Binbir BP Masalı #2 (Pamuk Prenses ve 7 iKON üyesi)

1.2K 128 181
                                    

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Cisular tavukçu, Ceniler torbacı iken  bir Pamuk Prenses yaşarmış. Güzelliği ve dini bilgisiyle etrafına ışıklar saçan bu Pamuk Prensesin adı, Rosé imiş.

Bir de Rosé'in üvey annesi Kraliçe Jennie varmış. Eskiden ot çekemediği gibi, uzun bir zamandır da Rosé'yi çekemiyormuş. Aslında o kimseyi çekemezmiş. (Çekemiyorsa anten takamaz, Gamze.)

Şizofren gibi konuştuğu bir de aynası varmış. Aynanın adı da Jisoo'ymuş.

"Ayna ayna söyle bana. Benden güzeli var mı bu dünyada?"

"Ben varım ya la otçu." demiş Ayna Jisoo.

Jennie öfkelenmiş ve elindeki tarakla aynaya vurmaya niyetlenmiş. Fakat Jisoo, "Beni parçalarsan konuşacağın başka arkadaşın kalmaz." diyince durmuş. Ayna haklıymış.

"Senin dışında kim var benden daha güzel olan?" demiş Jennie.

"Prenses Rosé..."

Bu cevap Jennie için yeterliymiş.

Hemen askerlerden Lisa'yı çağırtmış. Ona Rosé'i öldürmesini emretmiş.

×

Lisa aslında Prenses Rosé'ye âşıkmış. Bu yüzden onu öldürme bahanesiyle ormana getirmiş ama öldürememiş. Anlatmış her şeyi prensese.

Pamuk Prenses öyle masummuş ki, üvey annesinin kendisini sevdiğini sanıyormuş. Bu durum onda büyük bir şok yaratmış. Kafasını üzgünce yere eğmiş.

Ardından Lisa'ya bakıp şöyle demiş, "Vay bayık bakışlı kaltak vay. Ben zaten biliydim böyle yapacağını. Yanımda osururdu hep."

Şey ne diyorduk? Rosé de farkındaydı tabii her şeyin.

Lisa onu teselli etmiş. Ardından bir gül koparmış. Bıçağıyla gülün suyunu çıkarıp şöyle demiş, "İşte kraliçeye bunu göstereceğim. Böylece seni öldü sanacak."

Eh, Rosé de onun kadar salakmış. Onaylamış. Lisa Gül'ün kanıyla/suyuyla bulanmış mendiliyle birlikte ormanı terk etmiş.

×

Lisa mendilini kraliçeye sunmuş. Kraliçe Jennie de Lisa ve Rosé kadar salak olduğundan mendili kâbul edip kutlama emri vermiş.

"Ayna ayna söyle bana..." demiş Jisoo'ya bakarak.  "Bir kilo demir mi daha ağır yoksa bir kilo pammık mı?"

"Sen daha ağırsın." demiş Jisoo.

×

Rosé az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Bir tabela görmüş karşısında:

YG  Zindanları

Bir saniye bile düşünmeden içeri girmiş. İçeride de bir sürü kapı varmış. Winner, Bigbang, Lee Hi, AkMu gibi kapıları Allah'tan gelen mübarek bir hisle geçip iKON yazılı kapıyı açmış. İçeride neredeyse bir ev varmış ve bomboşmuş.

Girip dağınık yatakları düzeltmiş, bulaşıkları yerleştirmiş. Ve her tarafa ayet asmış.

Ve o günden itibaren Rosé, iKON üyeleriyle beraber zindanda yaşamaya başlamış.

Başta her şey çok güzelmiş fakat Rosé kendisini fazlalık gibi hissetmeye başlamış. Hanbin'i karşısına alıp konuşmuş, "Benim de eve para getirmem gerek. Size yük olmak istemiyorum. Ot işine gireceğim."
(Evet Rosé ve ot...
Flashback yapalım öyleyse...

Napıyorsunuz Gül Hanım bölümünden)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Napıyorsunuz Gül Hanım bölümünden)

Hanbin onun ot derken neyden bahsettiğini bilmiyormuş. Rosé göstermiş malları ve Hanbin koklamış. Ve uyuşturucuya da bu şekilde başlamış. Sonra Bobby çekmiş otu, oradan Winner'a sıçramış. YG'nin uyuşturucusunun kökeni zindanda gizlice yaşayan Rosé imiş.

×

"Ayna ayna söyle bana..." demiş Jennie yine. "Yeni bir ot pazarı var mı?"

Jisoo sırıtmış. Yani galiba. Aynalar nasıl sırıtır ki?  "Pamuk prensesin var..."

×

Rosé ot satarken çok mutluymuş. Bazen bazı tipler geliyor, ondan ot alıyor ve daha on adım atmadan düşüp ölüyormuş. Bu pamuk prensesi çok duygulandırmış.  'O kadar güçlü otlarım var işte'  diyormuş kendi kendine.

Az sonra yaşlı bir kadın çıkagelmiş. "Evladım şuradan birkaç ayet okur musun bana?" demiş. Bu Rosé'in zayıf noktasıymış. Hemen İncil'i açmış. Fakat sayfaların arasındaki koku onu sersemlettirmiş.

Bu koku aslında zehirmiş. Jennie hemen normal hâline dönüp kahkaha atmış. "Geber seni küçük gül kurusu!"
Fakat yoldaki arabayı fark edemeyince bu onun sonunu hazırlamış. Kraliçe Jennie oracıkta gebermiş.

Arabadan inen iKON üyeleri, zehirden bilincini kaybeden Rosé'i görünce telaşlanmışlar. "Sanırım onu öpmeliyiz..."  Hepsi birbirine bakmış. "Ama biz gayiz!" Aynı anda söyleyip ağlamaya başlamışlar.

"Açılın ben prensim." demiş bir adam. Fakat yerdeki kızı görünce dehşet ifadesi yayılmış yüzüne. "Ne?! Öpücük vakası mı? Ben de gayim!"   Hep birlikte ağlamışlar.

Aniden ortaya çıkan Lisa, vakit kaybetmeden Rosé'i öpmüş. Böylece Pamuk prenses gözlerini açmış.

"Bir sorum var..." demiş Lisa.  "Bir kilo gül mü daha ağır yoksa sana aldığım tektaş mı?"

Rosé utangaçça gülümsemiş, "Bu bir evlilik teklifiyse eveeeet!"

Kırk gün kırk gece düğün yapmışlar.
Bu sırada Jennie'nin ölümüyle sarsılan Ayna Jisoo, yazardan, gökten üç karpuz düşürmesini istemiş.

Üç karpuz düşmüş gökten, üçü de Ayna Jisoo'nun üzerine. Sonuçta Ayna düşüp kırılmış ve cehennemde sevgilisiyle buluşmuş.

Blackpink ile DelirmecelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin