Gülüşünde ne çok deniz ölmüş, her biri seni sömürmüş

254 57 38
                                    

"Neden yanımdan ayrılmıyorsun Namjoon-ah?"

Kendini tutamayıp sormuştu bu soruyu, ilk kez tanıştıkları uçurum kenarında Ay ve yıldızların ihtişamı altında uzanıyorlardı. Yan yana olsalar da aralarında mesafe vardı, ne de olsa birbirlerine hala yabancılardı.

Yine gülümsedi esmer, hep gülümsüyordu.

Güzel gülümsüyordu, farklıydı, çok farklıydı gülüşü, saklıyordu içinde düşüşü. Belli etmiyordu ama hiçbir şeyi, onun da kendine koyduğu kurallar vardı ne de olsa.

"Yıldız kayarken, buz parçacıklarından oluşan kuyruğu onu bırakır mı?"

Sustu kar beyazı genç, aynı anda hem fazlasıyla derin konuşup hem de nasıl yüzeysel geçiyordu kelimelerle. Anlamıyordu.

"Kendini güzelleştirecek şeyler yapmıyorsundur umarım." İlk önce gözlerini çekti yıldızlardan, sonra ise başını döndürdü esmere, yine bakmıyordu onun yüzüne. Ne kadar da hep olan bir sahneydi şu an, zihnindeki karakterler bile ellerini çenelerine koymuş sessizce izliyorlardı bu klişeliği.

Dudaklarını serbest bıraktı ve sevmediği gülümsemesi dudaklarına yayıldı. "Hani yargılamıyordun?"

Esmer başını çevirdi ona, gözleri konuştu fazlaca. Kilitlendi gözleri, sahne ayağa kalktı, karakterler ellerini çenelerinden çekmiş temkinle izliyorlardı her şeyi. Bir atak, bir saldırış ya da bir hamle bekliyorlardı kelimelerle olan.

"Seni yargılamıyorum ama artık beni ilgilendiriyorsun. Güzelliklerinle çalsınlar mı seni benden?"

Beklenen hamle gelmiş ve o roman genç, beyaz tenlinin düşüncelerinin duraklamasına neden olmuştu. Kelimelerini kolayca ayakları altına sermiş ve elini tutarak üstüne basmasını sağlamıştı. Roman içinde girmişlerdi, zaman kavramı esnemiş ve durmuştu, etraf dönen kelimeler ve yıldızlardan oluşuyordu. Her şeyin kendine özel bir güzelliği olsa da Ay, Namjoon yanında çirkin kalmıştı.

Parıl parıl gözleri ile Yoongi kalakalmış her zamanki gibi susar olmuştu, her zaman sinirle ona bağıran karakterler bu sefer de konuşması için ona bağırır olmuş onlar bile merak etmişti bir sonraki sayfada ne olacağını.

"Ben sende miyim ki?"

Esmer olan sesli bir kıkırtı bıraktı bulutsuz göğe, kısık gözleri ve gülüşü içinde çıkan masum ses öyle güzel bir uyum içerisindeydiler ki Yoongi saklamak istedi bunu. Gülüşü ve sesini alıp uzaklara kaçmak istedi, sadece ona özel kalsınlar ve kimse görmesin istedi.

Namjoon'un güzelliklerini var olmayan herkesten kıskandı.

"Uzun bir süre sustun Yoongi-yah, bendesin ki kelimelerin saklandı arkana."

Başını çevirdi hışımla yıldızlara, herkes sevmiş aşık olmuştu bu parıltılara, herkes farkına varmıştı güzelliklerinin, bir zamanlar başlarını yukarı kaldırmaya tenezzül etmeyen kişiler yere bakmaz olmuş ve sonunda söndürmüşlerdi yıldızları.

Yanında ise sönmemiş ve kimse tarafından keşfedilmemiş bir varlık vardı; öyle uzaktı ki insanlara, öyle tek başınaydı ki fırtınalarında kimse görememişti onu. Eşsiz bir eser santimetreler uzağındaydı, onu farkedip değer veren kişi yanındaydı. Gülümsemesi yine dolup taştı yüzünden, esmer onu izledi.

"Bir daha zarar verme kendine."

Esmerin elini alıp göğsüne çekti ve sarıldı beyaz tenli, uyumak istiyordu; tam da bu güzel ve ona değer veren yabancı yanında, Ay kıskanırken.

"Sen ruhuna vermezsen ben de bedenime zarar vermem Namjoon-ah."

Mırıldanışı geceye karışırken elini kendinden masum olana bırakıp sustu esmer olan.

İlk defa, sustu.

Fark ettiniz mi bilmiyorum ama bölümlerde fazlasıyla zaman atlayışı yapıyorum, umarım kafanız karışmıyordur.

kasımpatıları kadar acı kokuyorum • namgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin