Giriş

141 41 206
                                    

**** Karakter isimleri ***
Ekim ünlü
Tarık Yürek
Aksel Ünlü- baba
Duru ünlü - anne
Ekin Eylül ünlü
Ali yürek - baba
Ayşe yürek - anne
Ada yürek

***Giriş ***

Yeni okulunda ilk günü olduğu için küçük kız heyecanlıydı ama bir taraftan da alışmıştı henüz 2. Sınıfta olmasına rağmen bu ailesinim işi nedeniyle gittiği 4.okuldu başlarda uyum konusunda sorun yaşasa da bu okula da alışmıştı. Bu okul hayatında gördüğü en güzel ve büyük okuldu hem yeni arkadaşlar bile edinmişti ama arada önceki okulunu özlüyordu. İkinci sınıfın bitmesine çok az bir zaman kala gelmişlerdi bu okula ve havalar da iyice ısınmaya başlamıştı. Öğle arasını haber veren zil sesi kulakları doldurduğunda sınıfta durmanın anlamsız olduğuna kararverip okulun yan tarafındaki parka gittiler tabi önce yemeklerini yedikten sonra... Parkta bir salıncak iki kaydırak, üç tahtaravalli ve daha bir sürü oyuncak vardı, neden koskoca okula bir salıncak koyarlardı ki. Küçük kız salıncağa binmek istiyordu fakat salıncaktaki çocuk kalkmaya niyetli gibi gözükmüyordu, küçük kız bozuk Türkçesi ile kaba bir şekilde çocukla tartışmaya koyuldu çünkü o Ekim ünlü idi ve istediğini alırdı.
Aralarında şu şekilde bir konuşma geçti :
Küçük kız :hey daha ne kadar sallamayı düşünüyon kalk biraz da biz sallanalım sabahtan beri sen varsın in artık. Dedi
Küçük çocuk aynı ciddiyetle :' Öyle bir şey yok önce ben geldim ve iniyorum' diye cevap verdi.
Küçük kız direnerek : 'İn artık şu salıncaktan! ' diye çıkıştı.
Fakat kız ne kadar ısrarcı ve inatçı ise çocukta o kadar inatçıydı ve elinde olan bir şeyi asla vermezdi çünkü o onun hakkıydı. Küçük kız salıncağa binemeyeceğini anlayınca üzüldü ama pes etmeye niyeti yoktu. Aklına gelen dahiyane fikirle doğruldu ve salıncağa doğru yöneldi çocuğa bakarak 'peki neden birlikte sallanmıyoruz ki' dedi. Çocuk başta anlamasa da etrafına bakınarak diğer çocukları gösterdi 'yer yok ki' dedi ve kız salıncaktaki diğer çocuklara baktı cidden yer yoktu çocuğun arka tarafında bir çocuk salıncağı sırt kısmına çıkmıştı diğer iki çocuk ise sağ ve sol taraftaki yerlere çıkmıştı o sırada bahçede nöbetçi öğretmen olmaması da ayrı bir konuydu ama kimse buna dikkat etmedi çünkü bütün çocuklar bu iki çocuğun kavgasını izliyordu. Küçük kız sonunda kararlı adımlarla salıncağa yürüdü ve çocuğun dizlerine oturdu çevredeki herkes gülerken o neler olduğunu anlayamadı herkes neden gülüyordu ki gayet masum bir davranıştı sonuçta arabada yer kalmadığı zaman annesinin kucağında gidiyordu ve salıncakta yer olmadığı için de aynı şeyi yapmak istemişti. Diğer çocuklar gülmeye devam edince küçük kız utanarak sınıfa doğru koşmaya başladı ve bir taraftan da ağlıyordu ne vardı ki bunda gülecek.

*** 7 yıl sonra ****

' Ekim hadi kızım okula ilk günden geç kalmak istemezsin' sabahın erken saatlerinde annemin sesiyle uyandım ve evet bugün okulun ilk günü 9.sınıfa başladım. Henüz gördüğüm rüya nın etkisinden çıkamadım hayal meyal hatırladığım o olay ne olmuştu da yeniden rüyalarıma girmişti ki hala utanıyordum o zamanlar yaptığım şeyin yanlış olduğunu kavramak için çok küçüktüm ama zaman içinde büyük bir utanç bedenimi ele geçirmişti. Tek tesellim ise bir daha o çocuğu görmeyecek olmamdı yani nerde görebilirdim ki görsem bile yüzünü dahi hatırlamazdım. Neyse ne diyordum evet bugün okulda ilk günüm aslında biraz heyecanlıyım yoğun bir sınav dönemi geçirmiş ve pek çalışmasam da hayallerimdeki okulu kazanmıştım sonuçta zekiyim yani çalışmasam bile yüksek puan alıyorum ama tabi ki düzenli olarak test çözüyor ve tekrar yapıyorum. Sonuçta başarılar tesadüfen olmaz. Düşüncelerim arasından sıyrılarak okul için hazırlanmaya başladım yoksa annemin söylediği gibi okula geç kalacaktım ki ben geç kalmaktan nefret ediyorum. Okul formamı giyindikten sonra omuzlarıma kadar gelen kumral saçlarımı topladım ve işte hazırım. Çünkü ben makyaj yapan kızlardan değilim dış görünüşüm pek ilgiçekici olmasa bile ben kendimi doğal halimle seviyorum.
4 Saat sonra - okulda **

Okula gelmiş ve ilk günümüz olduğu için serbest bırakılmıştık hocalar geliyor kendilerini tanıtıp gidiyordu. Sınıfımız pek kötü değildi okulun ön bahçesine bakıyordu ve büyük, ferah bir sınıftı öğrencilerin çoğu birbirini daha önceden tanıyordu Çünkü burası küçük bir ilçeydi ve insanların birbirini tanıması normaldi ya aynı dershaneye gitmişlerdi ya aynı okulda okumuşlar ya da aynı mahallede oturuyorlardı. Birkaç ilçe dışından gelenden başka herkes birbirine aşina idi. Sınıfın ortamını ve enerjisini çok beğendim o kadar güzel bir sınıf bulduğum için şanslıydım sınıfta ne olursa toplum halinde oluyordu konuşuluyorsa hep beraber konuşuyor susulursa hep beraber susuyorduk tabi bu uyum sonraki günlerde elbet değişecekti. Teneffüsün habercisi olan zil sesi sınıfta yankılandığında sınıftan çıktık ve her tarafta çömez yazılı kağıtlar aslıydı. Ki bizim okulda anladığım kadarıyla 9.sınıflar en alt katta ve tek koridordaydılar sınıf yükseldikçe katta yükseliyordu. Tabii ki okulun ilk günü böyle bir şaka bekliyorduk fakat bu biraz ağır olmuştu ve sınıftan bir kaç kişi bunu yapanların yanına gitti ve ellerindeki kağıtları alarak çöpe attılar olayın büyümesine izin verilmeden öğretmenler araya girdi ve kavga sonlandı. Okulun ilk gününden arkadaş edinmiştim fakat ben çabuk sıkılan bir insan olduğum için bu kişilerle arkadaşlığımızin uzun sürmeyeceğini biliyordum. Sınıf mevcudumuzu biraz kalabalıktı fakat ilk hafta birkaç kişi gelmedi yani gelmeyecektir diye umuyorum. Okulda bu saat e kadar beklememizin sebebi kitap verilmesini bekliyor olmamızdı ve müdürün yapacağı - uzun olmadığını umduğum- konuşma ile son bulacaktı. Okul eve yakın olmasa da yürüyerek gidilebilir mesafedeydi. İlk gün olduğu için servis te ayarlamamıştık.
Nihayet gün bitmiş ve kitaplarımızı almıştık bahçeye çıktık ve sınıfımızın olduğu sıraya geçtik okulumuz kalabalık olsa da bahçe büyük olduğu için rahatça sığabiliyorduk. Müdürümüz konuşma yaptı ve bize okul döneminde başarılar diledi diğer büyük sınıflara daha ağır bir dil kullansa da bize hitap ederken oldukça kibardı sanırım ilk günden korkutmak istemiyordu konuşmasını bitirdikten sonra herkes dağıldı. Eve geldiğim zaman yorgunluktqn uyuyakalmışım. Kardeşim Eylül ün cırtlak ve sert tonda çıkan sesi ile gözlerimi açtım ve gözlerim karşı duvarda duran saate kaydığı zaman yerimden sıçradım kaç saat olmuştu böyle sanırım baya yorulmuşum. Kardeşime bakarak ne var dercesine kaşımı kaldırdım ' hadi kalk yemek hazır ayı gibi yatıyorsun uyandırmaya geldim' diye cevap verdi . Sanırım biraz acımıştı ona yüzümü yıkayıp geleceğimi söyledim ve odadan atmak sureti ile kovdum...

Ihm merhaba yine ben yeni bir hikaye ile karşınızdayım bu hikaye biraz farklı ve hoş olacak hayatınızda yaptığınız çocukça bir şey yıllar sonra karşınıza çıksa ne yapardınız? Ekim ve onun çılgın hallerine hoşgeldiniz ne kadar klişe olsa da bir o kadar özgün olacağına emin olabilirsiniz bölüm biraz uzun ama okuyun ilginizi çekebilir.

BİR EKİM MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin