Binbir BP masalı #3 (Lisoo ft Suho)

1K 90 33
                                    

Külkedisi Jisoo~




Jisoo çarşıdan gelen ailesine heyecanla baktı. Onun yüzündeki heyecanı fark eden ablası Dara elindeki poşetle yaklaştı ona. Yüzünde içten ve kibar bir gülümseme vardı. "Bu pabuçlar senindir hağ." dedi , klasik doğu şivesiyle. Jisoo heyecanla ayakkabılarını giydi , biraz büyüklerdi ama artık alışmıştı bu duruma. Babası hep 'seneye de giyersin' diyerek büyük alırdı her şeyi. "Teşekkür ederim babacığım anneciğim. O kadar mesudum ki , Jisoo değilim artık."  İstanbul Türkçesiyle araya soğuk bir espri de sıkıştırmıştı. Hatta o kadar mutluydu ki , bu gece gerçekleşecek prens Lisa'nın partisine gitmeye karar vermişti. Sonra umutsuzca salladı kafasını. Prensi etkilemek istiyorsa çok güzel görünmeliydi. Ama ailesi bu kadar fakirken -Jisoo hariç tüm aile fertleri spor araba kullanıyordu- bunu nasıl yapabilirdi ki? Bu sırada karşısında Şaban donu giymiş , pembe kanatlı , parmak boyutunda bir adam belirdi . Antenleri de vardı üstelik ve dolar desenli bir tişört giymişti. "Ben Suho , paraların gücü adına! Para bende artık!"  Kendisini tanıtıp Jisoo'ya döndü. "Sana yardım edebilirim."

"Nasıl?" diye sordu Jisoo , bu sırada çoktan bahçeye çıkmışlardı.  "Para sayesinde!"  Suho , altınların yapıştırılmasıyla oluşmuş değneğini Jisoo'ya doğru salladığında bambaşka bir kız vardı karşısında. "Wow! Ne oldu bana?"

"Para seni çok değiştirdi." diye cevap verdi Suho. "Ama dikkat et , saat gece yarısı 12'den önce evde ol. Gece yarısı normal haline döneceksin. Prensin seni öyle görmesini istemezsin değil mi?"

----

Prens Lisa , Jisoo'dan çok etkilenmişti ve sürekli onunla sohbet ediyordu. Hatta askerlik anılarını anlatmaya başlamıştı. Prensi ölecek kadar sevse de canı sıkılan Jisoo , saate baktı. Gece yarısı olmasına çok kısa bir süre vardı. Prensi umursamadan dışarı koştu , prens de peşinden gidiyordu. Ona yakalanmamak için kendisini o kadar çok zorlamıştı ki kendisine büyük gelen ayakkabısının teki ayağından fırlamıştı. Jisoo çevirdiği bir taksiyle uzaklaşırken Lisa onun ayakkabısını tutuyordu ellerinde.

-------

O günden sonra Prens Lisa ayakkabının sahibi olan Jisoo'yu aramış ve onu bulmak için çok uğraşmıştı. Hatta ev ev dolaşıyor gördüğü her kadına ayakkabıyı giydiriyordu. Ayakkabının da öyle bir numarası vardı ki kimseye olmuyordu. Bu da yetmezmiş gibi gittiği bazı evlerde  onu dilenci sanıp kovanlar oluyordu. "Oha uydu!"  Lisa yine bir kadının ayağına ayakkabı giydiriyordu ve bu kez uymuştu. Sevinçle baktı kadının yüzüne ama sonra ciddileşti. "Lee Guk-joo?"  O kadın komedyen Lee Gukjoo olamazdı sonuçta kilo farkı vardı. Ama belki de onu görmediğim süre zarfında kilo almıştır? Böyle düşünerek cebinden yüzük kutusunu çıkardı. Ne olursa olsun onunla evlenmeliydi! Tam , 'Benimle evlenir misin?' diye soracaktı ki birisi içeri daldı. "Durun , siz evlenemezsiniz! Çünkü..." Herkes Jisoo'nun kardeşsiniz demesini bekledi. "Çünkü o benim ayakkabım! Babam seneye de giyersin diyerek büyük aldı!"  Bunun üzerine Lisa , Jisoo'nun önünde diz çöktü ve ona evlenme teklif etti. O ikisi mutluca uzaklaşırken Lee Gukjoo da "Prensler tarzım diil zaten .s.s.s" diye mırıldandı.

-----

Yıllar Sonra~~~

Lisa kral olmuştu ve ülkenin epey borcu vardı. Bu borcu nasıl ödeyeceğini bilmezken Jisoo , Suho'dan yardım istemişti. Don giymiş peri Suho , Lisa'nın önünde belirince kral gözlerini kapatmak zorunda kaldı. "Ya kardeşim git bir şeyler giy!"  Ama Suho azmış gibiydi. "Bırak şimdi bir şeyler giymeyi. Sana yardım etmeye geldim." Meşhur değneğini çıkarıp büyü yaptı ve Lisa artık çok zengindi!  "Para seni çok değiştirdi." esprisini yapıp oradan ayrıldı ve sonsuza dek mutlu yaşadılar.




Lisoo shipperlara gelsin~




:)


Âlâkasız ama çok güzel değil mi vhvhvh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Âlâkasız ama çok güzel değil mi vhvhvh

Blackpink ile DelirmecelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin