Esenlikler Arkadaşlar!
Bugün devletin bazı kahramanlarına kısaca değineceğim. Tabi bu kahramanlar 90'lı yılların efsaneleri olacak yoksa bu vatanın her askeri,polisi ve Türk olan herkes bu ülkenin birer kahramanıdır bunu sakınlıkla unutmayalım.
Koca Reis Abdullah Çatlı'dan başlamak gerekirse o bizlerin Reis diye nitelendirdiği taraflı tarafsız herkesin sevdiği bir yiğidimizdir. Çatlı'dan kısaca bahsedecek olursak Çatlı 1977'de Ankara İl Ocak Başkanlığı yapmış ve sonra ki senelerinde ise Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanında Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüştür. Devlet tarafından eğitilmiştir. Korkut Eken tarafından bu eğitimleri aldığı söylenir. Daha sonra bir ekiple yurt dışında Türk düşmanları ile mücadele edip istihbarat toplamış ve infaz işleriyle ilgilenmiştir. Avrupa'da aç susuz bırakıldığı zamanlar bile olmuştur. Asala örgütünü ortadan kaldıran kişidir. Zaten Çatlı Bahçelievler Davasından dolayı bu işleri yaptığı söylenir. 7 TİP'li öğrencinin öldürülmesi olayı hayatını başka bir yere sürüklemiştir. Haluk Kırcı'nın 5'ini ben 2'sini Çatlı öldürdü sözleri ne kadar doğrudur bilinmez ama öldürme gerçeği ortadadır. Ülkemize hizmetlerini sunmuştur ve canıyla ödemiştir hizmetinin karşılığını. Susurluk Suikasti ile ortadan kaldırılmış olan birisi olarak gözüktü ama Çatlı'nın yaptığını bu ülkede kimse yapmamıştır. Büyük bir efsane Çatlı ! Ruhu şad mekanı uçmağ olsun.
Kod Adı Yeşil:
Yeşil gerçek adıyla Mahmut Yıldırım Bingöl/Solhan doğumlu bir kontrgerilladır diyebiliriz. PKK ile operasyonlarda yeşil fular taktığı için Yeşil kod adını almıştır fakat birçok kod adları mevcuttur Mit'te kırımızı kod adına sahip olduğu söylenir. Yani biz onu Yeşil kod adıyla tanıdık ama birden fazla kod adı vardır. PKK'nın kurucu lideri olan Abdullah Öcalan piçinin yanına kadar sokulmuş ve devletten infaz kararı geri çekilince kendisi öldürmek istemiş fakat bu seferde kimden ne istihbarat geldiyse Apo kaldığı yerden kaçmıştır. Bu da demek oluyor ki devlet ve pkk arasında ne döndüğüdür bu istihbaratın kimin verdiği kimi sorular hep kafamızda soru işareti olarak kalacaktır. Kendisi bir gün ansızın kaybolmuştur ve bir daha haber alınmamıştır. Evlerine çuvallarca para gelmesine rağmen bir kuruşuna dokunmayan bir adam ve devletine en iyi hizmeti sunmuş bir adamdır. Pkklıların adı geçtiğinde korkutuğu birisiydi Yeşil'den korktukları kadar kimseden korkmazlardı ama Yeşil'i gördüler mi kaçacak delik ararlardı. Yeşil !
Ahmet Cem Ersever nam-ı değer ACE
Bu konu benim için hassastır herkes Çatlı-Yeşil derken ben hep Ersever'e karşı bir sempati duydum ve turkcuturanci sayfasında ki foruma yazdıklarımı kopyala yapıştır atarak sizlere sunuyorum.
Cem Erseveri bilmeyeniniz yoktur ama kısaca kendi dilimle anlatayım!
Cem Ersever PKK ve kürtçüklerle mücadele için Jitemi kurmuş kahraman bir komutandır
komünist moskofcu kürtçü pkklıları akıl almaz işkenceler ederek gebertmiş
soysuz kırma piçlerin korkulu rüyası olmuştur.
İyi eğitim görmüş bir Jandarma Subayı idi. İnandığı Milliyetçi-Irkçı dünya görüşünü üniforması üzerindeyken bile savunmaktan çekinmiyordu. Görev yaptığı bölgelerde halka, emri altındaki askerlerine, hatta üstlerine karşı bile şiddet kullanmaktan çekinmiyordu. Hakkında defalarca soruşturma açılmış, hatta bir Meclis Araştırma Komisyonuna bile konu olmuştu. 12 Eylül sonrasında Silahlı Kuvvetler ülkeyi içinde düştüğü iç savaş durumundan kurtarmışlardı. Ancak bir kaç yıl geçmeden bölücü terör ortaya çıkmış, dış desteğe kavuşmuştu. Görev yine onu bekliyordu. Teröristine yöntemlerini teröriste karşı kullanabilecek, bölgeyi ve ilişkileri iyi bilen kişilerden oluşturduğu timlerin başında teröriste karşı savamaya başladı. Komutanları ile arası gayet iyiyidi. Hiç kimse yaptığına karışmıyor, o da üstlerinden fazla bir şey istemiyordu. Oluşturduğu timlerde itirafçıları da kullanıyordu, askerleri de. Kirli bazı ilişkilere bulaşmıştı. Ama üstesinden gelebilirdi... İzin vermediler... Jandarma Genel Komutanı ile arası açılmaya başladı. Kısa bir süre sonra Komutan hala sırlardan ve soru işaretlerinden kurtulamamış bir şekilde öldürüldü. O'da görevinden, askerlikten istifa etti. Bir yandan takma isimlerle kitap yazarak kamuoyunu bölücü teröre karşı yönlendirirken, diğer yandan da Türk solunun köklü gruplarından birine konuşmaya, Güneydoğu'da bazı grupların kendi çıkarlarına neler yapmakta olduğunu anlatmaya başladı. Bu arada anlattıklarından dolayı yargılanıyordu. Ankara'daki bir duruşmasına geldiği gün kayıplara karıştı. Bir kaç gün sonra önce sevgilisi olduğu söylenen Suriye uyruklu bir itirafçı kadının, sonra yardımcısı olduğu bilinen bir başka itirafçının; en sonunda da O'nun cesedi Ankara yakınlarında bulundu. İşkence edilmiş, elleri arkalarından bağlanmış ve kafalarına sıkılan kurşunlarla öldürülmüşlerdi. Cesetleri sanki birilerine bir mesaj vermek ister gibi yazdığı kitaplarından birinin adında olduğu gibi bırakılmıştı. Üç farklı noktada. Üçgende bir tezgah vardı ve kimse bu tezgahı çözemiyordu
Jandarma Genel Komutanlığındaki görevinden 1993'de istifa eden Binbaşı Ahmet Cem Ersever, Güneydoğu'da yaşanan olaylara, Kürt Sorunu, PKK, Talabani ve Barzani'nin bu olaylardaki yeri ve benzeri konulardaki görüş ve düşüncelerini Ahmet Aydın takma adıyla yazdığı bu kitapta toplamıştı.
LAKAPLARI:TESTERE-ACE(GİRDİĞİ ÇATIŞMALARDA ACE ÇAMAŞIR SUYU GİBİ ANINDA ETRAFI TEMİZLEMESİNDEN VE İSMİNİN BAŞ HARFLERİNDEN KENDİSİ KOYMUŞTUR BU LAKABI)-
Gerçekten büyük bir adam
teröristlerin en korkulu rüyası olmuş bir isim
Vedat aydının cenazesini kaldırmak için gleen kürtçüklere gözünü kırpmadan ateş açan
milliyetçi bir kişilik.Yaptıkları tespitler çıkıyor bugünlerde.
Binbaşı Ersever'i tanıyorum yıllar öncesinden, yürekten mücadele etti PKK ile. Varlığı korkusuzca ortaya koydu ve bir çok operasyona katıldı, bir çok teröristin ifadesini aldı. Irak'taki PKK varlığını her yönüyle deşifre etti, Barzani ve Talabani'nin kirli oyunlarını ortaya çıkardı. Size anlatmaya çalıştığım dağdakileri en iyi tanıyan ve anlayanlardan biri de belki O'ydu. Bizi yönetenler dağdakiler için sivrisinek, doğudaki halkımız için bataklık tabirini kullandılar uzunca bir süre. Ama kimse ne sivrisineği anladı ne de bataklığı. Ersever ise bu sivrisinekleri tanıyordu çünkü bataklık dedikleri halkımız içinde uzun yıllar kalmıştı bizim gibi. Apo'nun onlar için ne düşündüğünü de iyi biliyordu. Bakın o nasıl anlatıyor dağdakileri :
''1992 yılı başlarından itibaren Botan-Behdinan ''kurtarılmış bölgesine'' çok sayıda yeni eleman aktarıldı. Öyle ki, Türkiye'nin dört bir yanında oluşturulmuş olan eleman temin etme ve toplama merkezleri, ağlarına düşürdükleri gençleri hızla ve çok rahat bir biçimde, turistik geziye gönderir gibi dağlara gönderiyordu. Böylece Apo'nun elinde harcamakla bitiremeyeceği kadar çok sayıda genç insan birikiyordu.
Kendi AğzındanErsever,pkk'nın ateşkes kararı alıp,ardından Bingöl yolunda 33 silahsız erin katledilmesinden sonra,28 mayıs 1993 tarihinde milliyet Ankara büro'ya faksladığı metinde özgeçmişini şöyle anlatıyordu:
"ben Ahmet Cem Ersever;pkk ile mücadelede atılan adımların yanlış olduğunu,mücadelenin ehil ellerce yürütülmesi gerektiğine,t.c.'nin pkk sorununa karşı bir stratejisinin olmadığına inandığımı ve 1992 yılında zevehari kurtartmak gerekçesiyle bilgisizce yapılan kuzey ırak harekatını devleti bir açmaza soktuğunu,pkk'ya siyasi kazanımlar getireceğini,güçlenmesini sağlayacağını,siyasi işportacı celal talabani ismli şahsın Türkiye'de sadece pkk'nın askeri gücünü ele geçirmek maksadıyla tezgahlar peşinde olduğunu beyan ederek 1993 yılı mart ayında kıdemli binbaşı rütbesinde,jandarma genel komutanlığı istihbarat grup komutanlığı görevinden kendi isteğimle ve bazı arkadaşlarımla birlikte emekli oldum.1984 yılından bugüne kadar yapılan yanlışlar,ihanetler ve uygulamalar konusunda Türk kamuoyunun aydınlatılması gerektiğine inanıyor ve görüşmeler sonunda belirlenecek bir tarihte Türk basınıyla kamuoyu önünde celal talabani'nin ihanetleri,pkk ilişkileri,güneydoğu'daki gerçek durum,köy korucuları,itirafçılar,faili mechul cinayetler hakkında ve bazı siyasilerin örgütsel konumları hakkında açıklamalarda bulunacağımı beyan ediyorum.
saygılarımla...."
Devamı gelecek arkadaşlar bu sadece bir başlangıçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türklük Türkçülük Ülkücülük
NonfiksiHerkesin okuması gereken bazı sözler, müzikler ve benim yazılarım. Elimden geldiğince çabalayacağım doğru olanı yazacağım and olsun!