Böyle mesleğe böyle arabaydı. Ve tabiki ben aldım amına koyuyum. Fikir abimden çıkmıştı ve güzel fikirdi. Getiren de abimdi zaten. Yemek yerken bahsetmiştim biraz. tabi ayhanla olayından da. Merak ettiğimi ve ona bişeylerin farkında olabiceğini göster dedi. Hal ve hareketlerine bi bak ne yapıcak nasıl davranıcak. Dediğini yaptık çokta başarılıydık. Tek sıkıntı abimin giderken arabanın jant boyasını ne zaman boyattığımı sormasıydı ama toparladı yalnız carolina anlayacak kadar zeki miydi meçhul. Carolina bembeyazdı. Kar rengi carolina. Arabaya gidip belki gönderen hakkında bişey buluruz dedim.
- anlamıyo musun parker arkadaşlarım diyorum
- iyide böyle güzel bi sürpriz seni neden sinirlendirdi madem.
- anlamazsın anlatsam o kadar zeka Yok sende yeteri kadar. Boşver girelim hadi içeriye
- kızım içinde belki bişey vardır tuzak falan bişey olur
- parker yeter! Hadi gidelim diyorum.Herşey o kadar güzeldi ki. Böyle görmesi onu, offf. Orgazmdan daha zevkli anlatamam. Öyle sinirli öyle tedirgin. Ki muhtemelen ayhanla beni biliyordu. Yakınlığımızı. Bunun içindi gerginliği.
İçeriye girdik fazla tepki gösterdiğinin farkına varıp yumuşamaya başladı.- seninde karnın aç değil mi pandam?
-açım da panda ne alaka
- parmaklarını say birazdan eksileceeeekOturdum belgesel izliyorum. Bi saat kadar oldu gelmedi mutfağa gidip baktım. Tezgaha dayanmış elma yiyor elinde telefon, saat açık. "Ne bakıyorsun 13 dakikası kaldı" meğer fırını bekliyomuş. Yalnız ev halide başka güzel allahsızın. Zor tutuyorum kendimi pişedursun diyip kucaklayıp götürcem. Ama acayip zekası vardı kızın. Yanına yürümeye başladım. Belini tutup dudaklarına yaklaştım nefesini hissettiiim dudaklarını geri çekip elmayı koydu ağzıma. Pantolumdan yakalayıp fısıldadı kulağıma. " aç ayı oynamaz parker" ama nasıl içimde kaldı. Haklıydı. Tekrar gidip beklemeye başladım, sonra geldi. Pasta yapmış. Demek ayhanla da böylelerdi seviştikten sonra acıkıyorlar sonra carolina pasta yapıp getiriyor sonra yiyorlar. Da sonra napıyolardı birazdan görecektim. Getirdi ilk defa dünyadan gündemden muhabbet ettik o an. Hani normal kadın gibi davranışı da güzel. Binlerce kişiliği var kızın. Sonra çay demledi çay içtik gün çok yavaş ve su gibi geçiyor. Böyle olmamalıydı. Hiç bir heyecan ve gizem Yok. Soru yok. Problem Yok. Şaşırmıyorum birşeylere bayadır. Derken babam aradı. Şom ağzım iş başındaydı yine. Abim bacağını kırmış. Şantiye de olduğunu ve gidip almam gerektiğini söyledi. Carolinaya söyledim evde seni bekliyor olurum dedi güldü. Yukarıya gidip üzerimi değiştiririm bahanesiyle tüm kapıları kitleyip anahtarı yanıma aldım. Belli olamazdı böyle bi kadına. Üzerimizdeki değiştirip indim aşağıya. Merdivende beni bekliyordu. İndim boynuma sarılıp bacağını sürterek "çok beklemeyi sevmem pandam dedi". Ve gizem belliydi artık, panda. Durup durup pandam diyordu çılgın. Tamam diyip öpüşecek gibi yapıp tam yaklaşırken nefesimi hissettiğinde geri çekilip pardon diyip hapşırdım. Sonra yüzüne bakarak göz kırpıp gülümsedim. Çıkarken piç dediğini duydum sanki. Emin değilim.
Arabaya bindim çıkarken südyeni hala ordaydı araba Yokken çokta güzel duruyordu. Şantiyeye giderken ofise uğradım yol üstü. Yine birşeyler olmuş sanırım birçoğunun yüzü düşmüş bir problem vardı. Tekrar binip şantiyeye vardığımda abim bir arkadaşıyla muhabbet ediyor bacağı kırık değil gibiydi. Yüzünde acı yoktu. Sadece üzerine bastığında acıdığını söyledi. Bindirip hastaneye götürdüm. 3 5 dakika bekleyip muayene olmaya girdi çıkarken sandalye ile çıktı. Gidip sordum hemen önemli birşey olmadığını sadece 1 ay üzerine basmaması gerektiğini söyledi. Arka koltuğa zorla bindirip çıktık evine bıraktığım da kimse yoktu yengem de annemlerdeydi. Miş. Aramamışlar bizi. tekrar aşağı indirip tekrar bindirdim arabaya. Abimi bıraktıktan sonra muhabbete dalmışım saat 11 di. Kalkmam gerektiğini arkadaşların geleceğini söyleyip kalktım. Eve giderken bi yüzlük chivas alıp devam ettim. Otoparka girdim Park yerinin karşısındaki duvarda resim vardı. Panda resmî. Ve ok işaretleriyle evi gösteriyordu. Resmi görür görmez ayhanın kurduğu cümle geldi aklıma " her kelimesine dikkat ederdim biliyo musun aslında ne yapacağını sana anlatırdı" öyle de yapmış sanırım. Biryandan da korkuyorum ama tamam anlatmışta ne anlatmış? pandanın nesini anlatmış? Panda resmî var sadece. gidip göreceğim anlıyorum da ne göreceğim? Belki psikopat karı öldürecek? Belki içerdeki tüm tablolar gitti bu resimler o tabloların yerine de yapıştırıldı? Belki de yada neyse gidip göreceğim. Alkolü de unuttuğumu hatırladım gidip allıp geldim. İlk kapıyı açtım birşeyle karşılaşmadım ben orda bekliyordum. İkinci kapıyı açtım yine birşey Yok. Ok salonu gösteriyor salona gittim ok çamaşır makinasında açtım büyük ve katlanılabilir kuş tüyü. Koltukları gösteriyor. Gittim kırbaç. Televizyonu gösteriyor gittim. Kelepçe. Halıyı gösteriyor kaldırdım. Göz bandı. Vitrini gösteriyor gittim. Turuncu ayarlanılabilir elyaf gag. Ve kapıyı gösteriyor baktım arkasında ankle cuffs.Ya sikicem kalbim atamıyor bu kadar heyecan çok bana.
Tekrar döndüm kapıda ok, mutfağı gösteriyor gittim masa üzerine hediye poşeti üzerine panda resmi. Açtım panda kostümü. Üzerinde tekrar not "giymeden diğer ipucunu bulamazsın" dedim ne alaka giymeden tüm odaları gezdim. Hiç birşey Yok ve o siktiğim carolinası da Yok. Kafayı yiyorum. Gidip mecburen giydim ayağıma kağıt dokundu meğer içine bırakmış. Tahmin etmeliydim. Ve yazı şu " arkana bak" nasıl okuyup döndüm bilmiyorum. Göz kırpışım daha geçti. Baktım o. Carolina. Üzerine panda kostümü. Kısık sesle " hoş geldin pandam" dedi. Gevşedim biraz.- hoşsun seni hep bulurum da ne gerek vardı? Yaklaştı. Yanıma gelip ensemi tuttu kulağıma derin nefes verip gözüme baktı
- giy hadi
- carolina bişeylerden bahsetsene
- parker!Giydim hemen orda. Hoşuma gidiyordu ama hala biraz tedirgindim. Altımda boxer vardı. Ama onda hiç birşey yoktu belliydi. Bu beni iyice heyecanlandırıyordu. Elini uzattı tuttum. Merdivenlerden çıktık. O kostümde bile öyle güzeldi ki arkadan gökkuşağı kadar özeldi her zaman her istediğinde görmezdin bu manzarayı. Gidip teras kapısının önüne geldik kapıyı açmayı denemiş belli. açmamı işaret etti. Anahtar cekette kaldı dedim. Uzattı ordayken almış allahsız. Göremedim heyecandan heralde. Açtım, kapı açık tekrar salona indik elele. Misafir odasına geçtik. Küçük bi bong şişesi ve şarap vardı beni bırakıp benim aldığım chivas'ı getirdi. Oturdum koltuğa. O da sol dizime oturup sol eline omzumu koydu. Önce yanağımdan öptü ruja güldü sanırım. Simsiyah ruju vardı. Mat siyah. Ve bence siyah ruju da çok sevdiğimi biliyordu onunda özgüveni vardı öperken. Çakmak işareti yaptı verdim. İkişer kapak vurduktan sonra efsane rahatladım. Bu hayatımda ki öncekiler gibi değildi. Bunun kafası çok farklıydı. Bu Tanrı kafası lan. Tabi carolina da öyle. Jöle gibiydi. 5 bardak içtikmi alkol bilmiyorum. Tüm notlarla bulduklarım mutfaktaydı onları da alıp terasa çıktık. Üzerimizde panda kostümü yüzlerimiz kırmızı, kalbimiz ritimsiz. Elimden tutuyordu içeri girdiğimizde. Bıraktı bi dakika beklememi söyledi bi dakika içinde geldi elinde poşetle. Bana şimdi sana ne söylersem yapacaksın söz mü sesi heyecandan düşünmeye fırsatımda olmadı zaten söz dedim. Poşetlerden mumları çıkartıp farklı farklı yerlere koydu ve sonuncuyu yakarken verdiğin söz şu parker " her hangi bi mum sönmeden orgazm olmuycaksın" kendimden emin " anlaştık " dedim. Telefonundan müzik açtı müzik: nevergreen emancipator.
Müzik kanıma işliyor o loş ortamda kasılmaya başlamıştım bile. Yatağa uzanıp ellerini uzattı kelepçeyi çıkardım kaşlarını kaldırdı. Ankle cuffsları gösterdi alıp taktım bileklerine sonra kelepçeyi gösterdi cuffslara taktım kelepçeyi. Sakın denemeyin ama o an sevişirken çıkan zincir sesleri alaka nerde bilmiyorum arabada ani fren yaptığımda bile aklıma geliyor. Elleri zincirliydi kafada duman ve alkol. Ama hiç konuşmuyoruz. Ayaklarını da aşağı tarafa bağladım. Panda kostümü ve kendisi böylesine özenilmiş bi güzelliğe ramak vardı. Terliyorduk ama hissedemiyorduk. Yanına uzanıp gözlerine baktım " mal mal bakma parker neyi bekliyorsun " dedi. Cümle bitmeden dudakları dudaklarımdaydı. Ellerimi sabitleyemiyorum kadın çok güzel ve kostüm onu iyice berrak yapıyor. Dudakları çok nemli ve dolgun. Kostümünün fermuarını açtım rahatladı biraz. Kalkamıyor ve gururuna yedirtemiyordu hadi demeyi. Bende iyice sinirlenmesini bekliyordum sonra daha sert ve şehvetli geçmesi için. Dokunup bırakıyordum vücuduna deli oluyordu. Sonra sinirli bakışlarını sezince:- daha mumlara çok var carolina
- yanan mumları sikeyim parker. Hadi!!Ve son diyalog buydu. Ağzına da gag'i de taktıktan sonra herşey çok güzeldi. Göz bandını takıp. Bende kostümü çıkardım. üzerine eğildim ben göğüslerini okşayıp köprücük kemiğinden aşağı doğru soğuk üfleyek iniyordum onun kıpranırken zincir sesleri benim kalbimin atışı hiç eksik olmadı. Tekrar öpüşüp kuş tüyünü aldım. Kuş tüyüyle okşarken kulak memesini emiyor ona eşlik ediyordum. Bedeninin 8 oluşu şimdi bile aklımda normal bi zaman istesem asla yapamaz. Gözünü açabildiğinde kırbaça bakıyor öpüşmeyi bozmak istemiyordu. Yattığı yer ıpıslak! Ellerim vücudunu ten ten dokuyor mumlardan birisi sönmek üzere. Göz göze geldik gülümsedik boxeri işaret etti. Çıkardım. Sönen mumu masaya koyup üzerine giderken gülümseyerek kırbaçı işaret etti. Masadan aldıktan sonra üzerine giderken içeriye ışık vurdu onu görmemizle duyduğumuz ses aynı zaman da oldu
" aç kapıyı polis!"
