Dancer

Yine mi Sen?

Akşam yemeğinden sonra herkes hazırlanmak için odalara çıktı. Kızların ısrarı üzerine bara gitmeyi kabul etmiştim. Öyle oyun bozan tiplerden değildim, sadece akşam gürültülü bir ortamda topuklularla dikilmektense pijamalarımla PLL izlemeyi tercih ederim o kadar. Lexi'yi kıramayacağımdan dolayı şuan siyah mini elbisem ve siyah topuklularımla Lexi'nin tuvaletten çıkmasını bekliyorum. " Hadi T-Lex, ağaç oldum burada. " dememden iki dakika sonra Lexi kırmızı elbisesi, aynı renkteki dudakları ve düzleştirilmiş saçlarıyla tuvaletin kapısını açtı. " Nasıl olmuş? ". " Çok güzel, hadi lobiye inelim. Kızlar bekliyorlardır. " dedim ve çantalarımızı alıp odadan çıktık. Asansörle aşağıya indik ve lobideki deri koltuklarda bizi bekleyen arkadaşlarımıza doğru yürüdük. Herkes topukluları, elbiseleri ve makyajlarıyla harika görünüyordu. Birkaç dakika boyunca herkesin gelmesini bekledikten sonra sonunda bara inebilmiştik. Renkli ışıklar gözümü alıyor, Stay High şarkısıyla pistte dans edenleri izlerken bile yoruluyordum. Kızlar kendilerini masalara atmışlardı. İçkiler ikişer üçer geliyordu ve shot'lar kafamı boşlatmama yardım ediyordu. Kızlarla piste doğru yol aldık. Kendimi müziğe kaptırmıştım. Bu bana iyi geliyordu. Bedenim tüy gibi hafifti ve sanki bir rüzgar bana vuruyordu. Şarkının ritmiyle sallanıyordum. Artık iyice yorulmuştuk. Masaya oturduk. Ardından kalabalık bir erkek grubunun bize doğru geldiğini gördüm. Bunlar Matt ve arkadaşlarından başka kimse değildi. " Selam! ". " Selam bayanlar, oturabilir miyiz? ". Başımızı onaylarcasına salladık. Kızlar her ne kadar çaktırmamaya çalışsalarda heyecanları gözlerinden okunuyordu. Taylor garsondan içki istedi. Biraz sonra masamızda çeşit çeşit içkilerler oturmuş koyu bir sohbete dalmıştık:

- Eee, kendinizi tanıştırmayacak mısınız?

Önce Lexi sonra sırasıyla Abbie, Nicole, Jessica, Kendall, Serena, Courtney, Jenn, Tati ve Brooks kendilerini tanıştırdılar.

- Los Angeles'a neden geldiniz?

- Dans kampı için, birkaç hafta burada kalıyoruz. - diye açıkladı Lexi.

- Peki ya siz? - diye sordu Nicole bilmiyormuş gibi yaparak.

- Uhm, Magcon turu için. Ünlü viner&youtuber'lar olarak buluşup hayranlarımızla vakit geçiriyoruz. - dedi Cameron.

İçkilerimizi içerken sohbet etmeye devam ettik. Carter'ın yaptığı bir espriye gülerken kafamı çevirdim. Aynı kahverengi gözler, aynı kahverengi saçlar... Bir zamanlar hayatımın anlamı olan çocuk, gerçek aşkım sandığım kişi... Kucağında sevgilisi Roxy ile oturuyordu. Bir anda gözlerimizi buluştu. Birkaç saniye şaşkınca bakıştıktan sonra gözlerimi kaçırdım. Yanımda oturan Lexi'yi hafifçe dürttüm:

- O burada.

- Kim? Voldemort mu?

- Zack. O burada.

- Aman tanrım nerede?!

- Tam karşında, pistin köşesinde.

- Yanındaki Roxy mi?

- Hayır Lexi, kendisi mor teletubbie.

- Kriz anındaki esprilerin hiç çekilmiyor.

- Ben gidiyorum.

Nash fısıldaşmalarımızı farketti ve bize dönüp " Bir sorun mu var? " diye sordu. " Hayır, hayır herşey iyi. Uhm, ben, ben gideyim en iyisi. Yoruldumda. İyi geceler. " diyip masadan kalktım. Barın gürültülü ortamından çıktım. Fakat odama gitmek yerine otelin hemen yanındaki kumsala doğru yürümeye başladım. Bomboş kumsalı yıldızlar ışıldatıyordu. Şezlonga uzandım ve gözlerimi kapatıp denizin sesini dinledim. Sadece dalgaların sesinş dinledim, herşeyden uzakta, sadece benim ve dalgaların sesinin olduğu başka bir evren hayal ettim. Ardından arkamdan gelmekten olan adım seslerini duydum. Önce sesin geçip gitmesini diledim. Fakat sesin dahada yaklaştığını fark edip kafamı çevirdim. Olamaz, yine mi sen?..

HERKESE MERHABA!!!! DÜN BİR DUYURU BÖLÜMÜ PAYLAŞMIŞTIM VE SİZLERDEN ÖZÜR DİLEYİP YENİ BÖLÜMÜN YARIN GELECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİM. VE İŞTE KARŞINIZDA!! UMARIM BEKLEDİĞİNİZE DEĞMİŞTİR. AYRICA DÜN OKUYUCA SAYISI 726'YDI. BUGÜN 827. SİZE NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZ. YENİ BÖLÜM ENENENENEN GEÇ PAZAR GÜNÜ GELİYOR. SEVGİLER XX