"Kızım,kızım iyi misin ?" bu müdürümüz Soner Hoca'ydı.Gözlerimi açtım.Gülümsedim.Hatta resmen sırıtıyordum.Nedenini bilmiyorum.Böyle garip huylarım vardır zaten.Saçma sapan bir yere bakıp saatlerce gülebilirim. Hoca iyi olduğumu görünce beni okulun kapısına kadar bir elimi omzuna attırıp taşıdı.İyiydim.Annemler kapıdaydı ve beni bekliyorlardı.Şimdi benimle iyi bir ilgilenirler.Hastaneye falan götürmeseler iyiydi.Hastanelerden hiç hoşlanmam.Annem koşarak yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.
"Duru,Duru kızım iyi misin?Burhan hadi hastaneye hemen hadi"annem bunu der demez gözlerimi kocaman açtım ve en normal halimle
"Anne ya saçmalama,güneşten oldu başım döndü bayıldım bir an ne var bunda ?" dedim.
Bunu iyileşmiş Duru tavrıyla söylemiştim ve annem benim gayet iyi olduğum sonucuna vararak beni eve götürmüştü.Biraz dinlendikten sonra annem garip bitki çaylarını bana getirmişti ama hepsini hiç üşenmeden reddetmiştim.Annem bana aferim sen bunları içme daha neler olur sana bakışı attıktan sonra odamdan çıktı.
Tek kardeş olmanın yararlarından biri de sen bilgisayardayken kimse seni rahatsız edemiyordu.Ya da en basitinden evde fazla ses olmuyordu.Bilgisayarın başına geçip sahip olduğum tüm sosyal medya ağlarına girdim. Birkaç mesaj dışında pek bir şey yoktu. Mısra'ya mesaj attım.Yarının cumartesi olması işime geliyordu.Waffle yemeye ikna ettikten sonra biraz müzik dinledim.Mısra nasıl da hayatımın başrolünü oynuyordu anlamıyordum.Şu ana kadar hiç yakın arkadaşım olmamıştı ve ona nasıl davranacağımı bilmiyordum. Ona çok değer veriyordum ama onu üzmekten korkuyordum.Çok tatlıydı.Özellikle de samimi arkadaşların canım cicimden çok hey lan salak gibi samimiyet belirtici sözcükler kullanması bana daha hoş geliyordu. Onunla tanışalı daha bir ay bile olmamıştı ama şimdiden gayet samimi bir dostluk kurmuştuk.Tam bunları düşünürken annem odama daldı ve
"Kızım,hiçbirini içmedin bari şunu iç."dedi ve elime bir bardak kola uzattı. Annem bana kola uzatmıştı.İnanmaz gözlerle anneme baktım ve kolamdan bir yudum....
Ahh olamaz. Bu kola değildi.Pekmez mi ? Nefret ederim.Hem de nefret ettiğimi bile bile bana pekmez getirmişti. Tabi ya bu anne sonuçta,bana kola getirecek değil ya.Of kızım ya bu kadar salak mısın dedim kendi kendime ve anneme bardağı uzattım
"Anneeee,midem feci bulanıyor.Pekmezden nefret ederim ben yaa."
"Ne var canım ben de çocukluk edeyim dedim.Kola sandın değil mi doğru söyle ."Annem çocukluğun dibine vurmuştu.Annemi çok seviyordum ve annemle çocuklaşmak bana çok hoş geliyordu.Sözlerime biraz da yalan katarak
"Hayır anne ya ne kola sanması.Daldım bir an içtim.Al şu bardağı.İğrenç." sondaki kelimeyi uzatarak söylemiştim. Hem ben grip falan değildim ki,ne diye getiriyordu bana bu saçma içecekleri. Anneme içimden kahkalar atıyordum ama dışarı vurmamaya çalıştım. Neden güldüğümü bilmiyordum. Saçma sapan bir kız olduğumu düşünerek yatağıma geçtim. Yarınki keyif için heyecanlıydım.Açıkçası ilk defa waffle yiyecektim.Mısra'nın da ilk defa yiyecek olmasını umarak uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beynimi Saran Aşk
RomanceBeyninin her bir köşesine sinen tümör onu mutluluktan alıkoyamazdı. 15 yaşında olmasına rağmen hayatın tüm gerçeklerinin özellikle de ölümün fazlasıyla farkındaydı. Gerçek bir umut ve aşk öyküsü...