Gamzene düşmüş lekeler, sileyim onları teker teker

815 88 33
                                    

Dayanma sınırından oldukça uzak düşmüş soluk beden, ellerine geçirdiği tırnakları ile odanın köşesinde tir tir titriyor ve aklına gelen fikirlerin her birini itmeye çalışıyordu. Ölmek istemiyordu bir yanı, bir yanı ise buna muhtaçtı. Sağlıklı düşünme yetisini kaybedeli uzun zaman olmuş fakat delilik bir türlü bedenini ele geçirememişti.

Yarı açık gözleri dolabını bulmuş ve küçük dolap içine sakladığı jilet aklına gelmişti. Tırnaklarını ellerinden ayırdı, elleri kanıyorlardı, o ise kukla edası ile ilerliyordu dolaba. Kırık dökük adımlar, bir sağ bir sol. Kendini bir pencere ardından izliyor gibiydi, başka bir kişi hükmediyordu bedenine, o yoktu.

Dolap kapaklarını açtı ve mor bardak mumluğu altına sakladığı parlak cismi eline aldı. Parmağının kesilmesi sinirlendirirdi onu, bu yüzden keskin kısma yaklaşmadan tuttu cismi. Küçük bir gülümseme oluştu dudaklarında, delilik akıyordu dudaklarından. Yerlere, bedenine ve o odaya; her yere bulaşmıştı delilik.

Geri döndü köşesine, sırtını duvara yaslayıp düşürdü kendini yere. Elindekini izledi bir süre sonra sol bileğine yaklaştırdı cismi. Dik ve uzun bir yol aldı cisim kolu üzerinde, öldürecek kadar derin değildi ama zarar verecek ve yerleri kırmızıya boyayacak kadar da derindi.

İçini kaplayan huzuru hissetti, gözlerinden akmaya başlayan yaşlarla kapadı kahvelerini ve gülümsedi boşluğa. Varlığının, doluluğunun ve içindeki her bir karakterin akıp gittiğini; onu rahat bıraktığını hissetmişti.

Gülüşünün loş ışıktaki gölgesinde lekelenmiş gamzeler vardı.

Kurgu bana değil estivacearig 'e aittir. Ben sadece yazıcıyım.

Umarım hoşuna gider~

kasımpatıları kadar acı kokuyorum • namgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin