3. Ceza

43 18 100
                                    

Hızla son köşeyi de dönerken karşımda gördüğüm manzara ile donup kalmıştım Ekim ve Tarık kavga ediyordu hadi ama bunlar nereden tanışıyor olabilir ki, onları ayırmak için adımlarını daha da hızlandırdım hatta koşuyordum. Yanlarına vardığım an bir kol beni tutup çekti ve hızla aralarına daldı, kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığım an gözlerimi kocaman açtım ve rüya olup olmadığını anlamak için koluma çimdik attım, hayır rüya değildi gerçekti. Bunları neden mi yapıyorum çünkü karşımda Tarık tan iki tane duruyor bu çocuk mitoz olarak bölünmediyse ikizi mi vardı ve bu inanılmazdı, tamam benim de Eylül isimli bir ikizim olabilirdi ama aynısından iki tane olunca çık tuhaf hissetmiştim. Onlara bakmayı kestim ve yanlarına gittim, Tarık kavgayı çoktan ayırmıştı. Eylülü kolundan tutup kendime çektip Tarık da kendisine benzeyen çocuğa aynısını yapmıştı.
   Eylül e döndüm ve 'senin ne işin var burda ve bu çocuktan ne istiyorsun' diye sordum, suratıma şok olmuş bir ifade ile bakıyordu  sanırım o da aynı benim gibi kavga ettiği çocuğun ikizi olduğunu bilmiyordu. 
****
    Kavga sonlanmış, Eylül ve ismimi bilmediğim Tarığın kopyası olan çocuk gitmişti, Eylül ü ne kadar sıkıştırsam da kavganın sebebini söylememişti, elbet öğrenecektim.
 
  Sınıfa Tarıkla aynı anda girmiştik ve tüm gözler bize çevrilmişti biraz utanmıştım açıkçası ama şu an konumuz bu değildi. O önde ben arkada yerlerinize oturduk, şanslı günümüze denk gelmiş olmalı ki hoca daha gelmemişti, telefumu çıkarıp saatte baktım ders başlayalı henüz 10 dakika bile olmamıştı, umarım hoca gelmezdi. Öyle de oldu kimya hocamızın bir işi çıktığı için gelmemişti.
  Usulca arkama döndüm yani Tarığa evet arka sıramda oturuyor, beni farketmemişti çünkü önündeki kitapla ilgileniyordu.

Beni fark etmesi için boğazımı temizledim fakat duymamıştı ne yaptığını görmeye çalıştım oyun oynuyordu. sanırım çok ilgi çekici bir oyundu  ancak aklımdaki sorular şu an oyundan daha önemliydi . elimi koluna koydum ve boğazımı tekrar temizledim 'şey Tarık biraz önce bahçedeki sana benzeyen çocuk kimdi ve kardeşimden ne istiyordu 'diye sordum , fakat bu esnada suratına bakmıyordum sebebini bilmiyorum ama onunla konuşurken yüzüne bakamıyordum , başımı kaldırdığım an şaşkın suratıyla karşılaştım ve bakışlarını takip ettim ,olamaz elimi kolunda unutmuştum evet evet yanlış okumadınız elimi kolunda unuttum elimin altındaki hafif sert dokunun sebebi buymuş demek ki . düşüncelerimden sıyrıldım ve elimi kolundan çektim ,yüzümde bir sıcaklık hissettim sanırım kızarmıştım göz ucuyla ona baktığım zaman onun da hafif kızardığını gördüm en azından yalnız değildim . 

  Kafasını kaldırdı ve bana bakarak konuşmaya başladı ,ses tonu tuhaf derecede tatlıydı  ,erkeksi ,sert falan değil sevimliydi hafif peltekti ve bu bana sevimli gelmişti , neyse konuya dönelim ; 'o çocuk benim tek yumurta ikizim Ada sandığın gibi erkek değil kız evet biraz bana benziyor olabilir -yazarımsı notu ;tek yumurta ikizlerinde farklı cinsiyet oluyor mu bilmiyorum ama siz oluyormuş gibi şey edin - ama karakter olarak farklıyız -' Tarık iç ses ; he kesin öyledir hiiiç benzemiyorsunuz ' - kardeşin mi artık ne haltsa onunla ne işi var inan bilmiyorum eve gidince bunun hesabını soracağım ona '  . konuşmanın sonlarına doğru sinirlendiği belliydi gerek ses tonuna yansımış gerekse surat ifadesi katılaşmıştı ,eylül 'ün çekeceği vardı yani benden eve gidince ilk iş onu benzetecektim sonra da annemlere şikayet edecektim artık ne ceza alır orası sevgili ebeveynlerimin hayal gücüne kalmıştı. 

 'senin bir ikizin olduğunu bilmiyordum 'dedim şaşkınlığım ses tonuma da yansımıştı ,aslında bilmemem normaldi çünkü daha yeni tanışmıştık ve tanımak için fırsat olmamıştı .o da aynı şekilde bana döndü ve 'aslına bakarsan ben de senin bir ikizin olduğunu bilmiyordum ,bilsem bile uzaktan hiç ikiz gibi durmuyorsunuz ne bileyim ten renginiz farklı , boylarınız ve üslubunuz yani tamamen farklısınız sanki iki kardeş değil de akraba gibi tabi bunları söylemek bana düşmez ama düşüncelerimi saklamak pek doğru olmaz diye düşündüm .'vay canına bu çocuğun bu kadar uzun cümleler kurabildiğini hiç tahmin etmezdim açıkçası baya şaşırmıştım  .

 biraz daha sohbet etmiştik ve koridorda yankılanan o rahatsız edici ama mükemmel sesi ''duymamızla konuşmamızı sonlandırdık , sonra Faruk gelip öğlen ki kaza için özür diledi .aslında onlara teşekkür borçluydum onlar sayesinde eve gidip uyumuştum  ama bunu onlara söylememe gerek yok .

   son dersin bitmesine sayılı dakikalar kalmıştı ve herkes hocanın dudaklarından dökülecek o kutsal sözlere kitlenmişti ve o muhteşem an geldi 'serbestsiniz,bugünlük bu kadar yeter' yazı yazmaktan şekil değiştirmiş parmaklar gevşemiş kalemler masaların üzerine dinlenmeye bırakılmıştı ,gözüm duvardaki saate kaydı zilin çalmasına 10 dakika kadar vardı ,gözlerimi etrafta gezdirdim ve Dila ile Elif i köşede sohbet ederken buldum yerimden kalktım ve onların yanına gittim ,kalçamla Elif i ittim ve yanlarına iliştim başta ne olduğunu anlamasalar da kızgın suratlarıyla bana döndüklerinde biraz korktum fakat ben olduğumu farkedince sakinleştiler ve dedikodularına devam ettiler ben sadece dinleyiciydim . biraz havadan sudan konuştuktan sonra asıl konuya geldiler 'kızlarr duydunuz mu Tarık .....'Elif in sesini bastıran zil sesi olmuştu ve ne söylediğini duyamamıştım. 

             *******************************************************************************************************

    bugünlük bu kadar bölümler kısa biliyorum ama bunu #lise de 250 olmamızın şerefine atıyorum belki çok büyük bir şey değil ama yine de hatırlamak istiyorum bu günü 16-05-2018

belki ilk 50 de olduğumuz günler de gelir @Gece_91 abla bu bölüm sana gelsin ....

BİR EKİM MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin