Havaalanı Yolunda

2.3K 136 4
                                        

Ağlamamak için kendisini zor tutan anneme sıkıca sarıldım. ' Anne lütfen ağlama, birkaç hafta sonra geri geleceğim. ' dedim ama ondan, babamdan ve 9 yaşındaki erkek kardeşim Taylor'dan ayrılmam benim içinde zordu. Annem bunu sezmiş olacakki kendisini toparladı ve beni onaylar bir biçimde kafasını salladı. Annemi bırakıp Batman'li t-shirt'ü ile bana bakan kardeşimi kollarımın arasına aldım. ' Görüşürüz ufaklık. ' dedikten sonra kısık bir sesle ' Bir daha bunu söylemem ama seni özleyeceğim. ' dedi. Bu küçük canavar benim herşeyimdi. Herne kadar bazen tam bir başbelası olsada onu çok seviyordum. Son bir kez annemle vedalaştıktan sonra valizimi aldım ve onu babamın şoför koltuğunda oturduğu arabanın bagajına yerleştirdikten sonra arabaya bindim. Anneme ve Taylor'a el salladım ve evimizden iyice uzaklaştıktan sonra babama dönüp ' Birkaç hafta sonra döneceğim ama bana asırlar gibi geleceğine eminim. ' dedim. Gülümseyip ' Bizi düşünme, sen bolca eğlenmene bak hayatım. Sadece kendine güven. ' dedi. Bu sözler beni rahatlatmaya yetmişmiydi? Hayır. Kendimi daha iyi hissediyor muydum? Evet. Sırt çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkartım. A buarada, izin verin size kendimi tanıtayım. Ben Camilla Leigh Brooks, kısaca Cami, bazen Milla veya benim tercihime göre sadece Camilla - ismimin kısaltılmasından hoşlanmam -. 17 yaşındayım. Sarışınım ve elamsı gözlerim var. 4 yaşından beri dans ediyorum. Dans benim hayatım, tutkum, neşem, herşeyim. Ve şuanda bir dans kampına gidiyorum. Kamp Los Angeles'da. Ben ise New York'da yaşıyorum. Ve bu baya bir mesafe demek. Los Angeles'da bir otelde kalıcaz. Bazı provalarında orada yapılacağını biliyorum. Artık kendimden bahsetmeyi kesmeliyim sanırım çünkü havaalanına vardık. Arabadan indim ve bagajdan valizimi çıkarttım. Babama sıkıca sarıldım. Kaç yaşında olursam olayım ben hala onun minik kızıyım, prensesiyim. Bu hep böyle kalacak. ' Acele et, uçak kalkmak üzere. ' diyen babamı öpüp havaalanının kapısında girdim. Arkamdan ' Hoşçakal meleğim! ' diye bağıran babam el sallayıp dans klubümün buluşacağı yere doğru yürüdüm. Uçağın kalkacağı yere doğru gittim ve bana el sallayan arkadaşım Lexi'yi gördüm. Uzun boylu, esmer bir kızdı. Onu dansa başladığım zamandan beri tanıyorum, ayrıca okul arkadaşıyız. Kısacası en iyi arkadaşım, sırdaşım. ' Duydum ki Magcon Boys'lar ile aynı otelde kalıcaz. Aman Tanrım, harika! ' diyen Lexi'ye şaşkın gözlerle baktım. Magcon Boys'lar mı? İsimlerini duymuştum ama... Bu konu hakkında düşünmeye pek vaktim yoktu. Çünkü uçağımız kalkmak üzereydi. Birkaç kapıdan geçtik, valizimizi teslim ettik ve sonunda uçağa bindik. Lexi ile yanyana oturduk. Telefonumu çıkartıp Twitter'a girip < LA baby > diye bir tweet attım. Telefonumu kapattım ve arkama yaslandım. Gözlerimi kapattım...

UMARIM HİKAYEYİ SEVMİŞSİNİZDİR. BU BÖLÜM SADECE BİR GİRİŞ BÖLÜMÜYDÜ. ÖNÜMÜZDEKİ ZAMANLARA PEŞ PEŞE BÖLÜM ATTICAM. VOTE'LAMAYI VE YORUM YAZARSANIZ SEVİNİRİM <3 MULTİMEDİA'YA BAKMAYI UNUTMAYIN XX

DancerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin