SEZON FİNALİ

1K 105 26
                                    

AAAAAAAA, biliyorum çooook geç oldu ama hiç yazma havasında değildim. Beni affedin lütfen. Bu bölümün üzerinde çok çalıştım gerçekten. Umarım beğenirsiniz sezon finalini. Yeni bölüm Eylül gibi gelecek. Bu bir veda değil, hepinizi çok seviyorum. İyi okumalar💓

" Camilla! "

Lexi'nin ismimi haykırışını umursamayarak ağlamaya devam ettim. Artık bitmişti. Gözyaşlarımı durduranıyordum.

" Ölüyorum, Lexi. Ona dokunamamak beni öldürüyor. "

" Aşk için ölünmezse ne için ölünür, huh? "

" Ona aşık olamam. Sanırım ben aşık olmak için yaratılmadım. Ben acı çekmek için yaşıyorum. "

" Ona dokunamazsın, onu sevemezsin. Peki bu kuralları kim koyuyor? "

Sessizce kafamı eğdim ve ellerimi alnıma koydum.

" Olması gereken bu. "

" Neden? Bunu haketmiyorsun "

" Zack... "

" Ne yapabilirki? "

" Edward olayını hatırla. Aynı şeyin Matt'e olmasını istemiyorum. "

" Camilla, beni dinle. Eğer şimdi birşeyler yapmazsan Matt'i ve hayatına girecek diğer erkekleri sonsuza kadar kaybedersin. Böyle yapınca Zack kazanmış oluyor. Bunu mu istiyorsun? "

" ..Hayır. "

" İyi o zaman, git hayatını yaşa. Ve eğer Zack herhangi birşey yaparsa memnuniyetle testislerini keser eline veririm. "

Hafifce güldüm. Gözyaşlarımı sildim ve Lexi'nin boynuna atıldım.

" İşte bu yüzden en iyi arkadaşımsın. Seni seviyorum T-Lex "

" Bende seni seviyorum. Geriye tek birşey kaldı, Matt'i geri kazanman. "

~MATT~

Mini buzdolabının kapağını hızla kapattım. Yerdeki içki şişelerini öfkeyle tekmeleyip duvara çarptıktan sonra küçük parçalara ayrılışını izledim. Herşey bok gibi gidiyordu. Hiçbir zaman bir kız için bu kadar ağlamamıştım. O tip erkeklerden değildim, yada sadece öyle sanıyordum. Kafamı ellerimin arasına aldım. Kararsızlıkla elime telefonumu aldım. Rehberden ismini bulunca mesaj atmak için üstüne tıkladım. " En kısa sürede yanıma gel. " yazıp GÖNDER'e bastım. Ardından telefonumu yatağa fırlattım.

~CAMILLA~

Lexi ile oturmuş planımızın üzerinden geçiyorduk ki telefonumun titrediğini hissettim. Telefonumu elime aldım ve gelen mesajı okudum. Telefonumu yatağa bıraktım ve ellerimi saçımdan geçirdim. Ardından Lexi planımızın ilk adımı için odadan çıktı.

~LEXI~

Otelin içerisinde koşuşturup Nash'i arıyordum. En sonunda onu spor salonunda halterlerin yanında üstsüz bir şekilde buldum. Terli vücudunun ve kaslarının beni baştan çıkarmasına izin vermeyerek yanına ilerledim.

" Nash, yardımına ihtiyacım var! "

" A sanada merhaba Lexi. Sana nasıl yardımcı olabilirim? "

" Odanın kartına ihtiyacım var. "

" Oo, birgün bunun olacağından emindim ama açıkcası bu kadar erken olmasını beklemiyordum. "

" Kapa çeneni Grier. Benim için değil. Camilla için, daha doğrusu Matt ve Camilla için. "

" Tamam o zaman. Al. "

Cebinden çıkardığı kartı bir çırpıda kapıp onu yanağından öptüm.

" Sen en iyisisin Grier. "

" Biliyorum. "

Daha fazla oyalanmadan odama koştum. Kapıyı açan Camilla'ya kartı uzattım. Her zamanki gibi boynuma atıldı.

" Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. "

" Umarım. Neyse, herşey hazır mı? "

Camilla başını onaylarcasına salladı ve odadan çıktı.

~CAMILLA~

Elimde Matt'in odasının anahtarı, bir paket patlamış mısır, çeşitli filmler ve telefonum ile koridoru geçtim. Kapıya geldiğimde derin bir nefes aldım. Buna hazırmıydım? Yapmalımıydım? Beni affedermiydi? Telefonumu açıp en son gelen mesaja son bir kez baktım. Aklımdan kötü düşünceleri kovaladım ve kartı deliğine soktum. Kapıyı hafifçe ittirdim. İçerisi karanlıktı. O nedenle kapının yanındaki düğmeye basarak ışıkları yaktım. Matt... Yatakta boya olduğu çok belli sarı saçlı bir kızla yatıyordu. Işık açılınca kafasını bana döndü. Elimden düşürdüğüm patlamış mısırın odaya dağılışını izledim. Gözyaşlarımı tutamayıp arkamı döndüm.

" Ben... Ben çok özür dilerim. "

Birşey söylemesine izin vermeden hızlıca odadan çıktım.

~MATT~

Işığın yanmasıyla Bailey'nin üzerinden kalktım ve kapıda duran Camilla'yı gördüm. Ağlıyordu. Ve bunu ona ben mi yapmıştım? Yataktan kalktım ama çoktan koridorun sonunda gözden kaybolmuştu bile. Yerde duran Camilla'nın telefonunu kaldırdım. Odadan çıkarken düşürmüş olmalıydı. Gözüm ekrandaki mesaja takıldı. Mesaj... Zack'dendi. Kendimi tutamayarak okudum:

- Matt'in teklifine hayır demene sevindim. Ona yazık olurdu, bu sefer Edward'dan bile fena benzetirdim.

Yani sırf bunun için mi bana hayır demişti? Bunu ona ben mi yapmıştım? Ve ben onu tekrar kaybetmiştim.

DancerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin