmayacaktı.

Haraket ettim ve kıvrandım fakat bu işe yaramadı. Kalın kelepçeler beni aşağıya doğru çekiyordu. Daha önce saklandığım odanın içinde, yatağa zincirlenmiştim. Şükür ki Harry ortalıklarda görünmüyordu. Yapılması gereken bir işi olduğunu söylemişti ve ondan alıntı yaparak söylüyorum, eğer yanlış bir şey yaparsam "Kaba bir ders öğreneceğim."


Tabii ki de ne yaptığımı ve tekrar ona saldırırsam ne olacağını bilmiyordum. O, istediğim gibi değildi, ya da bana güvenmiyordu. Sonuçta o beni kanlı bir mobilya üzerine bağlamayı seçmişti. O gittikten sonra kapının kapandığını duydum ve bu gözyaşlarımın akmaya başlamasının zamanıydı. Kim ağlamazdı ki? Dünyanın en tehlikeli adamının evinde kalmış, yatağa bağlı, kendini savunamayan bir halde olan, yalnız, kilitli kapıların ardında olan biriydim. Harry bu dünyadaki en tehlikeli şeydi. Ve ben onundum, onun oyuncağıydım, onun kuklasıydım.

Şükür ki, daha bir şey denememişti, boynumdaki hüzünlü aşkın sonucu olan morlaşmış ısırık dışında, her bir kalp atışında acı verecek bir şekilde zonkluyordu. Bir kaç saattir buradaydım, gerçi ben kendimi gözlerimi açık tutmaya mecburi bırakmış, sonunda ise uykuya dalmıştım.

Hemen yerimden sıçrayarak uyandım tıkırtıları duyduğumda. Camın milyonlara ayrılma sesiydi. Kalp atışlarım hızla ani gürültü ile yenilgiye uğruyordu. Ve bir anda huysuz olmuştum uyandırıldığımdan. Can sıkıcı mavi ışık "3:48" diyerek tekrarlı olarak parladı, zamanın şu anda olduğunun sinyalini veriyordu. Bir kahkaha işittiğimde inilti dürtümü bastırdım, tanıdık olmayan bir kahkaha.

"..tam bir salak." diyerek yüksek sesle homurdandığını duydum, tenimi karıncalandırıyordu. "Bunu temizliyorsun..." arka arkaya öksürerek tıkanık bir sesle konuştu. "...hemde şu anda." 

Yüksek sesli bir yumruk sesi duydum ve aynı ses başka bir iniltiye güldü. "Siktir." Harry'nin nefesini duyuyordum. Sesi kalın ahşap duvarlardan ötürü boğuk geliyordu, fakat yüksek sesle konuşuyordu, hayalkırıklığına uğramış gibi. "Artık buna dayanamam!"

"Harry kendine ne yaptın? Yarın için hazır olman şart ve sen burada bize yükseliyorsun." Bir ses sakince konuştu ve bu benim kasılmama yol açtı. Etrafında kaç kişi vardı?

Tekrardan Harry'nin öksürüğünü duydum. "Şu sikik çeneni kapa Liam, ve bana yardım et, yoksa burada uykuya dalacağım." Homurdanmalar vardı ve sanırım bu Liam züppesi ona yardım ediyordu. 

"Lanet olsun dostum." bu sesin Liam'ın olduğunu fark ettim, Harry onunla konuşur gibiydi. "Gözlerin kançanağı gibi, git ve biraz dinlen."

Harry burnunu çekti ve "Bu oyun daha bitmedi." diyerek mırıldandı. Gevezelikleri tekrar başlamıştı, ama bu sefer, sessizce. Onları artık duyamıyordum.

"Di Maria! Ne sikik şey yapıyorsun?!" Yerimde donakaldım, hayır, bu onun sesi olamazdı. Zayn? "Bu, bu dünyadaki en kötü kaleci gibi ve sen lanet olası bunu kaçırdın! Ne lanet olası şeyler dönüyor?" 

"Kalecinin nasıl 'koruduğunu' kanıtlayacağım." Koltukta oturan birinin sesi gibiydi başka bir yumruk sesi duyulmadan önce, biri yere düşmüş gibiydi. "O lanet mesajı bile isabet etmedi. O sadece... zalim!" 

Redemption| TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin