BİR EKİM MESELESİ

CEZA - vol2

Kahraman Deniz - lapa lapa                                                                                                                                                                                                                   İYİ OKUMALAR 

 Telefonunu bana sallayıp fotoğrafı gösterdi ve tehditler savurdu , kamera görüyordu her şeyi , elimdeki poğaçayı oradan geçen birisinin eline tutuşturup kameranın görüş açısından çıktım bu esnada sadece o kalmıştı kameranın açısında, bana bağırıp hakaretler etmeye devam ediyordu fakat derdini söylemiyordu .

Üzerime doğru hamle yaptığı an kafasına ayranı yemesi bir olmuştu ve kafasında aşağıya akan beyaz sıvı ona yakışmıştı ' beyaz seni açtı sanki , sanırım rengin beyaz ya da mor da olabilir şu an ikisini de barındırıyorsun sonuçta ve bir daha bana bulaşma kızım yoksa fena olur ' dedim havalı bir dönüş yapıyordum ki birisine çarptım bu müdürdü ve tam o esnada bir kaç ayran şişesinin havada uçtuğunu gördüm bunu yapan Tarık ve Fatihti ama zamanlamayı pek tutturammaışlardı sanırım .

Müdür , kirlettiğimiz yeri temizledikten sonra odasına gitmemizi istedi , kirlettiğimiz yeri temizledik ve işiteceğimiz azarı duymak için kuzu kuzu müdürün odasına indik .

Tam azar işitmeye başlamıştık ki kapı çaldı ve o çocuk içeri girdi , bizi baştan aşağı süzdü ve ' ben nakil öğrenci Can yakar , Umut Yakar ın kuzeniyim geleceğimden haberiniz vardı ' ve bana göz kırpıp odadan çıktı .

Ana bu çocuk nereden çıkmıştı şimdi , ah tahmin etmeliydim neyse şu an daha önemli bir sorunumuz vardı , müdür elimize birer paspas ve bez tutuşturmuş yerleri sildiriyordu bundan sonra ise tüm okulu temizleyecektik ve cezalar bununla da bitmiyordu son cezamızı henüz söylememişti . 

 Elime aldığım sarı bezle tahtaları siliyordum bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordum ' ben evde bile bu kadar temizlik yapmadım , 15 senelik hayatımda elime toz bezi bile değmemişti , ah annem görse kalp krizi geçirir kadın ' konuşmamı bölen tabii ki Tarıktı , bana bakıp pis pis sırıtıyordu ' bu kadar temizlik yaptıktan sonra bile nasıl gülebiliyorsun , yorgunluktan canım çıktı benim ' dedim . Bana bakıp gülümsemesini genişletti ' bunlar surat asmak için bir sebep değil ne olursa olsun gülmek bize enerji verir ' dedi bu sözleri beni etkilemişti açıkcası .

Yüzüme bir  tebessüm yerleştirdim ve kendimi yere bıraktım , mermerde uzanıyordum , yerin pis veya temiz olması bile umurumda değildi artık sadece uyumak istiyordum . Gözlerim bu isteğimi  karşılıksız bırakmadı ve hafiften kapanmaya başladı , uykunun yumuşak kollarına teslim olacağım sırada yüzüme çarpan sıvı  taneleri ile gözlerimi aralayıp doğruldum .

 Tarık pişkin pişkin gülüyordu , gözlerim yavaşça kapanmaya başladığında elindeki su şişesini  gördüm ve gözlerimi açıp ayağa kalktım , hızlı kalktığım için başım dönmüştü bu yüzden biraz afalladım ve sandalyeye oturup geçmesini bekledim bu esnada Tarık bana masum bakışlar atıyordu 'suyun kaldırma kuvveti , denendi ve onaylandı ' dedi ve eliyle tik atma işareti yaptı . Sinirli bakışlarımın odağına girdiğinde ise yüzündeki gülümsemeyi söndürüp elindeki şişeyi bana uzattı ' hey sen iyi misin , ben sadece şaka yapmak istemiştim . İtersen biraz su iç belki iyi gelir ' dedi . Başımın dönüşünün geçtiğine emin olunca ayağa kalktım ve elimdeki sarı bezi ona fırlattım ' ben orayı daha yeni silmiştim ,  akıllanmayacak mısın sen şimdi sil orayı ben gidiyorum' dedim .  

 Arkamdan koşarak geldi ve kolumdan tutup kendine çekti , kulağıma söylediği şeyler kahkaha atmama sebep olmuştu , kahkahalarımı bastırdım ve geriye döndüm ' hadi bu seferlik öyle olsun Tarık bey ' dedim . Sınıfa yöneldiğimiz  esnada gözüm pencereye takıldı , hava kararmaya başlamıştı ve annemin haberi yoktu adımlarımı hızlandırıp sınıfa girdim ve çantamdan telefonumu alıp annemi aradım , durumu kısaca anlatıp haberdar ettim , Tarıkta aynı şeyi yaptı , onun yerleri silmesini izleyip suyu yudumluyordum - bu çocuk gerçekten bu işte becerikliymiş hemen sildi vallaha -bir dakika benim suyum yoktu ki .                                                                                                                                                                                                                                                                                                  Tarık bana bakıp sırıtmaya başladı ' o benim suyumdu ' dedi . Ne yani biz şimdi  ,teknik olarak, öpüşmüş mü oluyorduk . Kafamdaki deli soruları bir kenara attım ve suyu zar zor yuttum , bir kez daha yer silmek istemiyordum . Tarığın işini bitirdiğine emin olup sınıftan çıktım  , onu yalnız bırakmak istemiyordum , çantamı da unutmadığıma emin olup merdivenlerden inmeye başladım . Arkamdan gelen adım sesleri ile Tarığın peşimden geldiğini anladım ve adımlarımı hızlandırdım bu esnada o da hızlandı ve bana yetişti , konuşmadan merdivenlerden indik bu esnada müdür bizimkileri etrafına toplamış bir şeyler anlatıyordu , Tarığı kolundan tuttum ve çekiştirerek yanına götürdüm , müdür  bizi görünce duraksadı ' bir daha ki sefere yapacağınız şeyin sonuçlarını düşünüp yaparsınız artık , sorununuz ne olursa olsun düşünmeden adım atarsanız bedelleri çok ağır olabilir bunu asla unutmayın , burada çalışan insanların ne suçu var ki sizin döktüğünüz yeri temizlemeye uğraşıp eve geç kalsınlar . Aynı hatayı tekrar yapmayacağınızı ve bundan ders çıkardığınızı umuyorum ' dedi.