Uçurtma Göğü

3.6K 196 98
                                    


Bir haykırış kopar dudaktan, yakar yırtar tüm boğazını.Yutkunursun, kan tadını hissedersin. Tükürürsün tüm acınla. Ama içindeki kurumuş kanı kusamazsın.

Yine de ben son gücümle öğürdüm. İçim sökülene, boğazım parçalanana kadar zorladım içimi. Gözlerimdeki sürmemin yaşlarla yanağıma çizdiği siyah yol eşlik etti tüm çabalarıma. Daha çok haykırdım. Daha çok yoldum saçlarımı. İçimdeki yangın yine de yağmurla sevişip bırakmıyordu ruhunu küle. Yavaş yavaş yok ediyordu beni. Her zerremi köze döndürüyordu. Belime yediğim her yumruk, boğazıma oturuyordu. Yol vermiyordu nefesime. Tükeniyordu gözyaşlarımda. Dermansızlıktan kolumu kaldırıp, önüme siper edecek gücüm de kalmamıştı.

'Dur' diyorum. 'Yapma anne.'

Ama duymuyor beni.

Bir anne, evladının haykırışına deva değil sebep olabiliyormuş.

'Yapacaksın' diyor. 'Kabulleneceksin' diyor.

'Kızım...' demiyor. Örmüyor saçlarımı. Huzur vermiyor, kolları.

Tokat oluyor cennet kokması gereken elleri yanağıma.

Kara duvarlar örüyor uçurtma dolu göğümün, tahta kırık penceresine.

'Sende benim gibi olacaksın.' diye haykırıyor.

Duymak istemiyorum. Bu seferde yere çalıyor minicik bedenimi.

"Yapmam! Öldür." diyorum ağlamaktan kısılmış sesimle.

Bir tokat daha atıyor gamzelerimin gün yüzü görmediği suratıma.

'Ya satarım, yada yaparsın. Para kazanacaksın. Karnımızı doyuramıyoruz, beş kuruşa muhtacım. Kendim yetmiyor senide yükledi soysuz baban sırtıma.'

Baba diyorum sonra hasretle.

Babam...

Cennet kokan kelimenin altında güç buluyor bedenim. Okşuyor ellerimle yolduğum kara saçlarımı. Öpüyor avuç içlerimden, hayallerini sakla, umutlarını üfle diyor beni yatağıma yatırırken. Gözümde canlanan anıyla kararıyor gözlerim. Huzura koşuyorum kara betonun yardığı topuklarımla. Bu sefer acımıyor canım. Bu sefer toprak kokusu doluyor içerime. Babamın kolları sarıyor bedenimi. Kapatıyorum gözlerimi. Bırakıyorum babama. Ama geri getiremiyorum babamı. Cennetin topraklarıyla yuva yapıyorum ikimize, gelemem diyor. Bırakıyor bedenimi usulca karanfillerin arasına. Hayel et diyor. Sadece hayal et. Açıyorum hışımla gözlerimi. Her defasında düşerek kalkıyorum kara betondan. Koltuğun süngerlerinin dışarıya patladığı kenarılığını kavrıyorum.

Saçlarımın arasına daldırdığı elleriyle 'Anladın mı beni.'diyor annem. Usulca sallıyorum kafamı. 'Akşam gelsin alsın beni, senin yerine gideceğim.'diyorum. Coşku kaplıyor annemin kırışmış boyalı suratını. "Çok para edeceksin çok, kurtulacağız." diyor.

Kaynayan midem, dayanamıyor daha fazla. Koşuyorum tüm gücümle tuvalete. Çıkartıyorum tüm küflü umutlarımı. Vazgeçiyorum, zıplayarak minikcik ellerimle yakalamak istediğim gökyüzünden. Kopartıyorum kırmızı uçurtmamın siyah ipini. Karanfillerimi kilitliyorum veba kapmış yüreğime. Çöküyorum boyası akmış duvarın dibine. Benim olmayacakların üzerine bakır tasla su döküyorum. Uğurluyorum tüm hayallerimi. Oysa her elveda geçmişinde bir merhaba taşır derler.

Bense bundan sonra, geleceğimin ziftli yollarında...

Bir merhaba umuduyla başlıyorum yeni sayfama...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLÜM KOKAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin