Güzelliğin gözlerine saklanmış, ama kimseler bulamamış

317 62 39
                                    

Siyah perçemleri gözlerini kapatmış yürürken kimselere bakmıyordu. İnsanların acıyan gözleri üzerinde hırkasının kapüşonu ise başındaydı. Kimsenin sevmediği o ezik tipleme, kar beyazı genç dışında biri değildi insanlar için.

İnsanlar aptaldı; neyi, nasıl haksız yargıladıklarını ve yaşattıklarını bilmeden aptallardı.

"Hey!"

Yanından geçtikten sonra sesi sayesinde fark ettiği kişi ile durakladı, tesadüf denen olay ya gerçekti ya da garip bir satranç oyunu içerisindeydi. Yine gürültü ve kaos başlamıştı içeride, görmezden gelip ilerlemesi gerekiyordu yoksa kafasını duvarlara vura vura çatlatmadan duramayacaktı.

Duymazlıktan gelerek ilerlemeye devam etti, tanınan biri olduğunu sanmıyordu esmerin. Ne adını duymuş ne de yüzünü görmüştü bir kere, insanlar da yüzünü çevirip bakmamıştı hiç, seslenişinden sonra.

Gerçi adını bilmiyordu ki.

Küçük bir yerleşim bölgesinde yaşamanın dezavantajı herkesin sizi, sizin de herkesi tanıyor oluşunuzdu. Bazıları için bu oldukça hoş bir aile(!) havası verse bile kar beyazı genç kesinlikle bu kategoriye girmiyordu.

Yanında yürümeye başlayan bir beden hissedince kafasını izlediği zeminden kaldırıp perçemleri arasından baktı yanındakine. İçinden 'Neden peşimdesin?' diye düşünmeden edemedi o an. Esmer yanı başında ona saniyelik bir gülüş atıp yürümeye devam etmiş, bir nevi umursamamıştı onu.

Gözlerini kaçırıp kafasını yeniden eğdi. Zemin, esmer gençten güzel değildi ama o çocuğa baktıkça kendine hiç yakışmayan gülümsemesi dudaklarından taşıyor gibi oluyor ve yanakları ağrıyordu.

Aynı şimdi dudaklarında yer ettiği gibi.

"Güzelliğini saklamak kendi kabuğunda kavrulmanın başka bir yolu herhalde."

Bu söze cevap vermek istemiyordu kar beyazı genç, kurallara uymalıydı, özellikle de karakterlerin ona koyduğu kurallara.

İçeri hakkında konuşmak yasak.

Sessizlik canını sıkıyordu esmerin, oflayıp durdu ve yanında ilerlediği gencin de kolunu tutarak durdurdu. Konuşmak istiyordu ama konuşmasalar da olurdu. Gözlerine bakmak için bir bahaneydi zaten konuşmak. Orada kavrulmak çok hoşuna gitmişti esmerin, kaybolmak, derinlere indikçe yeni güzellikler keşfetmek onu büyülemişti.

Gözler, her şeyi yaptırabilirdi.

Bir bakış, köle edebilirdi.

Fakat kimse kullanmıyordu işte, kar beyazı genç ise bilmeden kullanmıştı bunu esmer üzerinde, kendi olarak.

Tutulan koluna bir de esmer gence baktı, bu 'elini çek' sinyalini umursamadan kendiyle birlikte bir ara sokağa çekti kendini esmer. Hava hala aydınlıktı, birkaç koyu bulut ve esen rüzgar dışında sorun oluşturacak bir şey yoktu.

Her bir oyuncu bağırıyordu zihninde, ben söylemiştim benzeri cümleler kuruyor ve esmerin ne kadar kötü biri olduğunu, şimdi hemen kaçması gerektiğini söylüyorlardı. Onu kendileri öldürmek istiyorlardı bir başkasının öldürmesini değil.

Bütün karmaşaya rağmen karşı çıkmadı genç sürüklenmeye. Ara sokağa geldiklerinde kolunu bıraktı esmer, karşısına aldı kar beyazını. Saçlarını saklayan kapüşonunu geriye itip saçlarının ortaya çıkmasını sağladı, ten rengi ile zıtlık oluşturan perçemlerini çekti gözlerinden ve gülümsedi.

"İşte şimdi görüyorum güzelliğini."

Gözleri büyüdü istemsiz gencin, şaşırmış ve utanmıştı. Gözleri ise, hala ondaydı.

kasımpatıları kadar acı kokuyorum • namgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin